Terazi şaştı

17 Aralık sürecinden sonra Türkiye’de en büyük erozyon hukuk ve adalet kavramlarında yaşandı. Yolsuzluk, cinayet ve terörden ceza alanlar yeniden yargılama yapılarak tek tek aklandı. Suçlular birer birer serbest bırakıldı.

Dokunulmazlıkta 17/25 anlaşmazlığı

Onların boşaltığı cezaevleri hırsızlık, yolsuzluk ve terörün peşine düşen polisler, gazeteciler ve savcılarla doldu. Faili meçhul davaları rafa kalktı. Kara para aklayanlara plaket verilirken hayırseverler tutuklandı.

YANDAŞA SERBEST ÖZGÜR BASINA YASAK

3 TEMMUZ 2011 günü yapılan futbolda Şike Operasyonu'nu başta Hürriyet olmak üzere şu an hükümet kontrolünde olan Sabah, Star, Yenişafak, Habertürk ve Akşam gazeteleri muhabirlerinin imzasıyla özel haberleri manşetlerine taşıdı. Önceki gün yapılan operasyonda ise hükümete yakın gazetelerin muhabirleriyle aynı haberleri yapan gazeteciler gözaltına alındı. Bu gelişme soruşturmanın hukuksuz olduğunu bir kez daha gösterdi.

MANŞETTEN BELGE YAYIMLANDI

5 yıl önce şike operasyonunu övgüyle manşetine taşıyan gazeteler dünkü haberlerinde şikeye ‘kumpas' dedi. Sözkonusu gazeteler, 2011'de bir hafta boyunca şikeyi birinci sayfalarına taşıdı. Sabah Gazetesi, ‘Zirveden Uçuruma' başlıklı manşet haberinde operasyonun detaylarına yer verdi. Sabah, “Aziz Yıldırım 6 suçtan 50 yılla yargılanacak. FB'nin Süper Lig Şampiyonluğu elinden alınacak. Sivas ve Eskişehir ile birlikte küme düşecek” ifadelerini kullandı. Habertürk Gazetesi ise soruşturma savcıları Zekeriya Öz ve Mehmet Berk'i övdü. Gazete, 7 Temmuz 2011 günkü sayısında ise büyük tartışmaya neden olan Aziz Yıldırım'ın gözaltında çekilmiş fotoğrafını yayımladı. Yenişafak Gazetesi “Temiz Krampon Operasyonu”, Star “Paralar hesaba yattı Emenike tatile çıktı”, Akşam, “Sivas'a 2 Milyon Dolar Kaleciye Araba” başlıklarıyla operasyonu manşetlerine taşıdı.

‘MECZUP' DEDİ TANIK OLDU

ÖNCEKİ gün Şike Operasyonu'nu haber yapan gazetecilerin de gözaltına alındığı operasyon Cihan Oskay'ın ifadelerine dayanılarak yapıldı. 2012'de yapılan Şike Davası'nın duruşmasında tanık olarak dinlenen Oskay, 2000-2001 sezonunda Samsunspor-Fenerbahçe maçında şike yapıldığını iddia etmişti. Aziz Yıldırım, Oskay'ın suçlamalarına sinirlenerek, “Ben bu meczubu mu dinleyeceğim” diyerek duruşma salonunu terk etmişti. Yargılamayı yapan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Oskay'ın iddialarına itibar etmemişti. Önceki günkü operasyonda Yıldırım'ın ‘meczub' dediği Oskay'ın iddialarıyla Zaman Gazetesi eski Haber Müdürü Fatih Uğur hakkında gözaltı kararı verildi.

YAPTIYSAM FENERBAHÇE İÇİN YAPTIM

Aziz Yıldırım, Şike Davası'nda ceza aldıktan sonra, “Ben şike yaptıysam Fenerbahçe için yaptım, kendim için şike yapmadım” ifadelerini kullandı.

SORUMLULAR GÖREVDE BİLDİRENLER TUTUKLU

Hrant Dink cinayetine ilişkin davasında hükümetin kendisine yakın istihbaratçı polis müdürlerini koruması dikkat çekiyor. Dink'in öldürülmesiyle ilgili Trabzon Emniyeti'nin istihbaratını İstanbul'a bildiren dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile C Şube İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer tutuklu yargılanıyor.

SÖYLEDİM DAHA NE YAPAYIM

Eylem yapılacağı yönündeki ayrıntılı istihbarata rağmen Dink'i korumayan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç'in davada özel korumaya alınması dikkat çekiyor. Dinç, halen Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı görevini yürütüyor. Önceki günkü duruşmada Ali Fuat Yılmazer, “İstanbul Emniyeti uyarıları dikkate alsaydı Hrant Dink bugün hayattaydı” dedi. Sanık polislerden Muhittin Zenit, “Dink'in öldürüleceğini bildirdim, daha ne yapayım” ifadelerini kullandı. Sanık komiser Özkan Mumcu ise Dink'le ilgili istihbarat bilgilerini İstanbul Emniyeti'ne bildirdiklerini açıkladı.

MAHKEME ‘KUMPAS YOK' DEDİ AMA TUTUKLULAR

Özgür basına darbe için kılıf yapı lan El Kaide ile bağlantılı olduğu iddia edilen Tahşiye Grubu'na yönelik davada mahkeme, Tahşiye Grubu'na kumpas kurulduğu yönünde bir tespit ya da ifade kullanmadı. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararında Tahşiyeciler'in başta laiklik olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini ret eden görüşlerinin bulunduğunu kaydetti.

DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT

Grup mensuplarının Anayasal sisteme karşı görüşlerinin söylem düzeyinde kaldığı eyleme geçmediği belirtilerek, Tahşiyeciler hakkında örgüt kurmak suçundan delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği vurgulandı.

YARGI KARARI İLE YAPILDI

Mahkemenin kumpas olmadığı kararına, aralarında MİT, Jandarma, Genelkurmay ve Emniyet İstihbarat'ın Tahşiyeciler'le ilgili El Kaide'yi desteklediği yönündeki istihbarat raporlarının olduğu ortaya çıkmıştı. Bu raporlara ve yapılan tüm işlemler mahkeme kararına dayanmasına rağmen Tahşiye Grubu'na kumpas kurulduğu iddiasıyla Hidayet Karaca ve polisler bir yıldan fazla bir süredir hukuksuz yere tutuklu bulunuyor.

YOLSUZLUK SERBEST HAYIRSEVERLİK SUÇ

17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından hükümetin hedefine koyduğu işadamlarına yönelik hukuksuz operasyonlar ve tutuklamalar sürüyor. İşadamları sahip olduğu medya organlarında hükümetin istediği gibi yayın yapmadığı, ihtiyaç sahiplerine burs verdiği, vakıflara ve okul hizmetlerine destek olduğu ya da bir bankaya para yatırdığı için suçlanıp tutuklanıyor. Başta Boydak Grubu, İpek Koza Grubu, Dumankaya gibi şirketlere yönelik hukuksuz operasyonlar yapıldı. Hacı ve Memduh Boydak halen tutuklu bulunuyor. Bunun aksine hükümete yakın çok sayıda işadamları ve şirketler hakkındaki yolsuzluk iddialarının üzeri kapatılıyor. Reza Zerrab'ın merkezinde olduğu 17 Aralık soruşturmasıyla, hükümete yakın işadamlarının merkezinde olduğu 25 Aralık yolsuzluk dosyalarının üzeri kapatıldı.

İNFAZ EDENLERE HAPİS YOK

Polis kurşunuyla evinde, Cemevi bahçesinde ve sokakta öldürülen Dilek Doğan, Uğur Kurt ve Berkin Elvan olaylarında failler belli olmasına rağmen davaları ilerlemiyor. Failler uzun süredir korunuyor. Cinayet gibi ağır bir fiili işleyen polis memurları ya tutuksuz yargılanıyor ya da kamuoyunun baskısı sonucunda yargı karşısına çıkarılabiliyor. Çok sayıda polis ise 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından ortaya atı lan paralel devlet iddiasıyla hukuksuz yere cezaevinde tutuluyor.

YASA DIŞI DİNLEMELERE YARGI ZIRHI

Yasa dışı dinleme iddialarıyla açılan davalarda da hukuk eşit uygulanmıyor. Paralel yapı iddiasıyla gözaltına alınan polisler mahkeme kararıyla yaptıkları dinlemelerden dolayı tutuklu yargılanıyor. Birçok hakim ve savcı da bu gerekçe ile meslekten uzaklaştırıldı. Ancak aynı dinleme kararlarında imzası olan hükümete yakın hakim ve savcılar aksine terfi ettirildi. Ayrıca, Fethullah Gülen'in yasa dışı olduğu ortaya çıkan dinleme kayıtlarıyla ilgili sorumluların korunması dikkat çekiyor. Hizmet Hareketi'ne yönelik yasa dışı dinlemeleri yapanlara dava açılması bir yana yasa dışı kayıtlarla Hidayet Karaca tutuklandı.

MİT'E YARGILAMA İZNİ YOK

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan Gülen'in yasa dışı dinleme kayıtlarını miting meydanlarında çarpıtarak kullandı. Taraf Gazetesi ve yazarlarını yabancı kod adıyla dinleyen MİT mensuplarının yargılanmasına da bizzat Başbakan Erdoğan tarafından izin verilmedi. Daha sonra MİT mensuplarının yargılanmasında izin şartının kapsamı genişletildi.

SELAM TEVHİD'DE AYRIMCILIK

Terör örgütü Selam Tevhid dosyasında dinleme kararı verdiği gerekçesiyle 63 hakim ve savcı hakkında başlatılan soruşturmada HSYK büyük bir hukuksuzluğa imza attı. HSYK, 1 dinleme kararı veren hakimi açığa alırken, 276, 115 ve 33 kez dinleme kararı veren hakimler hakkında soruşturma dahi açmadı. Aynı iddialarla suçlanan 63 hakim ve savcıdan 49'u açığa alındı. Hakim savcıların 8 yıl boyunca yaptıkları telefon görüşmeleri ve HTS kayıtlarından örgüt suçlaması yöneltildi. Aynı restorandan pide siparişi dahi suç sayıldı.

Büyük soruşturmalar sürüncemede kaldı

HSYK'nın hükümet kontrolüne geçmesinin ardından pek çok faili meçhul soruşturma kapatıldı. 2009 yılında şüpheli helikopter kazasıyla hayatını kaybeden BBP'nin Merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturmada tutuklanan 4'ü muvazzaf 7 kişi AKP'nin çıkardığı yargı paketleri sonrası tahliye edildi. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması sonrası Yazıcıoğlu dosyası Malatya'dan Kahramanmaraş'a alındı. Kahramanmaraş Savcısı Habib Korkmaz terör örgütü iddiasıyla yürütülen dosyada takipsizlik kararı verdi. Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi dosyadaki takipsizlik kararını ailenin itirazı üzerine kaldırdı. Savcı Korkmaz, Çorlu Başsavcılığı'na terfi ettirildi. 12 Eylül 2010 referandumunun ardından yeniden açılan Jandarma Eski Genel Komutanı Eşref Bitlis'in uçağının Yenimahalle'de şüpheli şekilde düşmesi sonucu ölümüyle ilgili soruşturma da zaman aşımı kararı verilerek düşürüldü.

Polisin IŞİD üyesi kadar hakkı yok

IŞİD'in Türkiye yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan ‘Ebu Hanzala' kod adıyla bilinen Halis Bayancuk'un da bulunduğu 7 tutuklu sanık tahliye edildi. Davada tutuklu sanık kalmadı. Ancak Hizmet hareketine yönelik operasyonlarda ihtiyaç sahibi öğrencilere burs verdikleri gerekçesiyle tutuklanan, iddianameleri dahi hazırlanmayan çok sayıda hayırsever tutuklu bulunuyor. İstanbul'da dinleme iddiasıyla yargılanan 23 polis 21 aylık tutukluktan sonra önceki gün ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu polislerden Özgür Nikbay, Bayancuk'u mağdur olduğu gerekçesiyle tahliye eden mahkeme heyetine, “Mağdur olmasın diye tahliye edilen El Kaide sorumlusu kadar bize de hassasiyet gösterin” dedi.


ÖZGÜR DÜŞÜNCE GAZETESİ

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER