ANSİAD 20. Akdeniz Toplantısı

ANSİAD 20. Akdeniz Toplantısı -Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: -"Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek düzenlemeyi bu kanunla getiriyoruz. Başkaca bir seçeneğimiz yok"


ANTALYA (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçecek Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı üzerindeki çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Tasarının birkaç gün içinde Meclise sevk edilecek hale gelmesini beklediklerini belirten Eker, "Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek düzenlemeyi bu kanunla getiriyoruz. Başkaca bir seçeneğimiz yok" dedi.
     Bakan Eker, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) tarafından Ramada Otelde düzenlenen, 20. Akdeniz Toplantısına katıldı. Eker, toplantıda yaptığı konuşmada, Antalyanın, Türkiyede gerek tarihi değerler gerek turistik varlıklar gerekse tarım sektörü açısından önemli kentlerden olduğunu söyledi.
     Bu sektörlerin daha iyi noktaya getirilmesini önemsediklerini dile getiren Eker, Antalyanın son 10 yılda her alanda önemli mesafe kat ettiğini vurguladı. Son 10 yılda altyapı yatırımlarının Antalyayı farklı bir kent haline getirdiğine dikkati çeken Eker, bu iyileşmenin Antalyanın turistik gelirini ve turist sayısını da artırdığını söyledi. Türkiyeye gelen üç turistten birinin Antalyayı ziyaret ettiğine değinen Bakan Eker, "EXPO, Antalyanın geleceğine ilave bir değer katacak. Biz bunun için çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.
     Bakan Eker, Antalyanın tarım sektöründeki alandaki potansiyeline de işaret ederek, kentte katma değeri yüksek, bilgi yoğun bir tarımsal üretim yapıldığını kaydetti. Antalyadan yapılan tarımsal ihracatın 2012de 600 milyon dolar gerçekleştiğini açıklayan Eker, endüstri bitkileri üretiminde de önemli bir paya sahip olduğuna dikkati çekti.
     Eker, şöyle konuştu:
     "Antalya, aynı zamanda yüksek kesimlerinde biyoçeşitliliğin olduğu, farklı ekolojilere sahip olması hasebiyle diğer tarımsal faaliyetler ve hayvancılığın gelişmiş olduğu bir il. Toplam hayvan varlığında yüzde 23lük bir artış var. Ama kalite artışı da çok daha önemli. Mesela kültür ırkı sığır varlığı 13 binden 59 bine çıkmış 10 yıl içinde. Bu çok önemli bir artış. Bakanlık olarak bu faaliyetlerin daha iyi noktaya taşınması, daha yüksek standartlarda ürün üretilmesi, dünya pazarlarıyla buluşması, bilgi ve teknolojinin ürünü girdilerin kullanılmasına destek veriyoruz."
     Eker, tarıma dayalı sanayiyi geliştirmek istediklerini, müstahsilin tek başına hammadde üretmekle kalmayıp, bunu işleyen, katma değerini artıran bir mamul maddeye dönüştürmesini istediklerini anlattı. Makine ekipman desteği de verdiklerini hatırlatan Eker, tarımın mekanizasyon kabiliyetinin artmasının, teknolojinin imkanlarından tarımın da istifade etmesinin maliyetleri düşüreceğini ve kaliteyi yükselteceğini söyledi.
     Tarım ve hayvancılıkta kullanılan 30 çeşit makineye destek verdiklerini belirten Eker, "Yüzde 50 hibe desteği veriyoruz. Mesela süt sağım makinesi 10 bin liraysa 5 bin lirasını biz hibe veriyoruz" dedi.
    
     -Tarım arazilerinin mirasla bölünmesi-
    
     Bakan Eker, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçecek Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı üzerindeki çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Tasarının birkaç gün içinde Meclise sevk edilecek hale gelmesini beklediklerini belirten Eker, "Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek düzenlemeyi bu kanunla getiriyoruz. Başkaca bir seçeneğimiz yok" ifadesini kullandı.
     Kanun ile arazilerin 20 dekarın altında bölünmesinin önüne geçileceğinin altını çizen Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
     "Eğer torunlarımız bu topraklarda tarım yapacaksa, torunlarımızın yaptığı tarım dünya ülkeleriyle rekabet etsin istiyorsak bu düzenlemeyi yapmamız lazım. Bu o kadar önemli bir sorun ki Türkiyede 3 milyon tarım işletmesi var ama tarım parsel sayısı 30 milyon. Gerek uydularla gerek yer aletleriyle hepsini sayısallaştık. Tarım yapılan 30 milyon parselin her birinin bizde dijital ortamda veri tabanı var. Numarayla girdiğimizde bilgisayarımızda onun topoğrafyası, toprak verileri, nerede bulunduğu, ne ekildiğine dair elimizde bilgi var. Biz bu sistemi kurduk. 30 milyon parsel, 3 milyon işletme... Ortalama işletme büyüklüğü ne kadar- 60 dönüm ama 10 parça. Bu bir tasavvur oluşturmayabilir zihninizde. İngilterede ortalama işletme 457 dönüm. Bizde 60 dönüm. Orada monoblok, yekpare, bizde 10 parça. Rekabet edelim hadi. Fransa 430 dönüm, Almanya 420 dönüm, bizdeki gibi 10 parça da değil. Ortalama bir tarımsal işletme, ortalama bir çiftlik. Kaç kat- 6, 7, 8, 9, 10 kat fazla. Bize en yakın Avrupada İspanya, 240 dönüm. Benim Antalyalı üreticim 10 parçalık 60 dönümde ürettiğiyle 450 dönümlük işletmeyle nasıl rekabet etsin- Maliyeti artıyor. ABDyi söylemeye gerek bile görmüyorum. 181 hektar. Yani ortalama işletme büyüklüğü bin 810 dönüm. Türkiyede bunun değiştirilmesi, önüne geçilmesiyle ilgili herkesten destek almamız lazım."
     "Birinci, acil, önemli, öncelikli sorunumuz bu. Bunu yapmadığımız sürece gelecek nesillere tarım yapılabilir arazi bırakmamış olacağız" diyen Eker, şunları kaydetti:
     "Bu meyvecilikte böyle, sebzecilikte, standardizasyonda, kalitede böyle. Uzak pazarlara mal satacaksınız, belirli bir miktardaki ürünü düzenli bir şekilde sizin ona temin etmenizi istiyor. Küçücük bahçelerden temin edilmiş ürünün hangi şekilde, hangi standartta sürdürülebilirliğini sağlayacaksınız, esas meselemiz bu. Bizim bunu çözmemiz gerekiyor. Bunu çözmeden gerçek manada tarımda reformdan bahsetme imkanımız yok. Tabi toplumda bunun algısı var, insanların farklı kanaatleri var. İnsanlar şöyle diyebiliyor, (Bu benim mirasım, benim hakkım). Sonuçta küçüle küçüle halı büyüklüğüne gelecek, değerlendiremeyeceksin, iş yapamayacaksın. Dolayısıyla terk edip gidiyorsun, şehre göç ediyorsun en sonunda. Bu bizim önemli bir konumuz. Bunu çözmemiz lazım."
    
     -EXPO 2016 Antalya hazırlıkları-
    
     Bakan Eker, 160 yıllık EXPO tarihinde Türkiyenin ilk kez Antalya ile bu organizasyona ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Antalyanın ekonomisi ve altyapısının kalıcı eserler kazanması için EXPOnun çok önemli olduğunun altını çizen Eker, yerel yönetimlerin, üreticiler başta olmak üzere herkesin bu projeye sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
     Proje ihalesi hazırlıklarının sürdüğüne değinen Eker, EXPOnun hayata geçirileceği alanda taşkın tehlikesine karşı çalışma yapıldığını bildirdi. DSİ ve Karayolları gibi kuruluşlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini anlatan Eker, "Bir yandan altyapının iyi düzenlenmemiz diğer taraftan Antalya ve Türkiyenin tanıtılmasına imkan sağlayacak bütün uluslararası etkinliklere katılmamız gerekiyor" dedi.
     Eker, EXPOnun Antalyaya gelen her turiste iyi anlatılmasını istedi.
     Bakan Eker, konuşmasının sonunda bir katılımcının EXPOya yönelik hazırlıkların yetişip yetişmeyeceğine dair soru üzerine, çalışmaların zamanında tamamlanacağını söyledi. En önemli aşamanın planlama olduğuna değinen Eker, ne yapılacağına karar verilirse uygulamanın daha kısa sürede tamamlanacağını ifade etti. Eker, "İnşallah yetiştireceğiz, hiç merak etmeyin" diye konuştu.
    
     -"EXPO daha iyi tanıtılsın"-
    
     ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eroğlu da tarım sektörünün Antalyadan yarım milyar dolardan fazla ihracat yapan, gelişen ve önü açık bir sektör olduğunu kaydetti. Antalyada işlenmiş tarım ürünleri ihracatının arttığını anlatan Eroğlu, Antalyalı iş adamları olarak dünyada fırsat arayan bir sektör haline geldiklerine işaret etti.
     Antalya tarımının geçen yıl iklim koşulları, Ziraat Bankasının kredi politikalarındaki değişim, zincir marketlerin 6 aya uzanan ödeme süreçleri gibi nedenlerle ekonomik sıkıntı yaşadığını dile getiren Eroğlu, toptancı hallerde ürün kayıt ve hal kayıt istemi ile ürün izlenebilirliğinin de halen oturmadığını belirtti.
     Sorunların çözümünde merkez noktanın üretici birlikleri olacağını savunan Eroğlu, şöyle konuştu:
     "Tarımda gelişme için vazgeçilmez önemde kuruluşlar olmasına ve bu konuda yasa çıkmış olmasına rağmen bugün halen üretici birlikleri yok hükmündedir. Özellikle Antalya gibi sebze ihracatçısı bir ilde çok güçlü birlikler olması gerekirken ortada birlik yoktur. Yasa birliklere Ar-Geden ihracata kadar görevler vermiş, ancak imkan vermemiştir. Birliklerin üretici ve tüccar arasına girmesi söz konusu olmamıştır. Bu yasa mutlaka değişmeli ve tarımsal ve kırsal gelişmeyi destekleyecek gerçek bir örgütlenme modeli kurulmalıdır."
     Eroğlu, 2020 Olimpiyatları ve EXPO İzmire yönelik tanıtım çalışmalarına da dikkati çekerek, "Bu organizasyonlara henüz aday durumdayız. Olimpiyatlar ve büyük EXPOdan sonra gelen en önemli uluslararası organizasyonlardan biri olan Botanik EXPOya üç yıl kaldı. Bizler ulusal ve uluslararası bazda organizasyonumuzun daha iyi tanıtılmasını talep ediyoruz" dedi.
     Bakan Eker, toplantıda ANSİADın yeni üyelerine rozetlerini taktı. Eroğlu da Bakan Ekere plaket sundu.
    
     Muhabir: Güç Gönel
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
<< Önceki Haber ANSİAD 20. Akdeniz Toplantısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER