Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın YGS soruşturmasıyla ilgili yaptığı açıklamanın, sınavda kopya iddialarının doğru olmadığına işaret ettiğini söyledi. Muhalefetin iddialarını oy alabilmek için istismar ettiğini belirten Erdoğan, CHP ve MHP'ye sert tepki gösterdi. Erdoğan, sınava giren 1,7 milyon gencin umutlarını istismar edenlerin Doğu'da, Güneydoğu ve büyük şehirlerde gençlerin kanını istismar edenlerden hiçbir farkı olmadığını söyledi. Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Kurulu, Pendik Green Park Otel'de gerçekleştirildi. Genel kurula Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, devlet bakanları Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu ve çok sayıda iş adamı katıldı. Genel kurulda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YGS sınavındaki şifre iddialarıyla ilgili birçok kez bu konunun takipçisi olduğunu açıkladığını söyledi. Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı sonuçlarının dün açıklandığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, gençlerin bu sınav üzerinden istismar edildiğini söyledi. Sınav kağıtları ve sonuçları üzerinde yapılan ilk incelemelerin günlerdir kamuoyunu meşgul eden kopya iddialarının doğru olmadığına işaret ettiğini belirten Erdoğan, iddiaları kendisinin ilk duyduğunda ilgilerden bir brifing istediğini ve bu brifingde "Kopya var mı? Yok mu?" sorusunu yönelttiğini belirtti. ÖSYM Başkanı ve yöneticilerinin kesinlikle "Kopya Yok" cevabı verdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, yargı sürecinin tamamlamasını beklediklerini bildirdi. İddiaları çok yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, bu süreçte bilgisi olan da olmayanın da konuştuğunu vurguladı. Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kopya iddialarına sarıldığını ve bu işi hallederse seçimi kazanacağına inandığını aktaran Başbakan Erdoğan, "Zannetti ki istifa ettirirsem seçimleri kazanırım. Öyle bir havaya girdi. Bazı siyasi partiler imza kampanyaları başlattı, hiç yakıştıramadım. Şahsıma hakaretler, o kurumun başındakilere hakaretler." diye konuştu. ÖSYM'de bir dönem önce yaşananları hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Orada ana-baba, kardeş nelerin nasıl nerelere yerleştiğini düşünebiliyor musunuz? 100 üzerinden 100 alanların nasıl kaç kişi olduğunu biliyoruz. Ama 'bir tek kişinin haksız çıkar sağlamasına biz müsaade etmeyiz' dedik. Böyle bir şeyin var olmasına da hukuki, idari olarak gereken neyse hiç tereddüt etmeden yerine getiririz. Ama yargısız infaza ne gerek var. Bu kurumun başında olan insanlar sıradan insanlar değil." şeklinde konuştu. Kendilerinin iddiaların ardından, "Sınava giren çocuklarımız, aileleri müsterih olsun" demelerine rağmen kopya iddialarıyla ilgili medya kampanyası başlatıldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "1,7 milyon gencin hayallerin öldürme, 1,7 milyon genci katletmekle eş değerdir. Böyle bir adaletsizliğe, eşitsizliğe, iltimasa göz yummayız, müsaade etmeyiz." İfadelerini kullandı. İddiaların ortaya atılmasının hemen ardından muhalefete yakın medya kuruluşlarının bunu hükümeti karşı bir koz olarak görerek gençlerin hisleri üzerinden saldırı başlattıklarını belirten Erdoğan şöyle konuştu: "Yapılan çok açık bir şekilde istismardır. Yapılan 1,7 milyon gencin hayalleri üzerinden, o hayalleri yıkmaya çalışmak üzerinden fırsatçılık üzerinde koşmaktır. Ortada hiçbir delil, çıkar sağladığı iddia edilen bir tek kişi yokken daha soruşturma tamamlanmadan gece gündüz bu meseleyi gündeme taşımak, soru işaretleri oluşturmak ayıptır. Buradan rant hesabı, oy hesabı yapmak en hafif tabiriyle ucuz, ayağa düşmüş siyasettir." diye konuştu . Muhalefetin herkesi ve her şeyi istismar ettiğini dile getiren Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunlar AK Parti'yi yıpratmak, AK Parti'yi köşeye sıkıştırmak adına bu güne kadar her şeyi istismar ettiler. Şehitleri, şehit cenazelerini istismar edecek kadar alçaldılar. Bu gün de 1,7 milyon gencin geleceğini kirli siyasetlerine, emellerine alet edecek oradan rant sağlama fırsatçılığına girecek kadar vicdanlarını, izanlarını, ölçülerini kaybetmiş durumdalar." Açıklamasında bulundu. Sadece muhalefet değil '8,5 yıldır AK Parti iktidarından nasıl kurtuluruz' diyerek her türlü kirli hesabın ve ilişkinin içine girenlerin de aynı şekilde gençleri istismar etmenin yollarını aradığını belirten Başbakan Erdoğan, "Sen 3 tane oy alacaksın diye bu çocukların umutlarını söndürmeye ne hakkın var. CHP, MHP'nin onların yandaş medyasının yaptığı bu istismar, BDP'nin Doğu'da, Güneydoğu'da, büyük şehirlerde yaptığı gençlerin kanı üzerinde yaptığı istismardan hiç ama hiç farkı yok. Üç tane oy almak için gençleri sokağa döken, ellerine molotof kokteyli veren kışkırtan BDP ne kadar istismarcıysa bunlar da o kadar istismarcıdır." Dedi. "CUMA NAMAZI KILINIRKEN AYRI CEMAAT OLUŞTURMAK BÖLÜCÜLÜKTÜR" Doğu ve Güneydoğu'da BDP'nin eylemlerinde kılınan alternatif Cuma namazlarına da sert bir şekilde eleştiren Başbakan Erdoğan, yapılanın bölücülük olduğunu belirtti. "Cumaya hazırlıkları var mı, yok mu bilmem. Hani siz bölücü değildiniz, ayrımcı değildiniz. Cuma birliktir, beraberliktir, Cuma küçük camilerde mescitlerde dahi kılınmaz. Büyüklerimiz Cuma namazının kılındığı camileri iki isimle anarlardı. Salatın camiler ve Cuma mescitleri. Anadolu'da köylerde kılınmaz. Herkes köylerden kasabaya ilçeye inerler. Oralarda kılınır. Mesaj orada anlamlıdır, farklıdır, birlik, beraberlik, bütünlük vardır. Peki Diyarbakır'da bunu yapanlar birlikten, beraberlikten, bütünlükten bahsedebilir mi? Onlara orada Cuma'yı kıldırdıklarını zannedenler bizim değerlerimizde, bizim medeniyetimizde yerinin olduğunu söyleyebilirler mi? 50 metre ötede Cuma kılınıyor sen orada kalkıp ayrı bir Cuma cemaati oluşturuyorsun. Bu ayrımcılıktır, bölücülüktür, ben inanıyorum ki benim Güneydoğu'daki kardeşlerim de bu oyunu bozacaktır ve oyuna gelmeyecektir." diye konuştu.