"Futbolcu satmalıyız "

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, kulübün giderlerini karşılamak için futbolcu satmak zorunda kaldıklarını ve bu sezon geçen yıllara oranla daha çok transfer yaptıklarını ve çok para harcadıklarını söyledi.



"KENDİ İMKANLARIMIZLA FUTBOLCU ALIP, YETİŞTİRİP SATIYORUZ" Tecrübeli başkan kulübün giderlerini karşılamak için oyuncu sattıklarını belirterek, "350 bin Euro'ya mal olan Draman gibi bir oyuncumuzu 3 milyon Euro gibi bir bedelle sattık. Yine içimizden yetişmiş Gökhan Gönül gibi bir futbolcumuzu da 1 milyon 250 bin Euro'ya Fenerbahçe kulübüne sattık. Tribünlerde ise ''Cavcav paraların turşusunu kur'' diye pankartlar açılıyor. Bu menfaat grubunu kaile dahi almıyorum. İçimizden yetişen futbolcuları satmalıyız ki Gençlerbirliği'nin giderleri karşılansın. Gençlerbirliği olarak biz hiçbir futbolcuya verdiğimiz vaatleri yerine getirmeyen bir kulüp değiliz. Başka kulüplerden gelen futbolcularımızın bazılarının mukaveleye attığı imzanın karşılığını alamadıkları için yönetmelikler gereği Futbol Federasyonuna başvurduklarını ve bonservislerinin boşa çıktığını hep birlikte görüyoruz. Ben bu kulüpte başkan olduğum sürece Futbol Federasyonu'na müracaat edipte paramı alamadım, onun için mukavelemin feshini istiyorum diyen bir şahıs çıkmaz. Dolayısıyla biz yıllık asgari olarak 25 Trilyona yakın masrafı olan bir takımız. Bizim yıllık ortalama 10 trilyona yakın bir gelirimiz var. Bu paranın dışında havuzdan ve iddaa'dan gelen bir para var. Başka bir gelirimiz yok. Kendi imkanlarımızla alıp, yetiştirip satıyoruz" dedi. Bu sene transferde diğer yıllara oranla daha fazla para ayırdıklarını kaydeden Cavcav şöyle konuştu: "Avustralyalı milli futbolcu Nick Carle'nin toplam maliyeti 1 Milyon Euro'yu buldu. Hırvatistan'dan aldığımız Zoriç ve Petkovic kulübe toplam 2 milyon Euro'ya mal oldu. İspanya'dan Almanya'ya 2 milyon 300 bin Euro'ya giden Kahe'yi biz 400 milyara kiraladık. Bu futbolcuyu beğenirsek 1 milyon Euro daha vererek bonservisini alacağız. Ayrıca Anderlecht'te oynayan Umut Gündoğan'ı takıma dahil ettik ve henüz 17 yaşında olmasına rağmen kulübüne 60 bin Euro ödedik. Umut 2-3 seneye kadar Milli takımın değişmez oyuncusu olacaktır. Mehmet ÇakırTrabzonspor istedi ama veremeyeceğimizi söyledik. Oyuncularımızı satarak zengin olabiliriz ancak başarı için para yeterli değil. " "EĞER VEHBİ KOÇ, 60 M2'LİK MEKANI KULÜBE TAHSİS ETMEMİŞ OLSAYDI BUGÜN GENÇLERBİRLİĞİ'NİN ESAMESİ OKUNMAYACAKTI" Başarıyı en az 3 büyükler kadar isteyen bir takım olduklarının altını çizen İlhan Cavcav sözlerini şöyle sürdürdü: "Hangi takım şampiyonluk istemez? Nitekim biz 3 yıl evvel Sayın Ersun Yanal zamanında İzmir'de oynadığımız maç katledilmemiş olsaydı, o sene şampiyon olacaktık. Bunların hepsini başarıyı yakalamak adına yapıyoruz. Fransa'da bir takım Isaac'a 2.5 milyon Euro verdi, satmadık. Mehmet Çakır'ı istediler vermedik. Demek ki para ile şampiyonluk olmuyor. Kendi imkanlarımızca gelirimizi ve giderimizi ayarlamak zorundayız. Üzülerek söylüyorum bu takımın geleceği için hiç kimse bir çivi çakmamış. Her zaman söyledim ve yine söylüyorum. Eğer Vehbi Koç, 60 m2'lik mekanı kulübe tahsis etmemiş olsaydı bugün Ankara'da bir Hacettepe, Petrollerin, güneşlerin olduğu gibi, Gençlerbirliği'nin de esamesi okunmayacaktı. Ankaragücü de köklü bir kulüp ancak MKE'nin desteği olmasaydı bugünlere gelemezlerdi. Onların sayesinde ayakta kalabildiler. Tahmin ediyorum ki bu büyük destek hala devam ediyor. MKE olmasaydı Ankaragücü bugün liglerde olmayacaktı diye düşünüyorum." Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Afrika pazarının Türk antrenörler tarafından bitirildiğini ifade ederek, "Afrika'ya ilk gittiğimde Mosheu, Kushe ve Kona'yı getirdim. O dönemlerde 15 defa Milli olmayan futbolcu İngiltere'ye transfer olamıyordu. Türkiye'de böyle bir uygulama olmadığı için, Mosheu'ya 200 bin dolar ve diğerlerine ise 100'er bin dolarlık bonservis bedeli ödedik. Bu oyuncular Türkiye'de çok başarılı oldukları için aldığımız paradan daha fazla bir fiyatla sattık. Diğer teknik adamlar da Afrika'ya gidip futbolcu almaya kalkınca, hani derler ya 'Maymun gözünü açtı' diye, Afrika-Türkiye arasındaki transfer pazarı kopmuş oldu. Unutamadığım bir olay daha var. Örneğin; Güney Afrika'nın Kayzer Chief takımından bir futbolcu transfer etmek istedim. Benden 1.5 milyon dolar istediler. Orayı çok iyi bildiğim için söylüyorum 1.5 milyon dolara orda takımın tamamını alırsınız. Olmaz dedim. Onlarda yanlış anladığımı ve 1.5 milyon dolarlık makbuz vereceklerini, 500'ü kendilerine 1 milyon doları da bana bırakacaklarını söylediler. Güldüm, teşekkür ederim dedim ve kalktım" şeklinde konuştu. "ERSUN YANAL DÖNEMİNDE İZMİR'DEKİ MAÇIMIZ KATLEDİLMEMİŞ OLSAYDI, O YIL ŞAMPİYON OLACAKTIK" İlhan Cavcav, kulüp olarak görev getirdikleri teknik direktörün uzun süre takımın başında kalmasından yana olduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ersun Yanal, Gençlerbirliği takımında başarılı oldu. Takımdaki ikinci yılında başarısı devam ederken Fenerbahçe Ersun Yanal'ı istedi. O sıra Ersun Yanal'ı her ne şekilde olursa olsun bırakmamız mantıksız olurdu. Çünkü çok başarılıydı. Bizim çok fazla teknik adam değiştirmemizin nedeni kulüpçülük anlayışında saklı. 1992 yılından bu yana 24 antrenör değiştirmişiz. Sezon başına 1.5 antrenör oluyor. Bana göre normal ama yine de böyle olmamalı. Bir antrenörün takımının başında uzun yıllar kalması, takımın geleceği açısından çok yararlıdır. Bu konuda başarılı değiliz. Bunun nedenini de başarılı olan bir futbolcu ve ya teknik adamın aldığı paranın 2-3 katına başka takıma gidişi olarak görüyorum. Erdoğan Arıca, Samet Aybaba, Ziya Doğan bize en çok emeği geçen hocalarımızdır. PAF takımından A takımına Mehmet Çakır gibi birçok futbolcuyu çıkaran Ziya Doğan'a ise ayrıca teşekkür ediyorum. Hepsinin değeri ayrı. Adını saydığım hocaların çoğu da gitmeyi kendi istemiştir. Örneğin; Samet Aybaba bizde hakikaten başarılı olmuş bir teknik adamdı. Kendisini insan olarak da severdim. Ancak o arada Beşiktaş kulübü Samet Aybaba'yı istedi. Samet hoca da basına Beşiktaş'a gidebileceğini söyledi. Ayrıca Beşiktaş yönetimi bana Samet Aybaba'nın transferi ile ilgili onayımı sordular. Hocamızı bırakmak istemiyoruz, kendisiyle çalışmak istiyorum. Ancak Beşiktaş'a gitmek istiyorum şeklinde bir açıklaması olursa bir şey diyemem dedim. O sıralarda bizim Kayseri'de Fenerbahçe ile oynayacağımız bir Türkiye Kupası maçı vardı. Samet hocanın gideceğine kanaat getirdiğim için deplasmana giderken Avusturya'dan bir teknik adam getirdim. Bunun üzerine Samet hocaya ''Cavcav takıma yeni antrenör getirdi, seni gönderecek'' şeklinde sözler söylenmiş. Halbuki Samet Aybaba gitme arzusunu kendisi ifade etmişti. Akabinde aldığımız kupayı bana armağan ettiğini ve istifa etmek istediğini söyledi. Bu söz karşısında çok üzülmüştüm. Ama dediğim gibi kindar bir yapım olmadığından dolayı kendisiyle tekrar çalışabiliriz diyorum. Adını hatırlayamadığım diğer hocalarımızın bazılarının da yanlış transfer yaptığını gözledim. Futbolcuyu fazlaca tanıyan bir yapım vardır. Belki Allah vergisi belki de çocukluğumdan beri bu işin içinde olmamdan kaynaklanıyordur. Yanlış transferler olmuştur. Ama hiçbir şekilde kasıt aramıyorum." Şu an takımın başında bulunan Fuat Çapa'nın başarılı olacağına inandığını ifade eden Cavcav, "Bugün takımımızın başında Fuat Çapa arkadaşımız var. Çok genç bir teknik adam, henüz 39 yaşında ve 5 lisan biliyor. Aşağı yukarı 8-9 sene bu işin eğitimini görmüş, okuluna gitmiş, tahsilli, kültürlü bir arkadaşımızdır. Başarılı olacağına da inanıyorum. Oyun stilimizde bir değişiklik olduğu da aşikâr. Ama bu defada Türkiye'ye yeni bir teknik adam kazandıracağız" dedi. DHA
<< Önceki Haber "Futbolcu satmalıyız " Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER