Sarayın fetvacısı yüzleşme günü ne yapacak?

Faruk Mercan

Faruk Mercan

20 Şub 2017 15:21
  • Tablo bugünkü gibi gözümün önünde...


    2000 veya 2011 yılıydı.


    Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın İstabul Altunizade'deki toplantı odasında, masanın en başında Hilmi Yavuz, Mete Tunçay ve Hayrettin Karaman yanyana oturuyorlardı. Oturumu, ikisinin ortasına oturan Hayreddin Karaman yönetiyordu.


    Bu üç isim, belirli periyodlarla vakfın Altunizade'deki merkezinde önceden belirledikleri bir konu üzerinde konuşuyorlarlardı. Dinleyicilerin de katılımı ile toplantı bir entellektüel beyin fırtınası olurdu.


    O gün Hayrettin Karaman'ın Mete Tunçay'a dönerek söylediği şu söz hala aklımda:


    Ahirette, Mete Hoca'nın iyi bin insan olduğuna şahitlik yapacağım...”


    Hayrettin Karaman, yıllardır Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın bünyesindeki Abant Platformu'nda yönetim kurulu üyesiydi.

    Karaman, vakfın düzenlediği ilahiyatçılar toplantılarının da müdavimlerindendi. Bu ilahiyatçılar buluşması, İstanbul'da Mabeyn lokantasında yapıldığı için “Mabeyn Toplantıları” olarak bilinir.


    Hayrettin Karaman aynı zamanda, Samanyolu Televizyonu Danışma Kurulu üyesiydi uzunca bir süre... Karaman, Cemaati ve faaliyetlerini bilmeyen bir isim değildir anlayacağınız... Tam tersine 20 yıl boyunca bu faaliyetlerin bir bölümüne fiilen katıldı. Mesela Bank Asya kurulurken ve faaliyete başlarken, Hayrettin Karaman'ın görüşlerine müracaat edildi. Onun verdiği fetvalarla şekillendi bir çok şey...


    Abant Platformu'nun yaklaşık 30 kişilik yönetim kurulu listesi ve yüzlerce katılımcısı, Türkiye'nin bütün renklerini temsil ediyordu. İki yıl genel sekreterliğini yaptığım bu platformun toplantılarına katılan bir çok isim şimdi hapiste:


    Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, Mehmet Altan, Şahin Alpay, İştar Gözaydın, Ahmet Turan Alkan, Nazlı Ilıcak...


    Hilmi Yavuz da gözaltına alındı, malvarlığına tedbir konuldu, sonra serbest bırakıldı.


    Her yolcunun kendi yolunu tercih ettiği, geleceğin nesillerine öyle intikal edecek çok tarihi bir dönem bu...


    Hayrettin Karaman da yolunu seçti. Sarayın fetvacıbaşı oldu. Bir haber sitesine bakarken Hayrettin Karaman'ın, “Tövbe eden Cemaat mensuplarına yeni bir fırsat verilsin” dediğini gördüm.


    Hayrettin Karaman bir ilahiyatçı, İslami terminolojide tövbenin muhatabının kim olduğunu çok iyi biliyor. Tövbe, günahlardan dolayı Allah'tan af dilemenin adıdır. Müslümanlar, bunu her gün, her namazda yaparlar.


    Saraydaki Şahsın bütün cürümlerine dini meşruiyet sağlayan fetvalar veren Hayrettin Karaman'a bugün soru sormanın bir anlamı var mı bilmiyorum. Ama tarihe ve gelecek nesillere emanet etmek üzere buraya bir kaç satır yazmanın lüzumuna inandım.


    Neden tutuklanıyorlar, işkence görüyorlar, devletteki görevlerinden atılıyorlar Cemaat mensupları?...


    Banka Asya'da hesabı olduğu için, Cemaatin açtığı okullara çocuğunu gönderdiği için, Zaman gazetesine abone olduğu için tutuklanıyor, işkence görüyor, işlerinden atılıyor insanlar...


    O zaman Hayrettin Karaman'a soralım:


    Bank Asya'nın faaliyetlerine fetvalar verdiniz, tövbe ettiniz mi bundan dolayı?


    Bu okullara medeniyet projesidir” diyen makaleleri var Hayrettin Karaman'ın... 20 bin öğretmen, sırf bu okullarda görev yaptığı için atıldı, tutuklandı. Binlerce insan çocuklarını bu okullara gönderdiği için tutuklandı. Bu sözlerinden dolayı tövbe edecek mi Hayrettin Karaman?


    Yıllarca, Zaman'ın kardeş kuruluşu Samanyolu TV'nin yönetiminde bulunan Hayrettin Karaman, Zaman abonelerine terör örgütü üyesi muamelesi yapılırken tövbe edecek mi?


    Bu süreç bize şunu gösterdi: İlahiyatçı olabilirsiniz, profesör olabilirsiniz, marksist veya dindar olabilirsiniz... Ünvanınız ve göreviniz ne olursa olsun, insan olmak başke birşey... Ve insanın gerçek karekteri böyle zor zamanlarda ortaya çıkıyor.


    Mehmet Altan'a, Şahin Alpay'a, Ahmet Altan'a bakın... Bu insanlar hiçbir zaman dindar olmadılar. Din üzerinden kendilerini pazarlayan, dini dünyevi ikbalin aracı haline getiren insanlar olmadılar.


    Ve böyle zor bir dönemde, insanlıklarını terketmediler. Hayrettin Karaman gibi, Cemaat mensuplarına iftira atmadılar mesela... Kendilerini kurtarmak için düşüncelerinden ve inançlarından da vazgeçmediler. Zindana girmek pahasına...


    Hiç unutmuyorum, Bir grup yazarla umreye gitmiştik. Aramızda Mehmet Altan da vardı. Ve Mehmet Altan, kendisini hazır ihssetmediği giçin ihrama girmedi. “Ruhen hazır değilim, size şirin gözükmek için ihrama girersem sahtekarlık olur” dedi. Yıllardır Abant Platformu'nun yönetim kurulu üyesiydi, ama hiçbir zaman bunu avantajlara dönüştürmenin peşine düşmedi Mehmet Altan...


    Ali Bulaç ve Mümtazer Türköne de öyle... İkisine de bu süreçte milyarlarca liralık cazip tekilfler yapıldı Zaman gazetesinden kopmaları için... Ali Bulaç Habertürk'e, Mümtazer Türköne Sabah'a transfer edilecekti. Teklif bizzat Saraydan geliyordu. Eğer onlar da Hayrettin Karaman'ın yolunu seçselerdi, şimdi zindanda değil, Hayrettin Karaman gibi el üstünde olurlardı.


    Mümtazer Türköne, teklifi getiren şahsa şöyle dedi: “Böyle bir teklife maruz kaldığım için şu anda çok üzgünüm. Acaba hangi hareketimle, sizde böyle bir umut uyandırdım ki bana geldiniz. Ben satılık bir adam mıyım?”


    Teklifi getiren ve Mümtazer hoca tarafından böyle kovulan şahıs şimdi hükümette en önemli bakanlıkların birinin başında, Mümtazer hoca ise zindanda...


    Bugünlerde Hindistan üzerine bir kitap okuyorum. İmam Rabbani Hazretleri'nin nasıl hapse girdiğinin hikayesi de var kitapta... Sadece İmam Rabbani değil, sultanla işbirliği yapmayı reddedip zindana giren, işkence gören İslam alimleri çok fazla...


    Ali Bulaç'ın dediği gibi, İslam tarihi aslında zulme karşı bir direniş tarihidir. Ve bugün bu zulme karşı direniş görevi Cemaat mensuplarına ve hakkaniyeti temsil eden aydınlara düşmüş durumda...


    Gerisini Hayrettin karaman düşünsün... Yıllarca beraber olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşşak, gurbette hastalandı, ülkesinde ölmesine bile izin verilmedi. Hayrettin Karaman, ahirette Cemal Uşşak'ın yüzüne nasıl bakacak?


    Mete Tunçay'a ahirette şahitlik yapmaya kendisini ehil gören Hayrettin Karaman, verdiği fetvalarla faaliyet gösteren Bank Asya'da hesap açtığı için hapse giren binlerce insanın yüzüne nasıl bakacak ahirette?..


    Büyük yüzleşme gününde, o büyük aldanma gününde herkes semeresiyle orada olacak. Hayrettin Karaman da...

    20 Şub 2017 15:21
    YAZARIN SON YAZILARI