Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, ''Şike, düzenleyici kurul dediğimiz Futbol Federasyonu ile yönetilir hale gelmişse üzerinde çok düşünmek gerekir'' dedi. Kastamonu DSP eski il başkanı Yunus Türit'in kızının nişanı için Kastamonu'ya gelen Türker, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''AK Parti ve CHP arasında seçime giderken uygulanan iki kutuplu siyasetin biraz daha derinleştirilmesi ve Türkiye'nin iki bloğa ayrılmasına yönelik tartışmalar yapıldığını'' söyledi. Bu tartışmanın ne CHP'ye ne de AK Parti'ye yakışmadığını ifade eden Türker, ülkenin sorunları dururken bu konuları tartışmanın ''abesle iştigal'' olduğunu ifade ederek, ''Yemin krizindeki söylemler doğru değildi. Öncelikle CHP'nin gerçekleştirdiği yemin etmeme protestosu doğru değildir. Bunu o zaman da söylemiştik yemin edeceklerdi. Başbakanın 'Tükürdüklerini yalayacaklar' deyip bugün onu 'Dik durmadılar' şeklinde hatırlatması da şık değil. Bir hata başka bir hatayla eleştirilmez, onun için bu tartışmayı biz Türkiye siyaseti açısından Türkiye'deki sorunların çözülmesi açısından doğru bulmuyoruz'' diye konuştu. Türker, futboldaki şike iddialarına da değinerek, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin gündemi dolu şu anda. Şike nedeniyle büyük spor kulüplerinin başkanları, yöneticileri gözaltında. Ama asıl ilginç olanı Futbol Federasyonu yöneticilerinin de gözaltına alınmasıdır. Şike devlet eliyle yönetilir hale gelmişse, ya da düzenleyici kurul dediğimiz Futbol Federasyonu ile yönetilir hale gelmişse üzerinde çok düşünmek gerekir. Şike konusu olan maçların büyük paraların döndüğü, İddia'da, Spor Toto'da, Spor Loto'da yeri vardı ve orada birilerinin de haksız kazanç elde ettiğini unutmamak gerekir. Ya da birilerinin de kazanacakken, kaybettiğini unutmamak gerekir. Asıl üzerine durulması gereken konulardan bir tanesidir.'' Masum Türker, seçimde kimi vatandaşın ''CHP iktidar olacak'' diye korkarak AK Parti'ye oy verdiğini, kiminin de ''Aman AK Parti'yi değiştirelim'' diye oyunu CHP'ye verdiğini dile getirerek, şöyle konuştu: ''Diğer partilere ise bu yüzden şans tanımadınız. Bugünden sonra herkes artık kendi partisine dönmeli, Türkiye bir ideolojiye dayalı siyaset anlayışına geri dönüş yapmalıdır. Eğer bunu yapmazsak Türkiye sömürülecektir. Türkiye aslında asker gücü olmadan kağıt üzerinde, para yoluyla, borçlandırma yoluyla işgal edilmiş durumda. Herkese şunu hatırlatmak istiyorum siyaseti ulusal duruşu olan Atatürk milliyetçiliğini benimseyen, cumhuriyetin yani halkın demokrasisi olarak kendi kendini idare etmesi esaslarına dayanan anlayışını benimseyen bir siyasete dönülmezse, Türkiye asker olmadan işgal altında yaşayan bir ülke olacaktır. Önümüzdeki hafta Kıbrıs Barış Harekatı'nın yıl dönümünü yaşayacağız. Unutmayalım gücümüzü göstermediğimiz zaman bizden olanlar, hep mağdur edilmiştir. Ama gücümüzü gösterdiğimiz zaman Kıbrıs'ta şu anda yaşayan vatandaşlarımızda olduğu gibi özgürlüğü geri getirmiştir. Özgür bir Türkiye için vatandaşlarımızın artık kendi siyasi partilerine dönmesini tavsiye ederiz.'' BDP'nin boykotuna ilişkin soru üzerine Türker, ''Onlar da boykotu bugün, yarın bırakacaklardır. Çünkü bu boykotu 2 parti birbirini tetikleyerek yaptı. Ama BDP'nin boykotunda bazı gizli pazarlıklar söz konusu. Eğer bu pazarlıklar söz konusuysa o zaman Cumhuriyet Halk Partisi, yolu açan bir parti olarak da daima suçlanacaktır. Bunları dikkate almak gerekir'' dedi. (CM-EAY)13.07.2011 17:26:16