İş dünyasında başarıyı yakalamanın sırrı

Samanyoluhaber.com özel röportajlarının bu haftaki konuğu İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan oldu.

İş dünyasında başarıyı yakalamanın sırrı

Nam-ı diğer Mimar S.İnan. Türkiye Serdar İnan'ı Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı ‘Kanal İstanbul projesine 30 milyar dolar verecek bir yatırımcı var.' sözleri ile tanıdı. Bugüne kadar 100'ün üzerinde projeye imza atan Serdar İnan Mimar Sinan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı'nın yanı sıra İstanbul İnşaatçılar Derneği'nde (İNDER) başkan vekili olarak görev yapıyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve İstanbul Mimarlar Odası üyesi olan Serdar İnan aynı zaman da ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından TUSKON (Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren İGED (İstanbul Genç İşadamları Derneği) üyesi bir işadamı. Sosyal medyayı en aktif kullanan işadamlarının başında gelen İnan'ın , Twitter hesabına yazdığı ‘Serdar İnan bedelli sorunu çözdü, İnanlar'dan daire alanların askerlik bedeli bizden, bayansanız amca oğlu da olabilir.' sözleri medya'da çok ses getirirken bu kampanya kapsamında yaklaşık 400 adet ev satışı yapılacağı da Serdar İnan tarafından ifade edilen bir gerçek. İşte asrın Mimar S.İnan'ı ile yaptığımız röportajımızın ilk bölümü… Mimar Serdar İnan'ı daha yakından tanıyabilir miyiz ? 1965 yılında Erzincan'da doğdum. Robert Kolej'in ardından İstanbul Teknik Üniversitesi mimarlık bölümünden mezun oldum. Aile üyelerimizin birçoğu mimar ve inşaat mühendisidir. Üniversite yıllarında İnanlar İnşaat'ta çalışmaya başladım ve 1995 yılında İnanlar İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı oldum. Bugüne kadar 100'ün üzerinde projeye imza attık. İnşaatın dışında otomotiv, enerji ve turizm sektörlerinde yatırımlarımız bulunmaktadır. Mimar Sinan Vakfı (MİKEV) Mütevelli Heyeti Başkanlığı'nın yanı sıra İstanbul İnşaatçılar Derneği'nde (İNDER) başkan vekili olarak görev yapıyorum. İstanbul Ticaret Odası (İTO), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve İstanbul Mimarlar Odası üyesiyim. Aynı zaman da ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından TUSKON (Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren İGED (İstanbul Genç İşadamları Derneği) üyesiyim. Şiir, makale yazmak, spor yapmak ve seyahat etmek hobilerim arasındadır. Bugüne dek yayınlanmış 5 kitabım bulunmaktadır. Evliyim ve 4 kızım var. Kendini İstanbul aşığı bir mimar olarak tanımlayan Serdar İnan'ın gözünden İstanbul'u dinleyebilir miyiz ? İstanbul'u birkaç cümle ile kısaca anlatacağım. İstanbul Doğu'dan bakınca Doğu'nun bittiği, Batı'dan bakınca Batı'nın bittiği bir yer. Resulûllah efendimizin hadis-i şeriflerinde kendine yer bulmuş ve fethi iltifata tabi tutulmuş bir şehir. Son dönemlerde Dünya'da yaşam tarzlarının farklılaştığı ve farklılıkların tekrar zenginlik olarak adlandırılmaya başlandığı bir zaman diliminde bir çok farklı kültürün ve kimliğin radikal bütün akımlardan uzak birlikte yaşadığı bir şehir. İstanbul'un fiziki yapısı ile yaşam tarzlarında ki farklılığı anlattığım yaşam biçimi çok büyük benzerlik gösterir. İstanbul bir köprü hükmündedir ve hep birleştirici rol üstlenir. Bizde İnanlar İnşaat olarak bu farklıların birlikte yaşandığı zaman diliminde bugünü ve geleceği inşa ediyoruz. İletişime çok önem veren ve bunu çok etkili kullanan bir işadamı olduğunu biliyoruz. Neden sürekli iletişim vurgusu yapıyorsunuz ? 1980'de iletişim çağına girdik ama 2012 yılında bu çağdan çıkıyoruz. Neyinden çıkıyoruz, iletişim icatları ve modellerinden çıkıyoruz. Modeller geliştirilecek ama ana icatlar bitti. Bundan sonra bütün süreçler iletişim üzerinden ilerleyecek. Şu anda bir işadamı için en önemli şey müşteridir. Müşteriye ulaşabilen ve ulaşma kanallarını geliştiren firmalar başarıyı yakalayacaklar. Geçmişte müşteri gelirdi ama artık işadamları müşteriye gitmek zorunda. Bunu bir örnekle açıklayalım. Metro'ya giderken reklam tabelasında almak istediğiniz bir ürünün reklamını görüyorsunuz ve o ürünün hemen altında barkodu var. Cep telefonunuzla ürünün barkod numarasını foto olarak çekiyor ve gönderiyorsunuz. Siz evinize varmadan kredi kartınızdan ücreti çekilmiş bir şekilde ürün evinizde oluyor. Bu teknoloji şu anda kullanılmasa bile mevcut. İşte müşterinin ayağına gitmek, müşteriye ulaşmak deyimlerinden kastettiğim şey bu. İletişimin bizleri nereye götüreceğini tahmin etmek çok zor. Sürekli düşünmek ve imkanın sınırlarını zorlamak lazım ki, imkansızı görebilelim. Sosyal Medya'yı en aktif kullanan işadamlarının başında geliyorsunuz. Burada ne görüyorsunuz ? Twitter Allah icadı. Herşey Allah icadı ama bazı icatlar vardır ki yüksek bir sesle bağırır her zaman ‘Ben Allah icadıyım' diye. Twitter 'de böyle bir şey. Eskiden insanlar bir tepeye çıkar bağırır ve rahatlardı. Şimdi twitter'e istediğiniz herşeyi yazıyorsunuz ve kısa bir süre sonra onlarca insan hemen size bir şeyler söylüyor. Gazetelerin yazarlarının gazetelerde kendilerini okuyan insanlardan fazla takipçisi var. Bu sosyal medya dediğimiz olgu kesinlikle dışında kalınmaması gereken bir mecra. İş dünyamız burayı henüz tam manası ile keşfedemedi. Twitter hesabınızdan ‘Serdar İnan bedelli sorunu çözdü, İnanlar'dan daire alanların askerlik bedeli bizden, bayansanız amca oğlu da olabilir.' mesajı attınız. İş dünyamızın bu meseleyi daha iyi anlaması açısından nasıl bir dönüş aldığınızı öğrenebilir miyiz ? Yaklaşık 40 bin kadar bedelli askerlik başvurusu olacağını düşünürsek bizim satış yaptığımız rakam hiçte az değil. 400 civarında daire satışı yapacağız diyebilirim. Sosyal medya, twitter faktörü. İletişim böyle bir şey işte… Bu konuda bir beyin takımınız var mı ? İletişim süreçlerini, daha doğrusu yeni fikirleri ortaya çıkartan ? Her şey Allah'ın (c.c) ilhamı. Twitter' de bir takipçim bana şöyle sormuştu. ‘Siz hangi felsefeden bahsediyorsunuz, hayatınızda hiç Sokrat okudunuz mu?' Cevabım şu olmuştu ‘Ben Sokrat'ın okuduğunu okudum' Düşünmek lazım, Sokrat neyi okumuştu ? Elbette kafa yoruyoruz iletişime ama şunu asla unutmuyoruz, her şey ama her şey Allah'ın ilminin bir sonucu. Entelektüel yönünüzde değinelim birazda. 5. Kitabınız Asl-ı Suret çıktı. Bu kadar büyük işler ve yoğunlukta nasıl vakit ayırıyorsunuz yazmaya ? Evet söylediğiniz gibi 5. Kitabım çıktı. Asl-ı Suret bir şiir kitabı. Daha önce Yansımlar, Mahşer, Doğum ve Seninle Bensiz isimli kitaplarım çıkmıştı. Yazmaya nasıl vakit bulduğumuza gelince, insan yaratılış itibari ile bir çok işi bir arada yapabilecek donatımda yaratılmıştır. Allah'ın (c.c) insanlar üzerine tecelli eden esmaları vardır ve bunların hakkını vermek gerekir. Röportaj: Sarper Erkılınç
<< Önceki Haber İş dünyasında başarıyı yakalamanın sırrı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER