İnsan hakları ihlalleri için neler yapılıyor ?

M. Ertuğrul İncekul

M. Ertuğrul İncekul

01 Eyl 2021 13:37
  • Özellikle 15 Temmuz 2016 yılından bugüne Türkiye’de çok büyük ve toplu bir şekilde insan hakları ihlalleri yapılıyor. Adaletsizlik yaması kapanacak gibi değil, her geçen gün daha da büyüyor. Sadece adalet talebinde bulunan ve karşılığını alamayan insanların sayısı milyonları geçiyor. Kimisi işinden olmuş, kimisi özgürlüğünden, kimisi canından olmuş, kimisi işkenceye uğramış. Yurtdışına zorunlu göç edenlerin sayısı yüzbinlere ulaştı. Gidilen tüm ülkelerde göçmenler , sığınmacılar, hayata tutunma ,dil öğrenme, eğitime, kültüre entegre olma, havasına, suyuna alışma gibi birçok zorluklarla mücadele ediyorlar.

    Türkiye özlemi ve yakınlarına olan hasretleri de işin cabası...


    Yaşanılan hak ihlalleri, zulümler, adalete ulaşım gayretleri, adalet ve eşitlik arayışları hummalı bir şekilde devam ediyor. Hakkını arayan mağdurlar hiç durmadan, hukuktan ayrılmadan, insan hakları çerçevesinde birçok girişimlerde bulunuyorlar. Bu çalışmaların bir kısmı yurt içinde, bir kısmı ise yurtdışında.


    Neler yapılıyor? Neler yapıldı? Sosyal medyada bilinen, kamuoyuna web sitelerinden duyurulan bu faaliyetlerin bazılarını satırların emin ellerine ve tarihe not şeklinde bırakalım;


    1. Düzenli olarak hergün Odak Dünyam @odakdunyam, Avrupa Adalet İnsiyatifi, Tutsak Bebekler, Tutuklu Hastalar, Cezaevi İhlalleri, Biten Hayatlar, Kaybedilen Hayatlar gibi hesaplar etiket ve hak ihlalleri duyurusu yapıyorlar.


    1. Belçika Others, Almanya HRD ve Action, Amerika AST ,Stockholm SCF, Londra HRS, Fransa, İspanya, ve Hollanda gibi ülkelerde insan hakları ihlallerini devamlı gündem yapan önemli dernekler, platformlar var. Zorla kaybetmeler, işkence, pasaport iptalleri gibi hak ihlalleri raporlaştırılıyor.



    Belçika Solidarity with Others Derneği , bir gün hukuk geri döndüğünde haksızlığa uğrayanlar, hak ihlali yapanlardan haklarını almaları için, kayıt altına alınan hafıza merkezleri, veritabanları hazırlıyor.


    1. Tenkil Müzesinde ise; rejimin zulmüne, tenkile uğrayan ve canını kaybeden mazlumların eşyaları ve hikayeleri yer alıyor. Tenkil sürecinde ölen 700 ü aşkın mağdurun veri tabanı tutuluyor.

    Almanya’da konumlanan seyyar müze, önemli bir misyonu yerine getiriyor.


    1. KHK ile işinden atılan diplomatların, yargı mensuplarının, gazetecilerin açmış olduğu STK’lar ve sosyal medya hesapları yine mağdur olan, adalet arayanlara merhem oluyorlar.



    1. Özellikle açılmış olan bu kuruluşlar AB gibi, Amerikan Senatosu gibi, Amnesty gibi ,AHIM gibi kurumlara aylık raporlar sunuyorlar, web sitelerinden ,sosyal medya hesaplarından bu raporları paylaşıyorlar.


    1. Turkey Tibunal :Avrupa Birliği'nde , Avrupa Parlamentosunda, ya da Avrupa yargı birimlerinde çalışmış, emekli diplomat, yargı mensuplarından oluşan bir yapı. Türkiye’de yaşanan insan hakları, özlük hakları ihlallerini inceliyorlar. Bu amaçla değişik Avrupa ülkelerinde bir araya geliyorlar. Aldıkları tavsiye kararlarını ve raporları kamuoyu ile resmi otoritelerle paylaşıyorlar. İnsan hakları ihlalleri konusunda hassas olan Avrupalı siyasetçi ve akademisyenlerin gayretinden oluşan sivil bir insiyatif.


    1. Time To Help gibi yardım dernekleri mağdurlar için çalışmalarına devam ediyorlar.


    1. Kısa filmler, şarkılar, belgeseller çekiliyor, zulmün ve adalet arayışının hikayeleri yazılıyor. Crab Publishing gibi yayınevleri sivil insiyatif olarak farklı kategorilerde digital kitaplar yayınlıyorlar. 113 kitap, 62 yazarı ile çalışmalarına devam ediyor. Yaşanan insan hakları ihlallerine dair 56 kitap yayınlandı.



    1. AİHM’ de geleceğe dönük, şahsi olarak başvurular yapılıyor ve davalar açılıyor.


    1. Peaceful Actions Platformu, @4PeacefulAction bünyesinde mülteci İletişim & destek merkezi, pasaport iptal, deport, kırmızı bülten, iade gibi konularda mağduriyet yaşayanlara destek oluyor.


    Yazılabilecek pek çok sivil insiyatif alan oluşumlar var. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Eren Keskin gibi adalet arayışına destek veren pek çok şahsi gayretler ise takdire şayan elbette.


    Ünlü İngiliz düşünür Thomas Hobbes’un Leviathan’ı yani ejderha devleti kendi evlatlarını yemeye, mutlak egemenlik kurmaya ve birey haklarını hiçe saymaya devam ediyor. Demokrasi ve hukuk geri gelmeden kimse güvende değil.


    Teklif ve önerileriniz için;

    [email protected]

    Twitter: e_incekul


    01 Eyl 2021 13:37
    YAZARIN SON YAZILARI