Sağlık tesisleri her türlü desteğe muhtaç durumda

İBB Bilim Kurulu Üyesi Dr. Yüksel Eryiğit’e göre en fazla vaka sayısının olduğu İstanbul’da yoğum bakım servisleri dolu. Dr. Eryiğit, “Sağlık alanları her türlü desteğe muhtaç durumda” diyor ve ekliyor: “Sorunları bekletemeyiz çünkü buraya özgü sorunlar ürüyor”

SHABER3.COM

Koronavirüs ülkede en ağır İstanbul’da hissediliyor. Vaka sayısının en çok olduğu il olan İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi’nin ‘daveti’ üzerine oluşturulan İBB Bilim Kurulu ise çalışmalarını sürdürüyor. İBB Bilim Kurulu Üyesi ve İBB Sağlık Daire Başkanı Dr. Önder Yüksel Eryiğit BirGün’ün sorularını yanıtladı:

Ülkede ilk vakanın görülmesinin üzerinden bir ay geçti. Bu bağlamda siz İstanbul’daki tabloyu nasıl görüyorsunuz?

İstanbul’daki vaka sayısı, ülke ortalamasının yüzde 60’ını teşkil ediyor. İstanbul’un özel değerlendirilmeye ihtiyacı var. Burayı özel kılan faktörler nelerdir dersek; nüfus çok hızlı hareket ediyor, ekonomi burada ve gün içerisindeki sirkülasyon… 20 yaş altı ve 65 yaş üstüne ilişkin kısıtlama var, geriye kalan üretimin içerisindeki kişiler, hâlâ haraketli. ‘Evde kal’ çağrısına uyan ve evden çalışabilecek kesim haricinde küçük sanayi ve sanayinin içerisindeki insanlar uymaları kurallara uydular mı, uymadılar mı? Bize göre uyamadılar. Kişisel koruyucu donanımla da ilgili sorun var ve fiziksel mesafe yeterince korunamıyor.


Megakentin özelinde düşündüğümüz zaman, 2 günlük sokağa çıkma yasağına dek, alınan önlemler sizce yeterli miydi? Bunun devamında, İBB neler yaptı ve yapıyor?

Herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Biz henüz Türkiye’de daha vaka ilanı yapılmadan planlarımızı oluşturmuştuk. Burada halkın konuya ilişkin bilinçlenmesi çok önemli. Şu anda bütün mobil filolarımızı sağlık alanlarına yönlendirmiş durumdayız. Sağlık alanları kamu özel fark etmeksizin her türlü desteğe muhtaç durumda. Biz sağlık çalışanlarını arıyoruz; bir sorunları var mı, bir şeye ihtiyaçları var mı, diye soruyoruz. Ayrıca onların evlerinde taşıyıcı olma kaygıları var. Biz de otellerde kalmalarını sağlamak amacıyla girişim başlattık. Yaklaşık 2 binin üzerinde müracaat aldık ve otellere yerleştirme işlemlerine başladık. Bütün talepleri karşılamaya çalışıyoruz.

Siz İstanbul özelinde bir bilim kurulu oluşturdunuz. Biraz o süreci anlatır mısınız? Çalışmalarınız ne durumda?

Veriler bizi haklı çıkardı. Bütün gayemiz şu: İstanbul’da kendi bilim kurulumuzu oluşturalım, sorunları tartışalım ve sonuçlarını gerekli mercilere iletip eyleme geçelim. Kurulun içerisinde Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, Veteriner Hekimler Odası, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Toraks Derneği var. Halk sağlığı uzmanları, enfeksiyon hastalıkları uzmanları, göğüs hastalıkları uzmanları derneğinin yanı sıra meslek odalarına mensup olmayan ama alanında kendilerini ispatlamış hocalarımız da var. Toplam 22 kişiden oluşuyor. İstanbul’un sorunlarını bekletemeyiz, çünkü buraya özgü sorunlar ürüyor. Örneğin metrodaki sorunu ancak İstanbul’daki bir bilim kurulu çözebilir. Haftada 2 gün toplanıyoruz, gündemimizi oluşturuyoruz. Gayet de güzel sonuçlar alıyoruz.

Bilim kurulu gözüyle megakenttin pandemi ile mücadelesi nasıl olmalı?

Bu sürecin henüz pik noktasına çıkmadık ancak tırmanış devam ediyor. Dolayısıyla İstanbul’daki tüm hastanelerinin yatak sayısına baktığımızda, yoğun bakımlarda doluluk olduğunu görüyoruz. Diğer yataklarda da ciddi doluluk var. Enfeksiyona karşı mücadelede sadece hastane yatakları üzerinden çözüme ulaşmak doğru bir yol değil, izolasyon merkezlerinin oluşturulması lazım. Covid-19 teşhisi konmuş ama semptom göstermeyen insanların da bir yerde toplanıyor olması lazım. İstanbul’da bazı hastanelerin ek binaları var, yeni binası yapıldığı için eski binası terk edilmiş sağlık alanları var. Çok küçük çalışmalarla buralar hemen devreye sokulabilir. Bunlar elimizdeki rezerv yataklar ve sayısı 4 bin. Bunlar yetmiyor ise ‘Maltepe’de, Yenikapı’da ve Gürpınar’daki balık halinde altyapıyı biz oluşturalım, buyurun bu tarz yerler kurun’ dedik. Bunu Bakanlık’a da sunduk. İkincisi test sayılarının mutlaka artırılmalı. Kamuda ya da pandemi hastanesinde sağlık çalışanlarının koruyucu ekipmanlarının mutlaka tam olması lazım. Bunun eksiksiz giderilmesi için merkezi hükümet ve biz dahil herkesin duyarlı olması gerekiyor. Bütün bunlar yetmiyorsa yayılımı engellemek için her türlü kapanma tedbirlerine başvurulması gerek.

İngiltere bir fuar merkezini, Hindistan da tren vagonlarını ‘karantina hastanesine’ çevirdi. İstanbul’da ise sahra hastanenin yapımına Atatürk Havalimanı’nın yanındaki arazi ile Sancaktepe’de başlandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben bu konuda yorum yapmayacağım ama 45 gün sonra enfeksiyonun sönümlenmeye başlayacağını öngörüyoruz. Böyle düşünüyoruz.
<< Önceki Haber Sağlık tesisleri her türlü desteğe muhtaç durumda Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER