Çin’de '2010’un Adamı', bir Uygur seçildi

Çin'in kuzeybatısındaki Uygur bölgesinden çıkıp, ülkenin güneybatısındaki bir şehrin sokaklarında kebap satıp, kazandığı parayla yoksul öğrenciler okutan bir Uygur, Çin'deki internet kullanıcılarının katılımıyla yapılan oylamada "2010 Yılının Adamı" seçildi.


Alimcan Halik (Alimu olarak da biliniyor), kısa süre önce Çin'de internet kullanıcılarının katılımıyla yapılan "Yılın Seçkin İnsanları" etkinliğinde 240 bin oyla birinciliği elde etti ve "2010 Yılının Adamı" seçildi. 2007 yılında "Guizhou Eyaleti'nin 10 Seçkin İnsanı" listesine, 2010 yılında da "Guizhou Eyaleti'nde Ahlak Örneği" listesine giren Alimcan bir anda milyonlarca internet kullanıcısının kalbinde taht kurdu. İlginç hikâyesi ile 40 yaşındaki Alimcan, Çin medyasında da geniş yer buldu. Basındaki haberlere göre, Alimcan'ın kişiliği, Çinlilerin bir anda takdirini kazandı. 6 kardeşli fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Alimcan, para kazanmak amacıyla 20 yaşındayken memleketi Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'nin güneybatısında yer alan Bayingolin şehrine bağlı Hejing kasabasından ayrıldı. İlk olarak Urumçi, Pekin, Chongqing ve Kunming şehirlerine gitti. Son olarak da Guizhou eyaletindeki Bijie kentinde kaldı. Alimcan, 10 yıldır Bijie'de bin bir güçlükle sokaklarda kebap satarak kazandığı 100 bin yuandan (15 bin dolar) fazla paranın yüzde 80'ini ihtiyaç sahiplerine bağışladı. "Burası benin ikinci vatanım" diyen Alimcan, en çaresiz anı olan 2000 yılında, Bijie'deki bir bar patronunun kendisine 100 yuan (15 dolar) borç vererek, yardımcı olduğunu söyledi. Barın önünde tezgâh kurarak şiş kebap satmaya başlayan Alimcan, bir hafta sonra borcunu geri ödedi. Alimcan, o tarihten beri kendisine yardımcı olan bar patronuna her seferinde bir kebap ısmarlıyor. Bijie'ye gelmeden önce 3 yıldır Çin'in çeşitli şehirlerinde geçimini yine sokaklarda basit bir tezgah üstünde şiş kebap satarak sağlamaya çalışan Alimcan'ın en sıkıntılı anı ise ülkenin güneyindeki Guangxi bölgesinde bir yaz gecesi olmuş. O dönemde parası olmadığı için sokakta yatıyormuş. Bir gün sabah kalktığında ayakkabılarının çalındığını fark eden Alimcan, açlığını gidermek için çöp tenekesindeki artıkları yemiş. Çin basınındaki haberlere göre, sonrasında ise Bijie'ye yolu düşen Alimcan, "Burası benim için en iyi yer. Burada kimse yabancıları kandırmıyor ve buranın halkı iyi kalpli." dedi. Yarı gülümseyerek, "Buranın halkı benim kebabım olmadan yaşayamıyor." diyerek, kebaplarının beğenildiğini aktarıyor. Alimcan, öyle ki 2005 yılındaki Çin yeni yılında bir günde 7 bin tane şiş kebap satmış. Odun çubuklara takılı bu şişlerin tanesi ise 0.5 yuandan (0.12 TL) satılıyor. Bazen kendisi için de para harcayan Alim, yemek olarak da genelikle artan kebapları ile ekmek yada erişte yiyor. Giydiği ayakkabı ise bir gün çöpten bulduğu eski bir deri ayakkabı. Alimcan şu an 40 metrekare büyüklüğündeki eski bir evde kirada oturuyor. YARDIM ETTİĞİ 200 ÖĞRENCİDEN 10'U ÜNİVERSİTEYE GİRMİŞ Geçen 10 yıllık süre zarfında Alimcan, fakir ailelerden gelen 200 öğrenciye yardım etmiş ve bunlardan 10'u üniversiteyi kazanmış. Alimcan, "Başlangıçta ailem, tüm paramı yabancılara bağışlamam konusunda bana deli dedi. Fakat sonrasında Bijie'deki tecrübelerimi öğrendikten sonra bana destek verdiler." diye konuştu. Alimcan'ın yardım ettikleri arasında 2003 kışında yerel hastanede tanıştığı ve aile gibi bağ oluşturduğu Zhou Yong var. Zhou, uzun süredir böbrek sorunu nedeniyle derslerini yatakta çalışıyordu. Bu durumu gören Alim, tüm parasını Zhou'un ailesine verdi. Bijie Fakültesi'nden yoksul öğrenci Zhou, yardımın ardından tedavi edilerek, 3 ay sonra taburcu oldu. Zhou, "Alim amcanın ''insan hayatta iken iki elle başkalarına yardım etmeli' sözü beni çok etkiledi." dedi. Alim ayrıca Guizhou eyaletindeki iki üniversiteye de burs fonu kurdu. "Medyaya ünlü olmak için konuşmadım." diyen Alimcan, "Umuyorum, medya aracılığıyla daha çok kişi fakir öğrencilerin eğitimiyle daha fazla ilgilenir ve yapabilecekleri yardımı yapar." görüşünü dile getirdi. HEDEFİNDE FAKİR ÖĞRENCİLER İÇİN OKUL YAPTIRMAK VAR Sade hayat ve başkalarına yardım etmekten mutlu olduğunu anlatan Alimcan, gelecek yıllarda iki planı olduğunu, bunlardan birincisinin evlenmek, ikincisinin ise fakir öğrencilerin okuyacağı bir okul kurmak için para kazanmak olduğunu ifade etti. Fedakâr Uygur, "Gelecek 5 yılda 500 bin yuan kazanıp, büyük şehirlere çalışmaya gitmiş ailelerin çocuklar için bir okul kurmayı hedefliyorum. Onların bizim yardımımıza ihtiyaçları var." görüşünü aktardı. Yoksullara yardımın yanı sıra bölgedeki doğal afetlerde de yardım elini uzatan Alimcan, memleketine döndüğünde bir kahraman gibi karşılandı ve ilçedeki arkadaşlarına yolunun takip edilmesi adına bir ilham kaynağı oldu. Kutlanmakta olan Çin'in Bahar Bayramı yada Çin yeni yılı tatilinde memleketine döneceğini öğrenen Alimcan'ın annesi ve kız kardeşleri ile bir çok tanıdığı, havaalanına kendisini çiçeklerle karşıladı. Alimcan'ın yaptıklarını duyan ve takdir eden yetkililerden Şincan Uygur Özerk Bölgesi Komünist Partisi Sekreteri Zhang Chunxian, "Alim, Şincan'ın güzel çocuğu'' değerlendirmesinde bulundu. Para kazanmak amacıyla Uygur bölgesinden ayrılarak ülkenin diğer şehirlerine giden Uygurlar, genelde sokaklarda şiş kebap yada kuru üzüm gibi bölgeye ait ürünleri satıyor. Bazıları ise Uygur lokantalarında işçi olarak çalışıyor. (CİHAN)
<< Önceki Haber Çin’de '2010’un Adamı', bir Uygur seçildi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER