Kendilerini “Cumhurbaşkanlığına bağlı polisler” olarak tanıtan bir grubun, siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle ilişkisi olan gençlere emniyette para ve iş karşılığında “ajanlık” teklif ettiği iddia edildi.

Daha önce Ankara ve İstanbul’da gün içerisinde kısa süreli olarak zorla alıkonulan kişilere bağlı bulundukları grup içerisinde ajanlık yapmaları teklif edilmişti. Benzer olay Mersin’de yaşandı.

 

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Mersin İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’nin, ifadeye çağırdığı birçok gence ajanlık dayattığı öğrenildi. Mersin’de siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle ilişkisi olan iki genç, polislerin kendilerine ajanlık dayatmasında bulunduğunu iddia etti. Gençler, polislerin, “Bizlere kurumlarda kimler neler yapıyor, hangi çalışmalar içerisindeler bilgisini verin. Biz de sizlere atanmalarda ve iş bulmada yarım edelim” dediğini aktardı.

M.Ç. adlı genç, mesaj yoluyla “Tebligatınız var gelin alın” denilerek, emniyete çağrıldığını belirtti: “Emniyete gittim. Beni yukarıda bir odaya götürdüler ve kapıyı kilitlediler. Onlara ‘Bir tebligat verecekseniz neden kapıyı kilitliyorsunuz’ sorusunu yönelttim. Onlar da siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinde faaliyet gösterenleri sordular. Toplumsal Özgürlük Partisi’ni ve orada çalışan birilerini sordular. Onları tanıdığımı söyledim. ‘Tekrar gidecek misin’ dediler. Tabi ki dedim. Onlar da ‘Eğer tekrar gidersen her şeyden haberimiz olsun, bilgimiz dahilinde olsun’ dediler.”

Bu tür teklifleri sadece kendisine değil birçok kişiye yaptıklarını vurgulayan M.Ç., maruz kaldığı tehditlere dair de şunları söyledi: “Benimle tehdit ederek konuşuyorlardı. Kendileriyle çalışmamı söylediler. Hatta bana ‘Senin şöyle bir mesleğin var, istersen sana yardımcı oluruz, para da veririz’ dediler. Beni yakından tanıyorlardı. Anladım ki uzunca bir süre beni fiziki olarak takip etmişler. Beni tanıdıklarını dile getirdiler. Keskin bir şekilde bu tekliflerine yok deyince, onlar da ‘Artık seni yakından takip edeceğiz’ dedi.”

Me.Ç. adındaki bir diğer genç ise, yaklaşık üç hafta önce sokakta GBT uygulamasıyla alıkonulduğunu aktararak, emniyete götürüldüğünü söyledi. 6 saat boyunca emniyet nezaretinde keyfi bir şekilde tutulduğunu dile getiren Me.Ç, 6 saat sonra Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olduklarını dile getiren birkaç polisin kendisini sorguya aldığını belirtti. Yaptıkları siyasi çalışmaların tamamen meşru ve legal bir boyutta olduğunu polislere ifade ettiğini söyleyen Me.Ç. şöyle devam etti: “Ajanlık ve tehditlerini kabul etmeyince, bana ‘Seni mutlaka takip edeceğiz ve seni çevrelere kötü göstermek için elimizden geleni yaparız’ dediler. Hatta bir ara ailemle beraberken beni bu sefer telefonla arayıp, ‘Ailenle olduğunu biliyoruz; misafir olmamızı ister misin?’ sözleriyle tehditte bulundular.”

Olayın ardından her iki genç de İnsan Hakları Derneği’ne başvurduklarını dile getirdiler.