ZICO: Artık nefrete bile alıştım!

Fenerbahçe'nin Brezilyalı çalıştırıcısı Arthur Zico, FIFA'nın resmi internet sitesinin Fransızca ve Ispanyolca versiyonunda bugün yayınlanan röportajında ilginç açıklamalarda bulundu.

ZICO: Artık nefrete bile alıştım!

Taraftarların kendisine karşı sahip olduğu farklı bakış açılarından ise artık rahatsızlık duymadığını belirtti. Fenerbahçe Teknik Direktörü Arthur Zico, Türkiye'de çalışmaktan çok mutlu olduğunu, Türkiye'de futbol tutkusunu rahatça yaşayabildiğini ifade eden Zico, sarı lacivertli takımın altyapı tesislerinin mükemmel olduğunu belirtti. Zico, taraftarların taşkınlığına, kendisine bir gün hayranlık, ertesi gün nefretle bakmalarına ise alıştığını, bundan rahatsızlık duymadığını dile getirdi. Brezilyateknik adam, bu seneki birinci hedefin Şampiyonlar Ligi'nde başarı olduğunu da kaydetti. ''ÖNCELIKLI HEDEF ŞAMPIYONLAR LIGI" Zico, yeni sezon için öncelikli amaçlarının Şampiyonlar Ligi'nde olabildiğince yükselebilmek olduğunun altını çizerek, "Kulüp bu konuyla ilgili olarak büyük bir efor sarfetti. Her mevkide kadromuz güçlendirildi. Bu da bana, bütün futbolcularıma yeni şanslar verme fırsatı yarattı. Ulusal ligde işimizin hiç de kolay olmayacağının bilincindeyiz. Zira Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor da kadrolarını güçlendirdiler. Sonuç itibariyle kulübümüzün bize duyduğu güvenin farkındayız ve bize güvenenlerin yüzünü kara çıkarmamak için elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu. "FENERBAHÇE'DE BAŞKA ŞEYLERI DÜŞÜNMEDEN IŞIMI YAPABILIYORUM" Japonya'da çalıştırdığı Kashima Antlers takımıyla Fenerbahçe arasında bir kıyaslama yapan Brezilyalı teknik adam, Sarı-lacivertli kulübün Kashima'ya göre en önemli farkının, mükemmel altyapı tesislerine sahip olduğunu söyledi. "Böylece ben de başka şeyleri düşünmeden futbolcularımla normal şekilde çalışabiliyorum" diyen Zico, Japonya'da teknik direktörlük mesleğini keşfettiğini belirterek, "Buradaysa (Türkiye'de), futbol tutkumu sonuna kadar yaşayabiliyorum" diye konuştu. Türkçe'nin çok zor bir dil olduğunu vurgulayan Zico, bu nedenle antrenmanlarda sürekli tercümanıyla çalıştığını belirterek, "Onunla (tercümanla) olan ilişkim çok önemli. Çünkü o, felsefemi, motivasyon düzeyimi ve fikirlerimi, benim heyecanımı aynen taşıyacak şekilde ekibin tamamına yansıtabilmeli. Böylece bir bakıma, futbolcularla aynı dili konuşmuş olmalıyız!" dedi. "YERI GELDIĞINDE SORUMLULUKLARIMA GÖRE DAVRANMASINI BILIRIM" Çok sakin bir çalıştırıcı olduğuna ilişkin yorumlara da değinen Zico, uzun bir futbolculuk kariyerine sahip ve birçok başka teknik direktörle çalışmış olmasının kendisine avantaj sağladığını ifade ederek, "Bu sayede, birlikte çalıştığım futbolcuların beklentilerine cevap verebiliyorum. Eğer birşeyleri beraberce başarmak istiyorsak, futbolcularla aramızda bir güven ilişkisinin kurulmuş olması gerekir. Onlara her zaman ayıracak vaktim var. Ancak, her ne kadar futbolcularla çok yumuşak bir ilişkim olduğu söylense de, yeri geldiğinde sorumluluklarımın bilincinde davranmaktan da çekinmem. Bir teknik adam olarak, son kararı alan hep ben olmalıyım ve bu karar da herkes için anlaşılır olmalı" şeklinde konuştu. Üzerinde baskı olduğunda bile durumu çok kolay idare edebildiğini öne süren Zico, özellikle de Japonya'da evinden işine giderken otomobille her gün 100 kilometre yol yaptığını belirterek, "Böylece sorunların çoğunu yolda çözmeyi öğrendim. Yalnızken, düşüncelerim çok açık oluyor. Çünkü kimse beni rahatsız etmemiş oluyor. Türkiye'de taraftar taşkınlığa çok yatkın olsa da, doğrusu bu beni pek rahatsız etmiyor. Bir gün size hayran oluyorlar, ertesi gün sizden nefret ediyorlar. Bununla yaşamayı öğrenmek gerek" ifadelerini kullandı. Brezilya'da futbolcuların artık çok erken yaşlarda Avrupa'nın dev kulüplerine transfer olmasını olumlu görmediğini vurgulayan Arthur Zico, büyük kulüplerin kısa vadeli başarı arayışına girdiğini, oysa bunun çok genç Brezilyalı futbolcular tarafından karşılanacak bir şey olmadığını söyledi. Gençlerin ilk futbol tecrübelerini yeterince iyi şekilde yaşayamadan büyük kulüplere gitmesinden yakınan Zico, "Brezilya'da futbolun bugünkü durumunu iyi görmüyorum" şeklinde konuştu. "KAKA'YI ALMAK ISTERDIM" Fenerbahçe'deki Brezilyalı futbolcuların tecrübeli isimler olduğuna dikkat çeken Zico, 20-35 yaş arası futbolcuların yabancı ülkelere gitmesinin normal olduğunu dile getirdi. "Brezilyalı herhangi yeni bir futbolcuyu daha transfer edecek olsanız, hangisini tercih edersiniz?" sorusunu "Kaka" şeklinde yanıtlayan Zico, Milanlı yıldızın oyunun her anında fark yaratabilecek kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Futbolculuk dönemindeki en güzel anısının, Flamengo formasını giydiği yıllarda, takımının 1981 Libertadores Kupa Finali'nde Şili temsilcisi Cobreloa'yı 2-1 yendiği ve 2 golü de kendisinin attığı karşılaşma olduğunu söyleyen teknik adam, antrenör olaraksa 2004 yılında Japonya Milli Takımı'nı çalıştırırken Asya Kupası'nı kazanmalarını unutamadığını belirtti. "FUTBOL, AGRESIFLIK IÇERMEYEN BIR SANATTIR" Zico, teknik direktör olarak idol ismininse, Brezilya milli takımının eski efsane hocalarından Tele Santana olduğunu dile getirdi. Santana'nın futbolcularla yaptığı konuşmalardan çok etkilendiğini kaydeden Zico, futbolun agresiflik içermeyen bir sanat olduğunu kendisinden öğrendiğini, futbolun eğlenceli tarafını da bu sayede keşfettiğini belirtti.
<< Önceki Haber ZICO: Artık nefrete bile alıştım! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER