Dr. Aydın: İnsanlar binalara güvenmediği için deprem sendromu oluşuyor (Özell)

Dr. Aydın: İnsanlar binalara güvenmediği için deprem sendromu oluşuyor (Özell)

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Ali Aydın, bina stoklarının kötü olmasından dolayı orta büyüklükteki depremlerde bile insanların sokaklara çıktığını, bunun "deprem sendromu" olduğunu söyledi. Aydın, "Orta büyüklükte bir deprem ve bunun neticesi ortada. Halkın hasarlı binalardan uzak kalması, en azından artçılar diye nitelendirdiğimiz deprem fırtınası sonlanıncaya kadar kısmen hasar görmüş kapalı alanlarda fazla kalmaması gerekmektedir. Bir iki gün içinde bu sarsıntılar normal seyrinde sonlanacaktır." dedi. Jeofizik Mühendisleri Odası Denizli İl Başkanı da Dr. Aydın, bütün depremlerden sonra olanın tekrarının yaşandığını belirterek, "Şimdi basınımız bu olayı İstanbul'a taşıyacak, bilimadamlarından bu yönde açıklamalar beklenecek. Bir iki hafta sonra da konuşulan bir şey kalmayacak. Akşehir-Simav fay sistemi olarak adlandırılan depremin oluştuğu alan, 10-30 km. genişlikte ve 500 km. uzunlukta. KB-uzanımlı, verev atımlı normal faylanmalarla, graben ve horstlar tanımlana aktif tektonik alanıdır. 6,5 büyüklüğündeki 25 Mart 1969 Demirci ve 7,1 büyüklüğündeki 28 Mart 1970 Gediz, bilinen büyük depremlerdir. Bunlarla günümüzdeki deprem aynı karakteristiğe sahiptir. Bu açıdan benzer davranışlar sergilemektedirler. Simav depremi, bu açılım havzasında yaşanan lokal deprem fırtınasına örnek bir tektonik olay olarak değerlendirilmelidir." diye konuştu. Bu süreçten sonra artçı sarsıntıların devam etmesinin, özellikle hasarlı yapılar yönünden risk oluşturduğunu vurgulayan Ali Aydın, "Bölgede, bundan daha büyük depremler de olabileceğini gözardı etmemek gerekir. Vatandaşlarımızın yaşam alanları, bu standartların üzerinde tutulmalıdır. Aksi halde orta büyüklükteki bir depremde dahi yıkılmalar ve can kayıpları olacaktır." dedi. Türkiye genelinde bina stoğunun çok kötü olduğunu vurgulayar Dr. Aydın, "Bu binaların çok sık değişkenlik arz eden kil, kum, çakıl ve alüvyonal zeminlerin üzerine yapılması, yer altı su seviyesinin yüzeye yakın olması ve sıvılaşabilir zeminlerin yaygınlığı, dere yatakları üzerine kurulu bir şehir olması, üstelik bu zemin üzerine bitişik nizamda bina yapılması, Denizli'yi de deprem yönüyle çok sorunlu bir il yapmaktadır." ifadelerini kullandı.
<< Önceki Haber Dr. Aydın: İnsanlar binalara güvenmediği için deprem... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER