Takan'ın "Koş vatandaş koş… Sarayda başkan yardımcılığı dağıtılıyor!.." başlıklı yazısından öne çıkanlar şöyle:
Muhalefette çatlak ve sürekli bir itiş kakış görüntüsü var, koltuk kavgası var algısı yaratmak isteyenler için bulunmaz fırsat oldu. R. Erdoğan da, "keşke muhalefetin ortak adayı Abdullah Gül olsa da çok yorulmadan şu seçimleri kazansam" diye içinden geçirirken önüne gelen altın değerindeki pası gole çevirebilmek için hiç vakit kaybetmedi. "Abdullah Gül'e karşı etrafını güçlendiriyor" algısını yayarak küskün olduğu, damadı FETÖ'cülükten içeri alınan Bülent Arınç'ı huzura çağırdı. Böylece, barış sinyalleri verilen malum çevrelere de güzel(!) kamuflajlı mesaj oldu.
Aslında bilinmiyordu ki, Arınç'tan birkaç gün önce Başbakanlıktan azlettiği Ahmet Davutoğlu ile de sarayda görüşmüştü. Medya manipülasyonlarından dolayı Davutoğlu, sadece Gül ile görüşmüş olarak biliniyordu. Gerçek olan ise Davutoğlu'nun önce Erdoğan'a ardından Gül'e gittiğiydi. Bilinmeyen Erdoğan- Davutoğlu görüşmesinden çok az bilgi sızdı.
'DAVUTOĞLU BAŞKAN YARDIMCILIĞINA VEYA KONYA'YA FİT'
Kısaca özetlemek gerekirse, Davutoğlu, milletvekilliği istemiyor ama gönlünden geçen Başkan Yardımcılığı, olmazsa Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına fit. Bülent Arınç, Erdoğan ile görüşmesinden sonra "Ak Partiliyim. Benim partim burası" diyerek tavrını net koydu. Arınç'ın yakın çevresinden edindiğim bilgilere göre, Erdoğan ile görüşmenin önemli bir bölümü Abdullah Gül ile birlikte diğer adayların değerlendirilmesine ayrıldı. Gelecek planlamaları yapıldı. Erdoğan, Arınç'a "birlikte çalışabiliriz" diyerek ima yolu ile Başkan Yardımcılığı teklif etti. Kaynağımın anlattığı şöyle;"Bülent Bey, aktif siyaseti milletvekilliği boyutunda bitirdi ama bu Başkan Yardımcısı olmayacağı anlamına gelmiyor. Yarınlarda olabilecek bir teklifi değerlendirebilecek durumda."