Okuma salonları operasyonunda suçun niteliği mahkemede değişti


Adana'da hayırsever işadamlarının destekleriyle fakir öğrencilere ücretsiz kurs verip şampiyon çıkaran okuma salonlarına düzenlenen operasyonda 5 kişi tutuklandı, 6 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Avukat Nazmi Değirmenci, suçun niteliğinin sorguya yarım saat kala değiştiğini, mahkemeye gelene kadar isnat edilen suçun 'kamu zararına dolandırıcılık' olduğunu, daha sonra suçun niteliğinin 'terör örgütüne üye olmak ve para aktarmak' olarak değiştiğini söyledi.

Adana'da, kenar mahallelerde suça meyilli çocukların topluma kazandırılması amacıyla açılan okuma salonlarına yönelik düzenlenen polis operasyonunda 5 kişi tutuklandı. Emniyetteki sorgularının ardından savcılığa çıkarılan şahıslar, cumhuriyet savcısı tarafından tutuklanma istemiyle nöbetçi 6. sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Gece saatlerine kadar süren mahkeme sonucu C.Y, A.S, A.S, M.A ve İ.A. tutuklanırken, 6 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hayırseverlerin yakınları, mahkeme esnasında adliye etrafında toplanırken, tutuklanan vatandaşlar çıktığında alkışlarla destek verdi. 'Allah var, gam yok' diyen vatandaşlar, "Biz muhabbet fedaisi olmaya devam edeceğiz, üzülmeye gerek yok. Kim ne derse desin. Biz milletimizle kavgalı değiliz, milletimizi seviyoruz. Bu devlet bizim, onların değil. Bizim devletimizle kavgamız yok. Biz sevdik, sevmeye devam edeceğiz." diyerek hayırsever vatandaşlara destek verdi.

'MÜVEKKİLLER SAVUNMASINI YAPARKEN SAVUNMAMIZI HAZIRLADIK'

Mahkeme sonrası bir açıklama yapan Avukat Nazmi Değirmenci, suçun niteliğinin sorguya yarım saat kala değiştiğini söyledi. Böyle bir karar beklemediklerini vurgulayan Değirmenci, "Bize göre bırakın kuvvetli suç şüphesini, makul şüphe bile bulunmamaktaydı. İsnat edilen suçlarda bir kere şöyle bir tuhaflık vardı: Bu soruşturma başlayalı 6 ay oldu. 6 ay önce soruşturmanın başlama nedeni kamu zararına dolandırıcılık suçu idi. Biz bugüne kadar isnat edilen suçun bu olduğunu düşünüyorduk. Biz, müvekkillerimize de böyle telkinde bulunduk. Valilik, SODES projelerinden kaynaklanan suçlamalar vardı. Bununla ilgili bir bilirkişi raporu hazırlanmış, o raporu biz alamadık, okuyamadık. Zaten son güne kadar fezleke hazır değildi. Biz sorguya girene kadar hep 'kamu zararına dolandırıcılık' suçundan kendimizi savunmaya hazırladık, fakat bugün duruşmaya yarım saat kala isnat edilen suçun değiştiğini öğrendik. Bu arada yine fezlekeyi görme imkanımız olmadı. Biz aslında işin en ilginç yanı hukuki olarak, biz sorguya girdiğimizde müvekkillerin ne ile suçlandığını bilmiyorduk. Müvekkiller savunmasını yaparken biz de savunmamızı hazırladık." şeklinde konuştu.

'BANDROLLÜ KİTAP OKUMAK SUÇ SAYILDI'

Müvekkillerine isnat edilen suçların, bir kişinin bazı bandrollü kitaplarının okutulması, bazı gazetelere zorla abone yaptırıldığı iddiası olduğunu vurgulayan Avukat Değirmenci, "Adana, suça sürüklenen çocukların bolca olduğu bir il. Burada çok sahipsiz çocuklar var. Derneğin zaten ilgi alanı bu çocuklar. Bu çocuklardan olduğu söyleniyor, biz bu çocukları hiç görmedik, bu çocuklarla karşılıklı bir suçlama savunma pozisyonumuz olmadı. Normal bir yargılamada mahkeme huzuruna müşteki ve savunma gelir. Müşteki iddiasını ileri sürer, gösterdiği tanık konuşur. Biz de savunmalarımızı yaparız. Biz bu çocukları hiç görmedik, tutuklamanın temel gerekçesi bu çocukların beyanları. Bu çocuklardan birisi 2006 yılında dernekte bir kişinin kitabının okutulduğunu söylemiş, diğerleri gazeteye zorla abone yaptırıldığını söylemiş. Gerekçeleri de biz baktığımızda bunu gördük." ifadelerini kullandı.

Öte yandan Değirmenci'nin açıklama yaptığı sırada Güvenlik Şube'den bir polisin kameraya aldığı görüldü. Bunun üzerine Avukat Değirmenci, görevli memura müdahale etti. Polisin yaptığının suç olduğunu söyleyen Değirmenci, ismini istedi. Bunun üzerine görevli polis, kayıtları sileceğini söyledi. CİHAN
<< Önceki Haber Okuma salonları operasyonunda suçun niteliği mahkemede... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER