Hannover Messe firması tarafından düzenlenen iki
fuarın
tanıtım toplantısında konuşan Deutsche Messe AG Başkan Yardımcısı Wolfgang Pech, Hannover'de gerçekleştirilecek ve
katılımcıların dünyanın en önemli endüstriyel teknolojilerini tanıtacağı ''Hannover Messe 2011''in ana temasının, ''Akıllı verimlilik'' olarak belirlendiğini söyledi.
Fuara katılacak şirketlerin masrafları azaltma, süreç etkinliğini en iyi yapma ve
üretim zincirinin her bir aşamasındaki kaynakları korumaya yönelik dahiyane çözümler sunacağını anlatan Pech, Hannover Messe şemsiyesi altında 13 önemli fuar düzenleneceğini, anahtar temaların ise endüstriyel otomasyon, enerji teknolojisi, enerji aktarımı, endüstriyel yan sanayi ve son teknolojiler gibi
hizmetler olacağını kaydetti.
Pech, 2008 yılında yaşanan
ekonomik krizde yoğun bir gerileme yaşandığını belirterek, ''Bundan sonra ufkumuz açık, önümüze bakabileceğiz. Şu anda elimize gelen bilgiler, belirli bir canlanmanın başladığını gösteriyor'' dedi.
Hannover Messe'nin, küresel ekonomide büyümeyi başlatacağını ve ekonomik canlanmayı sürekli hale getireceğini vurgulayan Pech, fuarın, tüm dünyada sektörün lokomotifi olduğunu belirtti.
Gelecek 40 yıl içinde insanların merkezi sorunları olacağını, nüfusun yarıdan fazlasının kentlerde yaşayacağını anlatan Pech, bu kapsamda fuarın, ''Metropoliten Çözümler'' başlıklı kentsel altyapı ve şehirlere yönelik yeniliklerin sergilendiği yepyeni bir kategoriyi daha bünyesine dahil ettiğini, burada, yarının kentlerine yönelik teknolojilerin görücüye çıkacağını söyledi.
-PARTNER ÜLKE FRANSA-
Hannover Messe'de hiçbir
ülkenin
Türkiye kadar hızlı gelişmediğini belirten Pech, ''2006 yılına kadar 2 bin metrekarelik bir alan Türkiye'ye aitti. 2007'de partner ülke olarak Türkiye'yi davet ettik, çok başarılı oldu. Katılım oranı çok yüksekti. Bundan sonra 2 misli katılımcı geldi. O günden beri Türkiye çok hızlı bir gelişme içinde. 2008 yılında 4 bin metrekare yeri bulunurken, şu anda 7800 metrekareyi aştı. Ne kadar güçlü olduğunu görüyorsunuz. Bu çok etkileyici'' diye konuştu.
Pech, fuar kapsamında ''Uluslararası
Teknoloji Ürünü''
ödülü verileceğini belirterek, ödül için herkesin başvurabileceğini kaydetti. Ödülü bugüne kadar kazanan Türk olmadığını ifade eden Pech, ''Başvuruların hazır bir teknoloji, uygulanabilir bir yenilik olması gerekiyor'' dedi.
Wolfgang Pech, Hannover Messe fuarının partner ülkesinin bu yıl
Fransa olacağını bildirdi.
-''ZİYARETÇİLER TEK BİR SEYAHATLE İKİ FUARI GEZME İMKANI BULACAK''-
Wolfgang Pech, toplantıda 2-6
Mayıs tarihleri arasında Münih'te düzenlenecek CeMAT 2011 hakkında da bilgi verdi.
Fuarda intralojistik sektörünün yeni ürünlerini sunacağını belirten Pech, üç yılda bir düzenlenen fuarın, 80 bin metrekare alanda, bin 100 katılımcıyla gerçekleşeceğini anlattı.
Pech, fuarın sloganının ''Intralojistik sürdürülebilirlik'' olarak belirlendiğini anımsatarak, sürdürülebilirliğin, enerji ve ham madde maliyetlerini artırırken, özellikle intralojistik için engel yarattığını kaydetti.
Fuarlarda kartvizit alışverişinin çok önemli olduğunu vurgulayan Pech, ''
Almanya'da 2 dünya fuarı. İki fuar için tek davetiye vereceğiz. İki fuar arasındaki boşluğu çeşitli etkinliklerle dolduracağız. Böylece ziyaretçiler tek bir seyahatle iki fuarı gezme imkanı bulacak'' dedi.
-''TÜRKİYE, ALMAN EKONOMİSİ İÇİN DİNAMİK BİR ÜLKE''-
Alman Makine ve Aksamı İmalatçıları Derneği (VDMA) Yönetim Kurulu Üyesi Hartmund Rauen, bir dönem Almanya'nın sanayiden uzaklaştığını ve hizmet sektörünün öne çıkacağının konuşulduğunu belirterek, ülkesinde 1990'lı yıllar ortasında sanayi payının istikrarlı bir şekilde arttığını anlattı.
Makine imalatının, neredeyse tüm ekonomiye yön veren teknoloji entegrasyon aracı olduğunu kaydeden Rauen, ''Makine imalatı, geleceği etkin enerji kullanımına hazırlar. Büyük bir mali kriz yaşadık. Bundan çok olumsuz etkilendik. Geçen yıl başarılı bir sene geçirdik, bu yıl da iyi bir düzeye geldik'' değerlendirmesinde bulundu.
Alman teknolojisinin dünya
pazarında güçlü bir pozisyonu olduğunu ifade eden Rauen, özellikle sürüş sistemleri ve akıcı madde tekniğinin, yeni icatların yolunu açan büyük bir
teşvik unsuru olduğunu kaydetti.
Alman sürüş sistemleri ve akıcı madde tekniğinin Türkiye'ye ihracatlarının 2009 yılında 253 milyon
avro hacme ulaştığını belirten Rauen, bu rakamla pazar payının yüzde 43,3'ü kazanılırken, son 5 yılın en yüksek payına ulaşıldığını anlattı.
Rauen, ''Türkiye, Alman ekonomisi için büyük fırsatlar sunan dinamik bir ülke. Buna ek olarak Türkiye, Orta
Asya ve
Ortadoğu pazarına açılan bir
köprü görevini görüyor. Alman ekonomisi, bu gelenek halini almış iyi ilişkilerden
kazanç sağlarken ticari ilişkilerde yatırımın devamını beklemektedir'' diye konuştu.
AA