Bakan Atalay tasfiye sürecini anlattı

İçişleri Bakanı Atalay, "Kuzey Irak'taki kamplara dönük de adımlar atılabilir, üçlü mekanizma içinde bütün bunlarla ilgili çalışmalarımız var" diye konuştu.

Bakan Atalay <b>tasfiye sürecini anlattı</b>

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü PKK kamplarına dönük adımlar atılabileceğini belirterek, "Hem üçlü mekanizma içinde, hem kendi bünyemizde doğrusu bütün bunlarla ilgili çalışmalarımız var" dedi. Bakan Atalay, bir televizyon kanalına verdiği röportajda, terör örgütünün dağ kadrosunun nasıl tasfiye edileceği ve etkin pişmanlığı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesinin daha etkin hale getirilmesi konusunda bir çalışma olup olmadığı yönündeki soru üzerine, şu anda 221. maddenin uygulanan ve yürüyen bir süreç olduğunu söyledi. Atalay, "Ama gerekiyorsa daha iyi tanıtım, daha yeni tedbirler, daha ileri adımlar atılabilir. Bu çözümü çok geniş bir paket olarak düşünün. Biz tabii tek tek somut açılımlar olarak doğrusu erken açıklamalarda bulunmak istemiyoruz" dedi. "Bir af gündemde var mı?" sorusunu yanıtlarken Atalay, "af" olarak bir kavram ifade etmek istemediklerini belirterek, ihtiyaç duyuldukça çözümle ilgili değişik adımların atılacağını, değişik düzenlemelerin yapılacağını söyledi. Atalay, "Değişik uygulamalar, aydınlatmalar, açıklamalar... Yani kazanmak için değişik adımlar... Tabii Kuzey Irak'taki kamplara dönük de bu tür şeyler olabilir, adımlar atılabilir, hem üçlü mekanizma içinde, hem kendi bünyemizde doğrusu bütün bunlarla ilgili çalışmalarımız var" diye konuştu. Merkezi Irak yönetiminde ve kuzeydeki bölgesel yönetimde bu yönde kararlı bir tavır gördüklerini ifade eden Atalay, "Bizim bu konudaki çalışmalarımız veya bu sorunun çözümüne dönük adımlarımızı destekleyen faktörlerden birisidir bu. Onu da önemli görmek gerekiyor" dedi. Terör örgütü ele başlarından Murat Karayılan'ın bir köşe yazarına yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Atalay, şunları kaydetti: "Bu konuyla ilgili olduğumuz için, bu konu üzerinde çalışan yetkililer olarak bu konuda her söylemi önemli görüyoruz. Kim tarafından söylenirse söylensin bu konudaki söylemler bizim için önemli. Zaten şu sırada çok geniş şekilde bu konuda görüşü olan, düşüncesi olanların da görüşlerini, düşüncelerini alıyoruz. Yani bir yandan müsteşarlık yapılanması gelişirken, bir yandan da bu sorunla ilgili çalışmaları iyice yoğunlaştırdık. Bütün bu değerlendirmeler bizim için önemli." "BİZİM DİLEĞİMİZ DEMOKRATİK SÜREÇ İŞLESİN" "Beklenen ilk adımın terör örgütünün şartsız silah bırakması olup olmadığı" yönündeki soru üzerine Atalay, bütün uluslararası sorunlarda bunun en önemli şey olduğunu söyledi. Atalay, "Yani silahsız, terörsüz olarak meselelere çözüm bulmak kolaydır. Bizim dileğimiz demokratik süreç işlesin, biz açık bir toplumuz. Bütün görüşleri dile getirme imkanı Türkiye'de vardır. Siyasi ortam açıktır ve hep açık olacak, bütün meselelerimizi bu ortamda biz görüşebiliriz ama ortada terör olursa diğer bütün sorunları belki yine ötelemiş oluyorsunuz. Zaman zaman Türkiye'de biliyorsunuz bu yönde bazı adımlar atılacakken terördeki tırmanma bunları hep öteletmiştir. Öyle olsun istemiyoruz" diye konuştu. Yerel talep olursa köylere Kürtçe isim verilebileceğini ifade ettiğinin belirtilmesi ve bu yönde talep olup olmadığının sorulması üzerine Atalay, kendilerine şu ana kadar herhangi bir talep gelmediğini söyledi. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının başına gelecek ismin belli olup olmadığı yönündeki soruya da Atalay, "Tecrübeli, bu işle, bu konularla ilgilenmiş, değişik bölgelerde görev yapmış, terörle mücadelede birikimi olan valilerimizden birisi olacak ama isimlendirme yapmak için biraz erken, uygun olmaz" yanıtını verdi. DTP'lilerin ifade vermesi ile ilgili tartışmalar bulunduğunun hatırlatılması ve polis zoruyla ifade alınmasının söz konusu olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Atalay, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın konuyla ilgili büyük gayret sarf ettiğini, kendisinin de Toptan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştüğünü belirtti. Atalay, "Bunu o safhalara getirmemek lazım. Geçen gün Meclisteki bir soru üzerine de 'O görüntüler olmayacak' dedim. Türkiye bu görüntüleri vermesin artık. Herkes anlayış içinde olsun. Gerekeni yapsın. Normal çözümler bulsun ve bu yollara başvurmayalım. Yani Meclisten o tür bir görüntü biz kesinlikle vermeyiz ama umuyorum DTP'li arkadaşlarımız da anlayış içinde olurlar. Meclis Başkanımızın bu çabaları sonuç getirir ve normal yollardan her şey çözümlenmiş olur. Dileğimiz odur" diye konuştu. "ERGENEKON" SORUŞTURMASI "Ergenekon" soruşması ile ilgili olarak, soruşturmanın gizliliği ilkesi ve masumiyet karinesine riayet edilmediğine ilişkin açıklamalar bulunduğunun hatırlatılması ve bu durumu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Atalay, "Bu konuda zaten soruşturma da araştırma da yürütülüyor. Yani soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesini onaylamak mümkün değil. O konularda tespit edilenlere cezası verilmeli. Katiyen böyle bir müsamaha söz konusu olamaz. Aynı hassasiyeti taşıyorum" diye konuştu. Hukuk dışı dinlemelerin nasıl engellenebileceği konusundaki soruyu yanıtlarken Atalay, kendisinin dinlenme endişesi yaşamadığını söyledi. Dinleme olayının Türk hukuk sisteminde sınırlandığını ve yargı kararına bağlandığını hatırlatan Atalay, hukuk dışı dinlemelere ilişkin suçun da Türk mevzuatında cezasının çok ağır olduğunu ama yine ağırlaştırılabileceğini, o tür bir niyet olduğunu ifade etti. "Deniz Feneri" dosyası ile ilgili, hukuki sürecin kasıtlı olarak yavaşlatıldığına ilişkin muhalefetin eleştirileri bulunduğunun anımsatılması ve görüşlerinin sorulması üzerine Atalay, Adalet Bakanlığının bu konuya ilişkin açıklamalar yaptığını söyledi. Konunun kendi bakanlığı ile ilgili bir boyutu olmadığını, kendilerinden bir talepte bulunulmadığını kaydetti. Hrant Dink cinayetiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulunun inceleme raporu sonrasında bazı kişilerin görevi ihmal ettiğine dair müfettiş görevlendirildiğinin hatırlatılması ve sonucunun sorulması üzerine Atalay, görevlendirilen müfettişin hem raporla ilgili hem olayın bütünüyle ilgili çalıştığını belirtti. Bakanlığa geldikten sonra özellikle Hrant Dink cinayetinin yeniden bütününü araştırma konusu yaptığını anlatan Atalay, bütün boyutların önüne getirildiğini ve bu olayın herhangi bir safhasında ismi geçen herkesin bu dosyaya dahil edildiğini söyledi. Böyle olaylarda çok hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Atalay, "Şu anda Başbakanlık Teftiş Kurulunun hazırladığı bir rapor var. Onları da tekrar inceletiyorum. Orada biz de kanaat getirirsek -ki böyle bir şey var- hiç müsamahamız olmaz, gerekeni yaparız, bundan endişeniz olmasın" dedi.
<< Önceki Haber Bakan Atalay tasfiye sürecini anlattı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER