Kültür Şöleni'ne büyük övgü

Dünya çocuklarını buluşturan Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için hazırlıklar sürüyor.

Kültür Şöleni'ne büyük övgü

Irak'ın kuzeyindeki Özel Işık Koleji'nin öğrencileri, Batman'da Özel İrfan Okulları'nın düzenlediği Kültür Şöleni'nde olimpiyat provası yaptı. Kürtçe ve Türkçe okunan şiirler, söylenen şarkılar, Batmanlıları coşturdu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de katıldığı program Dünya TV'den canlı yayınlandı. Muhteşem görüntülerin yaşandığı Kültür Şöleni, Batman medyasının da gündemindeydi. Çağdaş ve Duruş adlı yerel gazetelerde çıkan köşe yazılarında programdan övgüyle bahsedildi. *** "Hafta sonu çok muhteşem bir organizasyona imza atıldı. Batman'ın eğitim kalitesi yüksek Özel İrfan İlköğretim okulu ile Kuzey Irak'ın Erbil kentinde bulunan Özel Işık Koleji'nin organize ettiği kültür şenliği yaşadık. Yaklaşık 40 öğrenci Erbil'den Batman'a geldi. Türkçe, Kürtçe türküler; şiirler okundu. Kermesi de unutmayalım. Birbirinden güzel göz nurları, emekler sergilendi. Yıllardır barışın dilinden bahsettik, kültürleri var edenlerin yine insanlar olduğuna değindik. Dinler arası diyalog, diller arası diyalog ve bunun emaresi olarak kültürlerin yanı sıra, etnik kimlikleri de kültür köprüsünden geçirmek için çabalayan barış güvercinlerini gördük. "Panzerlerin paletleri altında bile kalsan gül ver" (Fethullah Gülen Hocaefendi) Böyle bir hayat felsefesiyle, yaşadığı evde tek bir kilimle mütevazi bir hayat sergileyen, yıllarca memleketinden uzakta tutulan, yoğun baskılarla incitilmek istenen hoca efendi, her şeye rağmen İslam'ın felsefesinden, yaşama olan pozitif yaklaşımından vazgeçmedi. Hoca efendi ve onun sevenleri... Böyle bir camia bugüne kadar kimsenin yapmadığı birlikteliği sundu. Bu ülke için çabaladılar, hepsi gönüllü ve hepsi Allah'a gönül vermiş kişiler. Siyasetle uğraşmadılar, uğraşmazlar da ama bu halka sahip çıkana, bu ülkeyi istikrara taşıyanlara da sahip çıktı, çıkmaya da devam edecektir. Bu ülkede barış adına diller arası diyalog için yoğun çaba sarfettiler. Ne Türk'ü Kürt'ten ne de Kürt'ü Türk'ten üstün tuttular. Herkesin eşit olduğunu gerek gazetelerde, gerek televizyon programlarında dillere köprü kurarak anlattılar. Hepsi gönül insanı Çoğumuzun bilmediği dünyanın en uzak yerlerine bile Allah'ı anlatmak için uzandılar, karşılığında hiçbir çıkarları yoktu amaçları sadece “Allah'ın rızası”ydı. Çoğu kişi onları tanımadan, bilmeden, üstün körü, kulaktan duyma tanıyıp eleştirdiler. Oysa eleştirmek yerine gidip tanısalar, birkaç etkinliklerine katılsalar tüm çamurlardan güller açardı. Herkese açıklar, kimseye kindar yaklaşmazlar. Nefrete gül uzatarak karşılık verirler. Ben böyle bir yaklaşımla hayatlarını imana vermiş bu kişileri kutluyorum. Hafta sonu düzenlenen etkinlik de böyleydi. Bir dönemler yasak olan, dinleyenlerin tutuklandığı ama Başbakan Erdoğan'ın başarılı çalışmalarından biri olan demokratik açılımdan sonra yasaklı dil olmaktan kurtulan “Kürtçe” okunan şarkılar, şiirler; Türkçe türküler pazar günü kültürel bir resital sundu. Böyle bir organizasyon, hoca efendi camiasının; Kürt düşmanı, Kürtçe karşıtı, Türk Milliyetçisi, olmadığını hem Kürtçe yayın da yapan Dünya TV ve düzenlenen böyle bir etkinlikle Batman'da göstermiş, paylaşmıştır. Bu camianın siyasetle işi yok, Allah sevgisiyle herkesime yaklaşır. Haliyle sevmeyenler de olacaktır ama sevmeyenlerin ortaya attığı etnik milliyetçilik yaftalamalarına en azından kulak vermeyin, böyle konuşanlara da 11 Mart 2012'de Batman'da yaşatılan Kültür şenliği fotoğrafı gösterin." (Çağdaş Gazetesi - Baykuş) *** "Yaklaşık 30 yıldır Kürtlerin temsilciliğinden beslenen ve bu meseleden büyük kitle desteği alan PKK’nın yapamadığını Hocaefendi cemaati yaptı. Hocaefendi cemaatinin 5-10 yıla sığdırdığı program ile PKK 30 yılda çok büyük bir mesafe kat ederek devletleşme arzusunu sonlandırabilirdi veya Kürtlükten doğan devlet eli ile engellenmiş haklarımızın tamamını alabilirdi. Dün ilimizde düzenlenen ‘Kültür Şöleni’nden söz ediyorum. Batman’dan Özel İrfan Okulları ile Erbil Işık Koleji’nin ortaklaşa düzenledikleri Kültür Şöleni ile birbirimize kenetlenmiş iki büyük kadim millet olduğumuzu bir kez daha gördük. Sorunların kültür diyaloglarıyla da çözülebileceğini, ön yargıların birbirimizi dinleyerek kırılabileceğini tekrar anladık. PKK’nın 30 yıldır uyguladığı program ile jakoben oligarşik çevrelerin uyguladığı katı devlet politikası arasında bir fark olmadığını bir kez daha gördük; farkına vardık. Aynı merkezden yönlendirilen iki seçkin okulun birlikte tertiplediği Kültür Şöleni “Batmanê Batmanê leble gule leble gule lele… ile başladı. Kürtlerin kenti Batman olduğu vurgusuyla start aldı. Hem de devlet erkânının üst düzeyde katıldığı bir mekânda. Hem de bütün dünyaya yayın yapan Dünya Tv’den canlı olarak. Bugüne kadar ne Med Tv’den ne de Roj Tv’den iki halkı aynı sahnede gösteren, iki halkın barış içerisinde yaşadığını, yaşayabildiğini gösteren bir etkinlik ya da bir yayın görmedim. Bugüne kadar yapılan bütün Newroz etkinliklerinde barış naraları atılmasına rağmen savaş dili kullanılarak dünyaya nakledildi. İki milletin, hem Türklerin hem de Kürtlerin aslında artık bir bütünün parçaları olduğu gerçeğini gösteren hiçbir programı olmadı. Dün ilimizde yapılan program ile Türklerin de Kürtler gibi Kürtçe, Kürtlerin de Türkler gibi Türkçe ezgi okuyabilecekleri mesajı veriliyordu. Bir Kürt kenti olan Batman en güzel yanlarıyla dünyaya tanıtılıyordu Dünya TV aracılığıyla… Kürtlerin de Türkler gibi modern ve medeni insanlar olduğu haykırılıyordu; eli silah tutan değil, eli kalem tutabilen bir toplum olduğumuzu ifade etmeye çalışıyorlardı. Heyecanlandım, gururlandım, duygulandım… Dün olduğu gibi bugün de Kürtlerin devlet eliyle gasp edilmiş hakları vardır. Asimilasyon çalışmalarını devam ettiren kurumlar, imha ve inkâr politikaları uygulayan birimler vardır. Ancak biz bilgi çağındayız. Onlar da tutmaz. En ufak bir senaryonun reel ve sanal ortamlarda saniyeler içerisinde hızla yayıldığı bir çağdayız. “Kart-Kurt” zırvalıklarının prim etmediği, sahibini rezil rüsva ettiği bir dönemdeyiz. Bu süreçte silahlar prim etmeyecektir. Sanayi ürünlerinin hızla değer kaybettiği çağımızda en büyük sermaye, en büyük silah bilgi olacaktır. Bilime sahip çıkanlar, bilimcisine değer verenler üstün olacaklardır. Dolayısıyla “PKK” türü projelerin miadı dolmuştur. Gayri meşru sanayi ürünlerinin serbest dolaşımı için baronlar tarafından üretilen bu tip projeler gittikçe değer kaybedecektir. Kandan beslenen emperyalist ABD bile bugün –Suriye örneğinde olduğu gibi- silahla, kanla bir yere varılamayacağını anladı. Dönem bilgi dönemidir, bilgi çağıdır dedik. Kültürel diyaloglarla etkileşimler sağlanıyor. Devletleşmek isteyenler, devletlerde söz sahibi olmak isteyenler bilgiden pay almalıdırlar. Çünkü bu süreçte toplumları etkilemek ancak bilgi ile sağlanabilecektir. Hocaefendi cemaati bunu dün gösterdi; görmek isteyenlere!" (Duruş Gazetesi - İbrahim Güneş)
<< Önceki Haber Kültür Şöleni'ne büyük övgü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER