İtiraf!

Trabzonspor'un Polonyalı futbolcusu Arkadiusz Glowacki, samimi bir açıklamada bulundu ve ligin ikinci yarısında rehavete kapıldıklarını söyledi. Polonyalı futbolcu, şampiyonluğun peşini bırakmayacaklarını da vurguladı.

İtiraf!

Glowacki, TFF'nin TamSaha dergisinin nisan ayı sayısında yer alan röportajında, çok başarılı geçen ilk yarının ardından kötü başlayan ikinci yarı için "Başlangıçta çok rahattık ve belki de biraz kendimizi bıraktık" diye konuştu. "ŞAMPİYONLUĞUN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ" Ligde sezonun ilk yarısının takıma büyük bir tecrübe kazandırdığını vurgulayan Glowacki, ikinci yarının kendilerine önemli bir ders verdiğine işaret ederek, şöyle dedi: ''Artık bu işi becerebiliriz diye düşündük. Fakat ikinci yarı çok büyük bir ders verdi. Hiçbir zaman, hiçbir yerde, 'Biz bu kadar iyi takımız, her şeyi yapabiliriz' diye düşünmemek ve her karşılaşmayı çok zorlu bir savaş olarak değerlendirmek gerektiğini gördük, öğrendik. Başlangıçta çok rahattık ve belki de biraz kendimizi bıraktık. Şampiyon olacağımızdan çok emindik ama sezonun ikinci yarısının başındaki puan kayıplarıyla avantajımızı yitirdik. Ancak takım olarak bu yaşadıklarımızdan çok önemli dersler çıkardığımızı düşünüyorum. Şimdi kendimize yeniden güveniyor ve mücadelemize aynı inançla devam ediyoruz. Sonuna kadar da şampiyonluğun peşini bırakmayacağız.'' "BASKI HİSSEDİLİYOR" Trabzonspor'un özellikle Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda baskı altında oynadığı yönündeki yorumları değerlendiren savunma oyuncusu, ''Bu cümlenin doğruluk payı yüksek. Bunu tam anlatamıyorum. Çünkü derin bir analiz yapmak lazım. Fakat bu baskı gerçekten de hissediliyor. Geçmişteki maçlarımıza baktığımızda deplasmanlarda daha fazla puan kazandığımız da ortada. Bu baskıyı kırabilmenin yolu ise her futbolcunun kendi kafasında konsantrasyonunu çok iyi yapması ve kendisine bir hedef koymasından geçiyor. Başka da yapılabilecek bir şey yok'' dedi. "FENERBAHÇE MAÇINI UNUTAMAM" Glowacki, Türkiye'deki unutulmaz maçının, ligin ilk yarısında kendi sahalarında oynadıkları Fenerbahçe karşılaşması olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Sezonun ilk yarısında oynadığımız Fenerbahçe maçını asla unutamam. Futbolun, içinde hem mutluluğu hem de sıkıntıları barındıran bir oyun olduğunu söylemiştim. Fenerbahçe maçı tam anlamıyla iki duyguyu bir arada yaşadığım bir karşılaşmaydı. O maçta takımımın gollerinden birisini atmış ve müthiş bir sevinç yaşamıştım. Ancak yine o maçta yaşadığım sakatlık da uzun süre futboldan uzak kalmama yol açmıştı. O nedenle bu maçın benim için unutulmaz olduğunu söyleyebilirim.'' Azim ve futbol disiplinin kendisi için büyük önem taşıdığını anlatan Glowacki, ''Asla pes etmeyen ve sonuna kadar mücadele etmeyi ilke edinmiş bir yapım var. Bir yandan da hem özel yaşantısında hem de saha içindeki oyun anlayışında disiplinden asla ayrılmam'' diye konuştu. "EURO 2012 SON ŞANSIM" Polonya'nın, Euro 2012'ye ev sahipliği yapacak olmasını ''son şansım'' şeklinde değerlendiren Glowacki, şunları kaydetti: ''Euro 2012, Polonyalılar için çok önemli bir olay. Kesinlikle şimdiden olumlu bir etki oluşturuyor. Gerçekten de bizim için bu organizasyonu düzenlemek bir mutluluk sebebi. Ama buna dayanarak Polonya Milli Takımından da beklentiler yükseliyor. Ama bir yandan da Euro 2012'nin benim için kendimi gösterme adına son şans olduğunu düşünüyorum. Her maç benim için çok büyük bir konsantrasyon demektir ve ben her maçta işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.'' Kendisi için İstanbul ya da Trabzon'da yaşamak arasında bir fark bulunmadığına dikkati çeken Glowacki, sadece futbol oynamaya odaklandığını sözlerine ekledi. "TRABZON BENİM İÇİN BÜYÜK BİR YENİLİK" Glowacki, 10 yıl süreyle oynadığı Wisla Krakow'dan ayrılarak Trabzonspor'a gelişinin kendisinde farklı duygulara neden olduğunu belirterek, alıştığı ortamın dışında bulunması nedeniyle ilk başta zorluk çektiğini anlattı. Trabzonspor'a gelmesinin futbol hayatı için büyük bir yenilik olduğuna dikkati çeken tecrübeli oyuncu, ''İnsanın hayatı boyunca yaşadığı şehrin dışında yeni bir işe soyunması çok değişik bir deneyim. Yeni bir takımla yeni bir şeyler başarabilmek için buraya geldiğimi söyleyebilirim'' ifadelerini kullandı. Eşi ve kızının futbol hayatına çok büyük destek verdiğini dile getiren Glowacki, şöyle devam etti: ''Genel olarak ailem de başlangıçta bana büyük destek vermişti. Çünkü onlar beni mutlu etmeye çalışıyor. Futbolun benim ne kadar sevdiğim bir iş olduğunu gördükleri için beni başka bir işe yönlendirmediler. Bugün de futbol oynamanın beni nasıl mutlu ettiğinin farkında oldukları için var güçleriyle desteklemeyi sürdürüyorlar. Belli bir yere kadar hem okulu hem de futbol oynamayı birlikte sürdürmeye çalıştım. Fakat belli bir dönemden sonra bir seçim yapmak zorunda kaldım. Liseyi bitirdim, üniversiteye hiç girmedim. Aslında Polonya'daki eğitim sistemi buna izin veriyor, ama futbol oynuyorsanız aynı zamanda üniversitede okuyabilmeniz çok zor. Ben de kendimi futbola adadım.''

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER