Yaklaşık bir ay süren Avrupa Şampiyonası'nda kral İspanya oldu. Boğalar öylesine rahat kazandı ki, gören de final maçı değil alelade bir maç oynadılar sanır. İtalya neredeyse rakip kalede hiç gol pozisyonu bile bulamadan maçı net bir skorla kaybetti. Grup maçları, çeyrek final, hatta yarı final maçından bile rahat bir maç oynayan İspanya, sahadan istediğini alarak ayrıldı. Barcelona takımının çatısından oluşan İspanya milli takımının bu başarısı sürpriz mi? Hayır kesinlikle değil. Şampiyona başlarken de İspanya en büyük favori olarak gösteriliyordu. Boğalar bunu da başararak son yılların en iyi kadrosuna sahip olduklarını bir kez daha kanıtladı. İspanya daha önce eleştirdiğimiz pas trafiğine hucum futbolunu da ekleyerek tribünleri dolduranlara ve televizyondan maçı izleyen milyonlara büyük zevk verdi. İtalyanlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan Boğalar, her istediğinde rakip kalede etkili oldu. Maçı izlerken en fazla üzüldüğüm İtalyan futbolcu Balotelli oldu. Zavallı Balotelli, ne istediği topları alabildi, ne de hırsına rağmen rakip takım defansını geçme fırsatı buldu. İtalya'nın ilk yarıdaki direnişi ikinci yarıda iyice azaldı. Özellikle son 25 dakikada tamamen İspanya'ya teslim olmuş bir italya vardı. Sonuçta Boğaların Makarnacılara futbol dersi verdiği bir maç izledik. İspanya'nın bu futbolcularına saha kenarının bir etkisi olduğunu sanmıyorum. Öylesine futbolcular var ki kendi başlarına inisiyatif aldıklarında Del Bosque'nin taktiklerine hiç gerek yok. Vitesi biraz artırmaları İtalya'yı allak bullak etti. Maç günü de söylediğimiz gibi Boğalar istedi, Çizme'yi bir kez değil dört kez giymeyi başardı. Tebrikler İspanya... Mehmet Şentürk Samanyoluhaber.com