'17-25 Aralık olayları üzerine Parlamento yeterince gitmedi'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 yılında 1300 kamu kurumunun 850'sinin hesabının denetlenmediğini dikkat çekerek, 17-25 Aralık olayları üzerine Parlamento'nun yeterince gitmediğini söyledi.

'17-25 Aralık olayları üzerine Parlamento yeterince gitmedi'

2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı görüşmeleri TBMM Genel Kurulu'nda bugün saat 14.00 sıralarında başladı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın sunumu ve AK Parti temsilcilerinin ardından bütçenin tümü üzerinden partisi adına görüşlerini aktarmak üzere 45. Bileşim 2. Oturumda kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öncelikle Hocalı katliamına değindi, CHP olarak her zaman Azerbaycan'ın yanında olacaklarını söyledi.

17-25 ARALIK'IN ÜZERİNE PARLAMENTO YETERİNCE GİTMEMİŞTİR

17-25 Aralık olaylarının üzerine parlamento'nun yeterince gitmediğini kaydeden CHP lideriGenel Kurul'a hitabında şunları ifade etti: "Eğer iş bu noktaya gelmişse bunun nedeni 17-25 Aralık olayları üzerine Parlamentonun yeterince gitmemesidir. bitmemiş, fakir fukara, garip gurebanın -sizin deyiminizdir- ödediği her kuruş… Ekmek yerken vergi ödüyor bu adam, ekmek yerken, çocuğuna bir lokma yemek yedirirken vergi ödüyor, su içerken vergi ödüyor, dolmuşa binerken vergi ödüyor. Bu Parlamento ve Türkiye Cumhuriyeti, bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık oldu. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık oldu. Hangi vicdan kabul eder 750 milyarlık saati? Hangi vicdan kabul eder? Siz hepiniz akladınız onları. Parlamento'nun üzerine ağır bir gölge düşmüştür ve Türk siyasal tarihinde bu kara bir lekedir maalesef, bunu söylemek zorundayım. Keşke hep beraber üzerine gitseydik, onlar da aklansaydı, varsa bir şeyleri. Niye korkuyorlar? Yargıya gidersiniz; ya mahkum olursunuz ya aklanırsınız, hesabını verirsiniz. Hesap vermekten kaçan bir siyaset bu ülkeye fayda getiremez. "

DAVUTOĞLU'NDAN İKİ SORUYA CEVAP İSTEDİ

Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan iki soruya net cevap beklediğini de dile getirdi. Davutloğlu'na iki soru soran ve bu soruların cevabını isteyen Kılıçdaroğlu, "Grup sözcüsü de dile getirdi. Bakın, ben vergi ödüyorum, siz de ödüyorsunuz, herkes vergi ödüyor, fakiri fukarası vergi ödüyor. Saray yapıyorsunuz, güzel. Ben vergisini ödeyen bir vatandaş olarak o sarayın maliyetini öğrenmek istiyorum. Buraya gelin ve o sarayın maliyetini anlatın. Kendi grubunuza saygınız varsa, tüyü bitmemiş yetime saygınız varsa, Ermenek'teki lastik ayakkabı giyen Recep amcaya saygınız varsa onun maliyetini gelin, burada bana söyleyin, Meclis de öğrensin. Ben önemli mevkilerde bulunan kişilerin, devlet adamlarının Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını her zaman korumaları gerektiğini hep söyledim ve söylemeye de devam ediyorum ama bulundukları konumun hakkını vererek. İkinci sorum da şu; Şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanı Libya'ya gitti, Kaddafi kendilerine İnsan Hakları Üstün Hizmet Ödülü'nü verdi. Hiçbir eleştiri getirmedik. Elbette, Kaddafi'nin -Allah rahmet eylesin- getirdiği ve verdiği bir ödülü vermesi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na vermesi bizim için önemliydi. Gerçi sonra arkadan hançerledik, o ayrı bir şey. Şimdi, ayrıca 250 bin dolar para verdiler. Havuz medyası yazıyor, ben söylemiyorum. Soruyorlar: '250 bin doları ne yapacaksın?' 'Bir şehit veya gazi derneğine vereceğim' diyor. Şimdi, dernekler masası İçişleri Bakanlığına bağlı, siz de Başbakansınız; bir telefonla bu paranın hangi derneğe, hangi vakfa bağışlandığını ben öğrenmek istiyorum. O para bir kişinin şahsına değil, onun şahsında Türkiye Cumhuriyeti'ne verilmiştir. O parayı hangi derneğe verdiyseniz ben sizden çok açık, çok net bir yanıt bekliyorum veya hiç verilmedi. "

CİHAN
<< Önceki Haber '17-25 Aralık olayları üzerine Parlamento yeterince gitmedi' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER