Gülü sadece mütevaziı toprak bitirir

Abdullah Aymaz

Abdullah Aymaz

23 Eki 2023 00:30
  • Kalbin Zümrüt Tepelerinde M. Fethullah  Gülen Hocaefendi diyor ki:
    “Halvetin riyazat boyutu; nefsi, bedenî arzulara karşı gemlemek ve yüceliklere arzulu olan ruhu, insanî kemâlât semâlarına doğru şahlandırmaktır. Evet, ancak, riyâzât ile nefse gem vurulabilir, riyâzat ile o, kötü duygu ve tutkulardan vazgeçirilebilir, riyâzat ile teslimiyet ve inkıyadı zorlanabilir ve riyâzât ile mahviyet ve tevazuya alıştırılarak ayaklar altındaki topraklar haline getirilebilir ki, güllere saksılık yapmanın yolu ve erkanı da budur.
    “Toprak ol toprak ki, Gül bitsin; zira topraktan başkası GÜL’e mazhar olamaz.”
    Üstad Bediüzzaman Hazretleri Mesnevi-i Nuriye’de Şule Risalesinde diyor ki: “Aziz, kardeşim bil ki: Kur’an’dan kalbime akan feyizlerden biri de şöyledir:  Kur’an’ın arzı ihyâ edip diriltmesinden çok zikretmesi ve beşerin nazarını toprağa celbetmesi gösteriyordu ki, arz âlemin kalbî olduğu gibi, toprak da arzın kalbidir. Gayeye giden en kestirme yol da topraktan; tevâzu, mahviyet  ve fânilik kapısından geçer. Hatta, bu yol, Gökleri Yaratan Cenab-ı Hakka, göklerin en yükseğinden de daha yakındır. Çünkü rubûbiyetin tecellisi kudretin faaliyeti, hallakıyetin zuhuru, Hayy ve Kayyum olan Cenab-ı Hakkın Güzel İsimlerinin tecellilerine mazhar olma itibarıyla kainatta toprağa müsâvî olabilecek hiçbir şey görünmüyor.
    “Hem nasıl ki, rahmetin arşı sudur; öyle de, hayat ve ihya arşı dahi topraktır. Hem toprak aynaların en câmii, en tam ve en mükemmelidir. Zira kesif (yoğun)  bir şeyin aynası ne kadar lâtif ve şeffaf  olursa kesif olan şeyin suretini o kadar vâzıh, zâhir ve tam bir şekilde gösterir. Lâkin lâtif ve nuranî bir şeyin aynası ne kadar kesif olursa, onun üzerindeki Esmâ tecellisi o nisbette tam ve mükemmel olur. Görmüyor musun: Hava, Güneşten sadece zayıf bir ziya alır; suda Güneşi ziyasıyla gösterir, ancak renklerini ayırt edemez. Toprak ise, Güneşin ziyasında toplanmış bulunan yedi rengi ve mürekkebâtını, çiçekleriyle  mufassal (tafsilatıyla) bir surette gösterir. Halbuki Güneşin kendisi, Ezelî Güneşin nuruna nisbetle, bir kesif parlak damladan ibarettir. Böyle iken, toprağın bahar mevsiminde hadsiz çiçeklerin letâifiyle ve kemâl-i rububiyeti ilan eden hayvânâtın güzellikleriyle süslenip bezenmesi, meşhudumuzdur ve bu hakikatin şâhididir. İstersen, sadece şu ‘hercâî  Menekşe’ denen bir tek çiçeğe bak: Hikmetli ve sanatlı Yaratan Cenab-ı Hak, onu renklendirip süslendirmekte nasıl tasarruf ediyor!  Ve, kendisi bir tek çiçek olduğu halde, yirmi ayrı surette tebessüm edercesine ve çatılmış kaşlarınla, sana nasıl bakıyor!
    “Her türlü kusurdan münezzehtir o Zât ki, sanatının letafetiyle bize kendisini tanıtır. Ve topraktaki tasarrufunun hayret ve hayranlık veren güzellikleriyle, mahlukatına kudretini bildirir. Şu hadis-i şerifin sırrı, işte bu hakikatı remizli bir şekilde gösteriyor:  Kulun  Rabbine en yakın olduğu hali, secdedeki halidir.”
    “Madem böyledir. Öyleyse, topraktan ve ona girmekten ürkme, kabirden ve onda yerleşmekten dehşet alma.”
    Üstad Hazretleri “Saîden tayyiben” (Maide Suresi, 5/6)  (Yani tertemiz toprak) ifadesini, “Said, tam toprak  gibi mahviyet, enaniyeti terk ve mutlak TEV ZU’da bulunmak şarttır; tâ ki, Risale-i Nur’u bulandırmasın, tesirini kırmasın.” (Kastamonu Lahikası, Teyemmüm âyetinin izahında)
    Hüve Nüktesinde: “Evet, nasıl ki, bir avuç TOPRAK, yüzer çiçeklerle nöbetle saksılık eden kabında, eğer tabiata, sebeplere havale edilse, lâzım gelir ki: Ya o kabda küçük mikyasta yüzer, belki çiçekleri adedince mânevî makineler, fabrika bulunsun  veyahut o parçacık topraktaki her bir zerre, bütün o ayrı çiçekleri, muhtelif özellikleriyle ve hayattar cihaz ve donanımları ile yapmalarını bilsin.  deta  bir ilah gibi hadsiz ilmi ve nihayetsiz iktidarı bulunsun.”
    “İşte, Azamet ve Kudret-i İlâhiyenin bir delili de budur ki: Bir zerreden (buğday tanesi kadar bir çekirdekten kocaman çam ağacını)  dağ gibi şeyleri yaratır. İşte aynen bunun gibi; hiçbir mahviyet ve tevâzu niyetiyle olmayarak bütün kanaatimce ilân ediyorum ki: Benim hizmetim ve hayat mâceram, çekirdek hükmüne geçti. İlâhî inayet ve yardımla, bu zamanda ehemmiyetli bir iman hizmetine kaynak olmak için Kur’an’dan gelen ve meyveli yüce bir ağaç olan Nur Risalesini ihsan etti.”
    “(Nur   leminin Bir Anahtarı’ndan)

    23 Eki 2023 00:30
    YAZARIN SON YAZILARI