Türkiye’de kredi balonu her an patlayabilir!

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’na göre (EBRD), kredi genişlemesi yavaşladığında riskli krediler Türkiye'de faaliyet gösteren bankalar için daha büyük bir mesele haline gelebilir.

SHABER3.COM

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınını başladığı günlerde Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin giderek arttığı süreçte bankaların konutta düşük faiz uygulamasını hayata geçirmişti. 

Koronavirüs salgınının başlangıcı ülkenin mali durumu için zaten zayıf olan görünümü kötüleştirdiğinden, hükümet ekonomiyi desteklemek için kredileri hızlandırmak için özellikle devlete ait bankalara sıkı sıkıya yaslandı.

Konut fiyatları ikiye katlanırken, vatandaş ise krediye hücum etti. Şimdi bu kredi patlamasının, patlama riski büyük. 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’na göre (EBRD), kredi genişlemesi yavaşladığında kötü krediler Türk bankaları için daha büyük sorun haline gelebilir ve bu da batık kredilerin oranındaki düşüşü tersine çevirebilir. 

EBRD’nin İstanbul merkezli ekonomisti Roger Kelly, bir röportajda “Batık kredi konusu tam da zücaciye dükkânındaki fil.” dedi.

Kredilerdeki sert artış, daha riskli müşterileri alma riskini çoğalmakta.

Bozulan kredilerde beklenen artışla başa çıkmak için EBRD, batık kredileri satın alacak için bir varlık yönetim şirketinin kurulmasını önerdi.

Son 10 yılda lira cinsinden kredileri artıracağına söz veren ve ülkede 13 milyar dolardan fazla destek sağlayan Londra merkezli kurum, bankaların varlık kalitesini artıracak bir araca yatırım yapmaya istekli olacağını söyledi.

Kur krizine ve işletmelerin Covid-19 salgınını kontrol altına alma önlemlerinden etkilenmesiyle oluşan borç yeniden yapılandırma dalgasına rağmen, takipteki krediler, toplam kredinin yüzdesi olarak Ocak ayındaki yüzde 5,3’ten Ağustos sonunda yüzde 4,1’e düştü.

Fakat ekonomist Kelly, kredi büyümesi normalleştikçe, faiz oranları yükseldikçe ve hükümet teşvik tedbirlerini kaldırdıkça daha fazla kredinin ödenemeyebileceğini söyledi.

Borç verme çılgınlığı sayesinde toplam krediler arttıkça batık kredilerin toplam kredileri içindeki payı düşüyor çünkü formüldeki payda çok hızlı bir büyüme içinde.

Bankaların kredi defterleri bu yıl Ekim ayına kadar yüzde 34 artarak ithalatı patlattı ve Türkiye’nin ticaret açığını kötüleştirdi.

TL GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR İÇİNDE EN FAZLA DEĞER KAYBEDEN 2'NCİ PARA

Bu aynı zamanda para biriminin bu yılki yüzde 25’lik düşüşüne de katkıda bulundu; TL, gelişmekte olan piyasalar arasında Brezilya’nın realitesinin ardından en kötüsü.

EBRD, Türkiye’de 2020’de yüzde 3,5 daralma, 2021’de ise tüketim, turizm ve ulaşımın normalleşmesi sayesinde yüzde 5 büyüme öngörüyor.

EBRD, Covid-19 kontrolü önlemlerinde bir azalmanın ihracatın artmasına izin vereceğini tahmin ediyor. EBRD, “İkinci bir dalga görürsek veya başka risklerin gerçekleştiğini görürsek, tahminlerimizi revize edeceğiz” diyor.

Merkez Bankası, “onlara biraz güvenilirlik kazandıran” tek bir politika faizine dönme sözü vermişti. 

Kelly, 200 baz puanlık faiz artışı için “önemli bir artış” değil diyor ve devam ediyor:  

“Koridora geri dönmek, merkez bankasına güvenilirlik kaybı yarattı. Şu anda karşı karşıya olduğu zorluk, ekonominin büyüme için mücadele ettiği bir zamanda faiz oranlarını yükseltip yükseltemeyecekleri. ”
<< Önceki Haber Türkiye’de kredi balonu her an patlayabilir! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER