Savaşlara doğan 'Şefkat Güneşi' 2

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ekim 17 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Prof. Dr. Osman Şahin yeni köşe yazısını 'Savaşlara doğan 'Şefkat Güneşi' 2' başlığı ile kaleme aldı.
İslâm’da barışın esas olduğu, savaşın asıl olmadığı ve arzu edilmemesi gerektiği ve tarih boyunca meydana gelen savaşların yüzde doksan müdafaaya yönelik meydana geldiği konusuna önceki yazıda başlamıştık. Alemlere rahmet olarak gönderilen Şefkat Güneşi’nin (SAV) hayatı boyunca yaptıkları ve uyguladığı stratejiler hep bu yöndedirler:

“Allah Resûlü (s.a.s) hayat-ı seniyyeleri boyunca Kur’ân’ın bu konudaki emirlerine bağlı kalmış, sürekli barış taraftarı olmuş ve sulh yolları aramış, mecbur kalmadıkça savaşa tevessül etmemiş, savaşmak zorunda kaldığı durumlarda da kan dökülmesini engellemek için elinden geleni yapmıştır.

Takip ettiği savaş politikasıyla sıcak savaşa girmeme adına her tür tedbiri almıştır. Düşmanı zayıflatmak, korkutmak, yıldırmak veya yanıltmak suretiyle saldırıdan vazgeçirmek onun öncelikli hedefi olmuştur. Allah Resûlü’nün bütün hayatı boyunca yaptığı savaşlarda düşman safından öldürülen toplam insan sayısının 250’yi geçmemesini başka türlü izah etmek mümkün değildir. (Muhammed Hamidullah, Hazreti Peygamberin Savaşları, s. 21) Kur’ân’ın düşmana karşı güçlü savaş atları beslenmesi emrinin (Enfâl sûresi, 8/60) altında yatan espri de budur.

Peygamber Efendimiz’in, Mekke’de bulunduğu süre içerisinde herhangi bir çatışmaya girmemesi, Medine’ye hicret eder etmez müşrik ve Yahudilerle Medine vesikasını imzalaması, bunun dışında çevre kabilelerle onlarca barış anlaşması yapması, savaşı önlemek için diplomasiyi sonuna kadar kullanması, Müslümanların aleyhine olan bütün maddelere rağmen Hudeybiye sulhunu kabul etmesi ve sahabilere düşmanla karşılaşmayı temenni etmemelerini söylemesi (Buhari, Cihad 112) ve yaptığı anlaşmalara hep sadık kalması O’nun barış yanlısı olduğunu göstermesi adına oldukça önemli olaylardır. Konu etrafında araştırma yapan ulemanın belirttiği üzere O’nun yapmış olduğu bütün savaşlar, müdafaa savaşıdır.” (Yüksel Çayıroğlu-Savaş zamanlarında insa

Bu haberler de ilginizi çekebilir