Mazlumder Şube Başkanı Abdurahim Çelik, ''Dünyanın topyekun kıymet verdiği kutsal kitap Kuran'ın öğrenilmesi ve öğretilmesi hususundaki engellerin bugüne dek uzanmış olması mevcut siyasi iradenin en büyük kayıplarındandır'' dedi. Mazlumder tarafından, Kur'an-ı Kerim eğitimi önündeki tüm engellerin son bulması talebiyle 2009 yılında başlatılan ''İmza At Yaş Sınırını Kaldır'' kampanyasının finali 20 ilde eş zamanlı düzenlendi. Çelik, Kırkayak Parkı'nda yaptığı basın açıklamasında, 8 Şubat siyasi iradenin 1997 tarihi sonrasında Kur'an-ı Kerim eğitimi veren ve eğitim alanlara ilişkin çeşitli yasaklar getirdiğini belirtti. Çelik, şunları kaydetti: ''Kur'an-ı Kerim eğitimini uzun vadede engellemek adına Yaz Kuran Kursları için 12 yaş sınırı getirilmiş, kesintisiz zorunlu eğitimle kış Kuran Kursları için 15 yaş sınırı dayatılmıştır. Kur'an-ı Kerim eğitimini bu düzenlemelere aykırı ve diyanet haricinde sürdüren kişi ve kurumlara ise cezai müeyyideler belirlenmiştir. 10 yılı aşkın süredir yürürlükteki mevzuattan tasfiye edilmemiş olan hükümler sebebiyle pek çok kişi yargılanmış, para cezasına çarptırılmıştır. Dünyanın topyekun kıymet verdiği kutsal kitap Kur'an-ı Kerim öğrenilmesi ve öğretilmesi hususundaki engellerin bugüne dek uzanmış olması, telafisi güç zararlar doğurmuş olması mevcut siyasi iradenin en büyük kayıplarındandır.'' Mazlumder'in 2009 yılında ''İmza at yaş sınırı kaldır'' adlı bir imza kampanyası başlattığını hatırlatan Çelik, şöyle devam etti: ''Mazlumder'in topladığı 70 bin imza, mevcut sivil iradenin 28 Şubat ve onu sürdüren siyasi iradenin baskı ve tahakkümünü kabul etmediğini, Kur'an-ı Kerim eğitimine yönelik sınırlamaların kaldırılmasını talep ettiğini gözler önüne sermiştir. Söz konusu talebin yanında anayasaya ve imzalamış olduğumuz pek çok uluslararası belgeye göre devlet hiç kimseyi eğitim hakkından yoksun bırakamaz. Verilecek eğitimde anne babanın kendi dini ve felsefi inançlarına göre eğitim verilmesini isteme hakkına saygı gösterme ve bu anlamda gerekli kolaylıkları sağlama ödevi vardır. Buna aykırı olarak yapılan düzenlemeler ve din eğitimi alanında getirilen yasaklar, din ve vicdan hürriyetinin ihlali anlamına gelmektedir.'' Çelik, 20 sivil toplum kuruluşunun kampanyaya destek verdiğini bildirdi. Basın açıklaması sonunda, vatandaşlara Elifba'lar dağıtıldı. (GÖZ-ZEY-ST)20.08.2011 16:15:24