Şarköy'de Bağ Bozumu

Şarköy'de Bağ Bozumu

Sibel Ertürk Kurtoğlu - Tekirdağ'ın Şarköy ilçesindeki bağcılar, bir yıl boyunca yetiştirdikleri üzümleri İstanbul'daki tüketiciye taze taze ulaştırabilmek için her gün yoğun bir mesai harcıyor. Bir yıl boyunca yoğun emek vererek yetiştirilen üzümlerden hak ettikleri geliri elde edemediğini ve yevmiye ile girdiler pahalı olduğu için aile tarımına döndüklerini belirten köylüler, devletin, buğday, ayçiçeği, mısır gibi ürünlere verdiği desteğin üzüme de verilmesini istiyor. AA ekibi, Tekirdağ'ın Şarköy ilçesi Çınarlı Köyünde devam eden bağ bozumunu görüntüledi. Ağustos ayında başlayan bağ bozumu hareketliliğinin devam ettiği köylerdeki bağcılar, bir yıl boyunca yetiştirdikleri üzümlerini taze taze toplayarak, İstanbul'daki tüketiciye ulaştırmak için her sabah yoğun bir mesai veriyor. Sabah erken saatlerde aile olarak evlerinden çıkan köylüler, ''pırpır'' denilen küçük motorlu araçları, traktörleri, eşeği ve katırı ile evlerinden biraz uzaklıktaki bağlarının yolunu tutuyor. Öğle saatlerine kadar üzümleri kesip çürüklerini ayıklayan bağcılar, bir yıllık emeklerinin karşılığını özenle kasalara yerleştiriyor. Bazı köylüler ''pırpır''a, bazıları traktöre, bazıları da eşek ve katırlara yükledikleri üzüm kasalarını, köy meydanında topluyor. Yoğun bir üzüm kokusunun egemen olduğu köy meydanında kasalar, kamyonlara yükleniyor ve İstanbul'daki tüketiciye ulaştırılmak üzere Bayrampaşa ve Kadıköy hallerine doğru yola çıkıyor. Şarköy'den İstanbul'a üzüm gönderen köylülerin mesaisi, bağ bozumu sezonu sona erene kadar, yani Eylül ayı sonuna kadar sürüyor. -''ÜZÜMLERE ÇOCUK GİBİ BAKIYORUZ''- Tekirdağ'ın Şarköy ilçesine bağlı Çınarlı Köyü Muhtarı Tahsin Esin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üzümün uzun ve meşakkatli bir yolculuğu olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bağları Şubat ayında budamaya başlıyoruz. Budadıktan sonra gübresini veriyoruz, daha sonra bağların dip açımına başlıyoruz. Dip açımını ilaçlama ve toprak sürümü izliyor. Bağ, filizlenmeye başlayınca her 20 günde bir sağlıklı olması için ilaçlama yapıyoruz. Üzümlere bir çocuğa bakar gibi bakıyoruz. Nasıl çocuğu terk edemezsen, biz de üzümü terk edemiyoruz. Asmalar, nisan ayından sonra salkım yapmaya, mayıs ayının 20'sinden sonra ise çiçek açmaya ve taneler oluşmaya başlar. Ağustosun başına kadar ilaçlama mücadelesi sürer. Ağustos ayı ile birlikte bağ bozumu başlar. İlk 15-20 gün cardinal türü, sonraki 45 gün ise alfonse türü üzümlerin hasadı yapılır. Burada, bağ bozumu yaklaşık 2 ay sürer.'' -''KÖYLÜNÜN İŞİ ZOR''- Köylünün işinin çok zor olduğunu, sanayinin girdisinin çok pahalı olduğunu anlatan Esin, geçen yıl 20 liraya aldıkları ilacın torbası 30, 50 liraya aldıkları gübrenin 80 lira olduğunu kaydetti. Devletin buğday, pancar, ayçiçeği ve mısıra destek verdiğini belirten Esin, ''Tek desteksiz ürün, üzüm. Üzüm üreticinin sübvanse edilmesi gerekir. Devlet, diğer ürünlere verdiği desteği bize de vermeli. Üzümleri, arabalara yükleyip, hale, komisyoncuya gönderiyoruz. Komisyoncuyu Allah ile baş başa bırakıyoruz. Aldığı kadarının artanını bize verecek'' dedi. Kamyoncuya, ambarcıya, komisyoncuya katma değerleri köylünün ödediğini ifade eden Esin, şöyle konuştu: ''Önümüzde büyük bir tehlike var. Bu topraktan çıkan mahsul, bir gün bizi doyurmayacak hale gelecek. Çocuklarımızı doyuramayacak ve eğitim veremeyeceğiz. Üzümün kilosu 1-2 lira arasında. Bizim elimize geçen 70-80 kuruş. Şu anda kar edemiyoruz, girdi ve maliyetle başa baş gidiyoruz. İşçi çalıştıramayacak hale geldik, kendi ailemize, eşimize, çocuğumuza yevmiye çıkarmaya çalışıyoruz. Tamamen aile tarımına döndük. Eşimizi, çocuğumuzu, evdeki yaşlı ninemiz ve dedemizi bile bağa getirmeye çalışıyoruz. Yevmiyeler ve girdiler pahalı olduğu için aile tarımına döndük.'' Muhtar Tahsin Esin, köydeki 150 hanenin 3 bin 500 dönüm arazisi bulunduğunu, yılda ortalama 250 bin kasa üzümü İstanbul'a gönderdiklerini belirterek, Çınarlı Köyü'nün, Şarköy'de İstanbul'a en fazla üzüm sevk eden köy olduğunu bildirdi. Her gün 6 bin 400 kasa üzümü İstanbul Kadıköy ve Bayrampaşa haline gönderdiklerini bildiren Esin, ''Üzümümüz doğal olarak yörenin toprak ve havasından dolayı dünyanın en kaliteli aromasına sahip üzümlerinden'' dedi. Bölgede ağırlıklı olarak cardinal ve alfonso türü üzüm yetiştirildiğini ifade eden Esin, bu üzüm fidelerinin 1970'li yıllarda Bağcılık Araştırma Müdürü olan Salih İnal tarafından Fransa'dan getirildiğini ve bugünlere kadar çoğaltıldığını anlattı. -''İHRACAT YOK''- Tahsin Esin, ihracatın 15-20 yıl önce denendiğini ama başarılı olmadığını belirterek, şunları kaydetti: ''İhracat gelecek yıllar için düşünülebilir. Mart ayında Çınarlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ni kurduk. Gelecek yıllar için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yüzde 50 hibeli projeleriyle proje yapmak istiyoruz. Önce ambalajlama sanayine gireceğiz. Ambalaj ve kasa sıkıntısını gidermek istiyoruz, sonra da buzhane kurmayı istiyoruz. Bu aşamalardan sonra kooperatif aracılığıyla yurt dışına üzüm satmaya başlayabiliriz.'' (SBE-KÖS-ALİ)23.09.2011 11:59:08
<< Önceki Haber Şarköy'de Bağ Bozumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER