MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Papa'nın ve Avrupa Parlamentosu'nun (AP), "Ermeni soykırımı" ifadesi kullanmasına büyük tepki gösterdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'na seslenen Oktay Vural, "Yapacaksanız adam gibi bir adım atın. Adam gibi bir tepki koyun. Bu milletin ruhuna uygun bir tepki koyun." dedi.
Oktay Vural, seçim çalışmalarına İzmir'den başladı. Partisinin İzmir teşkilatında basın toplantısı düzenleyen Vural, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ermeni soykırım yalanlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Vural, "Maalesef Papa'nın, 'Türkler yüzyılın ilk soykırımını yaptı.' dediğinden sonra AP de soykırım tasarısını kabul etmiştir. Bu karar aslında milletimize yönelik sistematik bir iftira ve karalama kampanyasının sonucudur. Bu karar tarihi husumetlerle alınmış, İslamafobi ve Türkofobi'nin yen bir tezahürüdür. Bizi bu coğrafyada şark meselesi olarak görüp bu coğrafyadan atmak isteyenler, bugün soykırım iddialarıyla aslında kendi tarihlerini, karalarını başkalarına çalma gayreti içine girmişlerdir. Allah'a hamdolsun ki bizim Türk milleti olarak insanlık suçumuz yoktur. Biz tarihimizin hiçbir noktasında insanlık suçu işlemedik. Eğer ırkçılığı, eğer soykırımcılığı arıyorsanız kendi tarihlerinize bakınız. Bu utanç verici kavramları insanlık tarihine sokan da bugün bu iftiraları çalanlardır. Aynen kendilerine iadeli taahhütlü gönderiyoruz. Bu kararları yüzlerine çarpıyoruz. Bizim için yok hükmündedir." dedi.
'AKP'NİN SÖZLERİ BUNUN İÇİN REFERANS ALINDI'
Millete kara çalan kararda, AK Parti hükümetlerinin bundan önce aldığı kararlar ve sözlerin referans olarak alındığını iddia eden Oktay Vural, "Böylesine milletimize soykırım kararını gerekçelendirecek şekilde AKP'nin, Erdoğan ve Davutoğlu'nun sözlerinin sözlerinin referans olarak alınması aslında adım adım hangi noktalara doğru Türkiye'nin sürüklendiğini gayet açık ve net ortaya koyuyor. Geçen sene 24 Nisan arifesinde, 23 Nisan'da bu konuyla ilgili özür dileyenler, Davutoğlu'nun bu konuyla yaptığı açıklamalar, Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar, soykırım kapısını aralamış ve Türkiye Cumhuriyeti'ni maalesef dirençsiz bir şekilde soykırım yalanıyla karşı karşıya bırakan uluslararası bir saldırıyla meşrulaştıracak bir dönemi açmıştır. AKP seçim beyannamesini hazırlıyor, seçim beyannamesi içinde Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili ne yapacağına ilişkin hiçbir ifade yer almıyor." dedi.
BAŞBAKAN BAŞDANIŞMANI
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başdanışmanı olan Etyen Mahçupyan'ın Ermeni soykırımı ile ilgili sözlerini hatırlatan Oktay Vural, "Başbakan'ın danışmanı, daha sonra fahri olarak devam ettiğini söyleyen kimse, '1915'te Ermenilere yapılanlara soykırım dememek imkansız.' demişti ve Davutoğlu, Papa'nın açıklamasından sonra, 'Zamanlaması manidar.' demek suretiyle bunun bir zaman meselesi olduğunu ifade ederek soykırımı kabul edeceklerini ifade etmişlerdir. Bugün AKP maalesef milletimize, tarihimize kara çalan bu soykırım yalanını meşrulaştıracak, cesaretlendirecek adımlar atmıştır ama ortada hükümet yok. Nerede bu hükümet? Ben açıkça soruyorum, Papa'yla görüşüldüğünde Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili acaba ne konuşuldu? AP Başkanı Martin Schulz kabul edildiği zaman ne konuştunuz bu konuda? Hükümet ne yapacaktır? Ey Davutoğlu, ne yapacaksın, çık bunu açıkla. Başbakanlık Başdanışmanı'nın, 'Soykırım dememek imkansız.' diyen kişinin fahri olarak bile olsa ivedilikle görevini sürdürmesine müsaade edilmemelidir ama Davutoğlu diyor ki, 'Fikirlerinden istifade etmeye devam edeceğiz.' Yapacaksanız adam gibi bir adım atın. Adam gibi bir tepki koyun. Bu milletin ruhuna uygun bir tepki koyun." dedi.
'BAŞBAKAN YARDIMCISI HDP'YE YALVARIYOR'
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın açıklamalarına da tepki gösteren Oktay Vural, "Yalçın Akdoğan dün diyor ki, 'Silahın gölgesinde seçime girmek, demokrasiye inanmamaktır. Sen silahın gücüyle bir oy almış oluyorsun. Bu, HDP'nin oylarına gölge düşürecek, şaibe karıştıracak bir şeydir. Kendisinin bundan uzak durması lazım. HDP'nin çağrı yapması lazım.' diyor. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye'yi yöneten bir Başbakan yardımcısı HDP'ye yalvarıyor. Şimdi seçime silahların gölgesinde girmemek için HDP'nin çağrı yapması lazım diyorsunuz. Kamu düzenini kime teslim ettiniz? Seçimin güvenliğini kime teslim ettiniz? Dolmabahçe'de, 'Silahların bırakılması umut vericidir.' diyenler şimdi, 'Kısa vadede mümkün değil.' diyorlar. Yeni bir oyun tezgahlandı. Şimdi PKK, HDP ile kontrollü gerilimle, sözde bölücülükle mücadele adı altında vatandaşların algısını değiştirmeye yönelik bir seçim kampanyasının yeni bir veçhesi ortaya konmuştur." dedi.
'EFKAN ALA AÇIKLAMA YAPMALI'
İçişleri eski Bakanı Efkan Ala'nın, Ağrı'da yaşanan olaylara müdahale edip etmediği konusuna değinen Oktay Vural, "Efkan Ala, Ağrı'yla ilgili açıklamaları yapıp kendisini halen İçişleri Bakanı olarak gören, tarafsız olması gereken İçişleri Bakanı da piyasada olmadığı bir dönem içinde bir gazetecinin yazdığı bir yazıya ne tür bir cevap verdi bilemiyorum ama gazeteci, Erzurum milletvekili adayı Efkan Ala'nın, Jandarma Harekat Merkezi'ne gittiğine ilişkin bir iddiayı ortaya koymuştur. Bu iddiaya muhakkak surette Jandarma Genel Komutanlığı'nın ve Efkan Ala'nın cevap vermesi gerekiyor. Ciddi bir iddiadır. Efkan Ala buralara gitmiş midir? Bu konuyla ilgili bir irade kullanmış mıdır? Milletvekili bile olmayan bir kimse, hangi sıfatla bunları yapmaktadır? Bunlarla ilgili muhakkak açıklığa kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
'REZALET, SAPKINLIK'
Hükümete yakın bir gazetenin yazarı Halima Kökçe'nin, başkanlık sistemi ile ilgili, "Sünnetullah'a uygun" şeklindeki yazısına isim vermeden büyük tepki gösteren Oktay Vural, "Şimdi de çıkmış birisi, AKP aday adayı, havuz medyasının yazarı, kalkıp diyor ki, 'Başkanlık Sünnetullah'a uygundur.' diyerek zıvanadan çıktıklarını bir kere daha ortaya koymuşlardır. Yani bu ifade düpedüz bir kişinin kişisel arzu ve ihtiraslarına Sünnetullah demek suretiyle şirkin peşinde olduklarını ifade etmişlerdir. Şirktir. Sen kimsin ya? Kimsiniz siz? Bir kişinin arzu ve ihtirasını, oturmak istediği makamı, bu millete zulüm için tekadamcılığını Sünnetullah'a uygun diyerek dinimizi istismar edenlerin asıl bize verdikleri zarar, dinî değerlerimizin tüketim malzemesi olarak kullanılmasıdır. Bu nasıl bir zihniyettir? Rezalet, sapkınlıktır." diye konuştu.
Oktay Vural'ın basın toplantısına, Oğuz ve Yavuz adlarındaki iki oğlu da katıldı. Büyük oğlu Oğuz Vural, babasının basın toplantısını Twitter'in yeni uygulaması olan Periscope'tan canlı yayınladı. Oktay Vural da seçim çalışmaları sırasında bu uygulamayı kullanarak, çalışmaları takip etmek isteyen vatandaşlar için canlı yayınlar yapacaklarını dile getirdi. CİHAN