Sibel Ertürk Kurtoğlu -
İstanbul Müftüsü
Mustafa Çağrıcı,
ibadethanelerin kadınların kendilerini huzursuz hissedeceği yerler olmasının mazeretinin olamayacağını belirterek, ''
Camilerde kadınlara pozitif ayrımcılık yapmamız lazım. Toplumdaki erkek
egemen zihniyet camiye de yansıyor. Cami cemaati olarak erkeğe nasıl davranılıyorsa kadına da aynı şekilde saygılı davranma konusunda zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var'' dedi.
Çağrıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
müftülük olarak kanunla düzenlenen rutin görevleri olduğunu, toplumun din, iman, ibadet ve ahlak gibi konularda taleplerini karşılamaya çalıştıklarını belirterek, bunun için camileri açık tuttuklarını, imam
tayin ettiklerini, ramazan ayında oruç ve hac mevsiminde hac
hizmeti verdiklerini anlattı.
Yasal görevlerinden birinin de ibadethaneleri yönetmek olduğunu ifade eden Çağrıcı, camilerin
temizliği, düzeni, bakımı, gerektiğinde restorasyonu gibi işlere baktıklarını, camilerin de bu bakımdan oldukça toparlandığını söyledi.
Bütün bu hizmetlerin doğru yürümesinin görevlilerin de kendini yetiştirmesine bağlı olduğunu vurgulayan Çağrıcı, şöyle konuştu:
''Biz genel kadrolar olarak ne kadar iyi eğitilirsek, imamlarımızı, müezzinlerimizi, müftülerimizi ne kadar iyi eğitirsek, din hizmetlerinin de o kadar kalitesi artacak. Caminin itibarı, camiye ilgi artacak. Biz 30, 40 ve 50 yıl öncesinin camisiyle bu toplumun seçkinlerini, entelektüellerini, okumuşlarını, aydınlarını camiye çekemeyiz. Artık
modern dünya yeni bir sunumu gerektiriyor. Din de her hizmet gibi bir sunum işidir. Din hizmetlerinin ilgi ve itibar görmesi sizin onu nasıl takdim ettiğinize de bağlıdır. Din hizmetlerini topluma iyi sunacak elemanlar yetiştirmeye gayret ediyoruz.''
Çağrıcı, çok çeşitli kurslar açtıklarını ama esas hizmetlerinin Kur'an-ı Kerim'i ve ezanı güzel
okuma gibi temel din hizmetleriyle ilgili kurslar olduğunu belirterek, Kur'an-ı Kerim'in güzel okunmasının çok önemli olduğunu, bunun için de ses, makam, usul eğitimi gibi şan dersleri verdiklerini söyledi.
-''UYGULAMAMIZ TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLDU''-
Günümüzde camilerin çok temiz olduğunu, cemaatte
hijyen kültürünün oldukça geliştiğini kaydeden Çağrıcı, ''Camiler temiz ama kadınlara ait bölümler böyle değil. Camilerin kadınlar kısmı 'kenarda köşede yerler' gibi algılanıyordu. Bu anlayışı yıkmamız lazım. Nasıl erkeklerle ilgili bölümler konusunda zihniyet dönüşümü yaşadık, kadınlar bölümünde de gerçekleştirmemiz gerekiyor'' dedi.
Bu amaçla İstanbul'un 39 ilçesindeki 2 bin 979 caminin kadınlarla ilgili
tuvalet,
abdest alma ve namaz kılma yerlerini 30 ekiple denetlediklerini ve
rapor tuttuklarını ifade eden Çağrıcı, camilerin kadın kısmındaki eksiklikleri gidermek için çalıştıklarını anlattı.
Çağrıcı, kadınların camilerde hizmet aldığı yerlerin modern, çağdaş ve huzurla girip çıkacakları yer olmasını hedeflediklerini belirterek, ''Bu hedefe ulaşana kadar peşini bırakmayacağız. İbadethanelerin kadınların huzursuz olacağı yerler olmasının mazereti olamaz. Camilerde kadınlara pozitif ayrımcılık yapmamız lazım'' dedi.
Mustafa Çağrıcı, ''Uzun süre gitmeyenler camilerin temiz olmadığından bahsediyorlar. O kişiler muhtemelen camiye 10-20 sene önce gitmişlerdir. Artık camilerimiz öyle değil. Pırıl, pırıl... Elbette yanlış kişiler, hizmetleri doğru dürüst yapmayanlar vardır'' diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının, İstanbul Müftülüğünün kentteki camilerin kadın bölümlerinde yaptığı iyileştirme çalışmalarını yakından izlediğini ve onayladığını bildiren Çağrıcı, ''
Diyanet İşleri Başkanlığı bunu tüm Türkiye'ye uygulayacak, ülkedeki tüm camiler kadınlara hizmet açısından elden geçirilecek'' dedi.
-CAMİLERDE HİJYEN-
İstanbul Müftüsü Çağrıcı, toplumdaki erkek egemen zihniyetin camiye de yansıdığını vurgulayarak, ''Cami cemaati olarak erkeğe nasıl davranılıyorsa kadına da aynı şekilde saygılı davranma konusunda zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var'' dedi.
Camilerde hijyen konusundaki değişimin sağlandığını kaydeden Çağrıcı, şöyle konuştu:
''En çok ayak
kokusunun hissedildiği camiler, turist çeken camilerdir. Müslümanlar'ın namaz kıldığı camilerde
ayak kokusu çok hafif vardır, artık o dönüşümü epeyce gerçekleştirdik. İstanbul'da
Sultanahmet Camisi, en iyi temizlenen cami olmasına rağmen en çok kokan da camidir. Çünkü en çok turist alan camidir.
Turist sabahtan akşama dolaşıyor, camiye geliyor ve cami kokuyor. Sonra turist 'Cami kokuyor' diyor. Oysa kendileri kokuyor. Sultanahmet Camisi'nde turistlerin kullandığı yerden cemaatin kullandığı yere doğru geçin, koku çok farklı. Çünkü cemaatin ayağı, çorabı temiz, artık insanlar kirli ayak ve çorapla dolaşmıyor.''
(SBE-KÖS-ZG)06.09.2011 12:55:13