Şampiyon kim olacak? Bunun cevabı 22 Mayıs Pazar akşamı verilecek. 73'er puanlı lider Fenerbahçe ile takipçisi Trabzonspor, bu kritik süreçte birbirlerinin kayıplarını bekliyor, otoriteler ise farklı görüşlere sahip. Süper Lig'de 73 puanlı lider Fenerbahçe ile averajla gerisinde bulunan Trabzonspor'un kıyasıya şampiyonluk yarışında son 3 haftaya girildi. İki takım en son 7 sezon önce 32. haftayı galibiyetlerle kapatmıştı. İki rakibin son 3 haftayı 3 puanla geride bırakması halinde ikili averaja göre Sarı-Lacivertliler mutlu sona ulaşacak. Bordo-Mavililer, bu sebeple Fenerbahçe'nin takılmasını bekleyecek. İstanbul temsilcisiyle Karadeniz ekibi arasında 1995-96'da Hüseyin Avni Aker Stadı'nda yapılan ve konuk ekibin 2-1 üstünlüğüyle sona eren mücadele de 32. haftada oynanmıştı. Bundan 15 yıl önce, 5 Mayıs 1996'daki zorlu 90 dakikada gülen Kanarya, Bordo-Mavililerin 2 puan önüne geçerek liderliğe yükselmişti. Bu avantajını devam ettiren Sarı-Lacivertliler, rakibine 2 puan fark atarak 84 puanla şampiyonluğa uzanmıştı. Aradan uzun bir süreç geçti, 2009-2010 sezonunda ibre bu kez tersine döndü. Son haftaya en yakın takipçisi Bursaspor'un 1 puan önünde (73) zirvede giren Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Ziraat Türkiye Kupası'nı da kaptırdığı Trabzonspor'la yenişememiş (1-1) ve sevinen Timsah olmuştu. Birçoklarınca bu sonuç, Şenol Güneş ve talebelerinin '96 intikamı'ydı. Heyecanın doruğa çıktığı bugünlerde ise tek soru; aynı puandaki Fenerbahçe'nin mi yoksa Trabzonspor'un mu puan kaybedip yarıştan kopacağı... Futbol kamuoyu ve otoriteler, bu konuda farklı görüşlere sahip. Camiaların beklentileri aynı oranda farklı. Trabzonsporlu futbolcular Burak Yılmaz ile Selçuk İnan, "82 puanla şampiyonluğu kutlayacağız, Fenerbahçe ise 80 puanla ikinci olur." temennisinde bulundu. Burak ile Selçuk'un biraz da yorum içeren beklentilerine Fenerbahçe cephesinde Teknik Direktör Aykut Kocaman'dan cevap geldi. Genç çalıştırıcı, Trabzonspor'un ligin kalan son 3 haftasında puan yitirmesinin muhtemel olduğunu ifade etti. Lig, adındaki 'Süper' sıfatına uygun düşecek bir finali mayıs ayında yaşayacak. Futbol Federasyonu'nun yayın planlamasını şimdiden bilmek mümkün değil; ancak muhtemelen 22 Mayıs 2011 Pazar akşamı, saatler 21.45'i gösterdiğinde Türkiye, Spor Toto Süper Lig'in 52. kralını alkışlıyor, kutlamaları seyrediyor olacak. Elbette şampiyonluk önemli; ama en az onun kadar değerli olan yarışın içinde sonuna kadar var olabilmek, taraftarına o adrenalini yaşatabilmek. Fenerbahçe, tüm enerjisini şampiyonluk için harcayacak Süper Lig'in lideri Fenerbahçe, yarın deplasmanda Kardemir Karabükspor'la oynayacağı kritik maça kilitlendi. Bugün karayoluyla Karabük'e gidecek olan Sarı-Lacivertli kafile, son idmanını da orada yapacak. Kanarya'da Dia dışında ciddi sakatlığı olan futbolcu bulunmazken, Senegalli golcü Niang'ın forma giymesi bekleniyor. Niang'ın düzelmesinin yanı sıra takımda kart cezalısı olmaması da teknik heyetin yüzünü güldüren bir başka gelişme. Bu arada ligin bitimine 3 hafta kala şampiyonluğun en güçlü adaylarından Fenerbahçe, medyada yer alan transfer iddialarını yalanladı. Resmi internet sitesindeki duyuruda Sarı-Lacivertli kulübün yöneticisinden futbolcusuna ve taraftarına kadar şampiyonluk için kenetlendiği ve enerjisini bu yönde harcadığı ifade edildi. 'Trabzon'un teşvikli şampiyonluklara ihtiyacı yok' Trabzonspor Kulübü, bazı yayın organlarında yer alan 'teşvik primli şampiyonluk' iddiaları sebebiyle yasal süreç başlatıldığını duyurdu. Avukatlar tarafından hazırlanan tekzip yazısının resmî makamlar tarafından ilgili haber kuruluşlarına gönderildiğinin kaydedildiği Bordo-Mavili kulübün açıklamasında şöyle denildi: "Kanunda emredilen şekilde yayınlanması talep edilecek. Aksi takdirde ilgili kurum ve sorumluları hakkında dava açılacak. Asılsız iddialarla kulübümüze yapılan saldırıların yasal zeminde her zaman takipçisi olunacağının bilinmesini isteriz. Bizim teşvik primli şampiyonluklara ihtiyacımız yoktur, böyle şampiyonluklar da istemiyoruz." Öte yandan Spor Toto Süper Lig'de yarın Bucaspor'a konuk olacak Trabzonspor, ligde 4 yıl aradan sonra İzmirli futbolseverlerin karşısına çıkacak. ZAMAN YAZARLARI ŞAMPİYONLUK YARIŞINI YORUMLUYOR Puan yitirsinler! 'İkisi de şampiyon' dedikten sonra birini şu ya da bu nedenle öne çıkarmaya çalışmak bana anlamlı görünmüyor. Yarışın boyunun çok kısalmasına karşın ikisinin de puan kaybetmesini diliyorum. Çok zor maçları kazanıp daha kolay görünenlerde takılmak, bu tür yarışların doğasında vardır ve işi daha keyifli hale getirir. Ayrıca, haftalarca hiç puan yitirmemiş olmak da ligimizin sanki uzun yıllar önceki o kötü dönemlerine dönüşü gibi birşey oluyor. Yani ötekiler sanki figüranlığı kabullenmiş gibi... Oysa böyle olmadığını biliyoruz. Son dönemeçte bunu bir kez daha görebiliriz... F.Bahçe'nin iki deplasmanı da sıkıntılı. Trabzonspor'un Bucaspor maçı zor olmayabilir ama evindeki İstanbul BŞB maçında kaza yaşanabilir. (Bakınız, Sivas'ın şampiyonluğu nasıl gitti?) Karabük ikisinden birinin belki ikisinin de canını yakabilir. İyi de olur. Yarışa heyecan gelir. AHMET ÇAKIR Kaybedeni de takdir edelim Süper Lig'de şampiyonluk yarışı uzunca bir süredir bu kadar keyifli olmamıştı. Açıkçası hem lider Fenerbahçe hem de takipçisi Trabzonspor, şampiyonluğu hak ediyor. Kuşkusuz, lig bittiğinde kazananı alkışlayacağız, ama kaybedeni de takdir etmemiz ve zirve mücadelesine kattığı bu keyiften dolayı kutlamamız gerekecek. Kalan üç hafta iki takım için de stresli, heyecanlı ve sabırsız bir bekleyişi beraberinde getirecek. Şu ana dek Fenerbahçe de Trabzonspor da zorluk derecesi yüksek maçları geride bıraktı. Bundan sonraki aşamada ikisinin de puan kaybetmeye tahahümmülü yok. Fenerbahçe'nin ya da Trabzonspor'un puan kaybedeceğine ihtimal veriyorum. Hatta puan kaybını sürpriz olarak değerlendiriyorum. ZEKİ ÇOL İkiSİ DE hata yapmaz İki takımın üzerine de tahmin edilenden fazla stres bindi. Stresin büyük bir parçası da iki ekiple de oynayacak olan Karabükspor'un üzerinde. Karadeniz ekibinin skora dönük belirleyici oyuncusu Emenike'nin morali bozuk. Yaşının 31 olduğuna ve F.Bahçe'ye transfer olacağı yönündeki haberler üzerine gözler Karabük cephesine dönüyor. Önümüzdeki üç haftanın birinci belirleyicisi, strese karşı dayanma ve stresi yönetme gücü. İkincisi, Karabük'ü aşma kabiliyeti; üçüncüsü de Fenerbahçe'nin Sivas'ta Denizli sendromu yaşama korkusu olacak. İki takımın da son üç maçını kazanacağını tahmin ediyorum. İki takımın birlikte şampiyonluğa uzanamayacak olması ne yazık ki futbolun bir cilvesi ve futbolu bu yüzden seviyoruz. Şunu isterdim; averaj sisteminin yerini Avrupa'daki bazı ülkelerde uygulanan bir final maçı alsın. OKAY KARACAN Şampiyonu Karabük belirler İkili averajda geride olan Bordo-Mavililerin üç maçta 9 puan çıkarmaktan başka çaresi yok. Özellikle Fenerbahçe'nin Karabükspor maçı onlar açısından bu işin kilidi olacak. Fenerbahçe, Karabük'ü geçerse önemli bir virajı aşar. Fenerbahçe-Karabük-Trabzon üçgeninde iki takımdan hangisi düşerse kaybolur. Karabük, şampiyonu belirler. Diğer maçlar iki takım için de sorun olmaz. Fenerbahçe camiası daha sakin gözüküyor. Trabzon telaşlı davranıyor. Sarı-Lacivertliler bu işi son maça bırakmayacaktır. Fenerbahçe, son yıllarda son maç sendromu yaşar hale geldi. Bu sene aynı duruma düşmemek için gayret göstereceklerdir. Son karşılaşma öncesi şampiyonluğa ulaşamamış olursa Fenerbahçe'nin Sivasspor'la oynayacağı 90 dakika, sezonun en zor 90 dakikası haline gelecektir. ATIF KEÇECİ HAKEMLER KORKUYOR Futbol Federasyonu ve MHK gündeme getirilmeden bunun aracı olarak hakemlerin kullanıldığı bir sezon hatırlamıyorum. Son üç haftada hakemler inanın ki Fenerbahçe ve Trabzonspor'un maçlarına çıkmak istemiyor. Hatta perşembe günü Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in, A haberleri'>FIFA ve üç Süper Lig hakemini toplantıya çağırması, ne kadar huzursuz olduklarına ya da ne kadar eleştiri alacaklarına dair bir gelişmeydi. Son üç haftada Fenerbahçe ile Trabzonspor'un toplamda kalan altı müsabakasında hakemler çok fazla, belki gereksiz baskı altında kalacaklar ve eleştirilecekler. Verecekleri kararlar kritik dakika ve skorlarda değişkenlik de gösterebilir. Hatta hatta Federasyon'un hazirandaki seçimlerinde mevcut yöneticiler ve MHK'nin yeniden görev alıp almayacakları dahi belirsizliğini koruduğu için hakemler de etki altında kalabilir. ALİ AYDIN