Başbakan Yardımcısı Arınç, Diyarbakırda:

Başbakan Yardımcısı Arınç, Diyarbakırda: -Bizler 10 seneden bu yana taş üstüne taş koyduk. Güzel camiler, külliyeler, hamamlar ne varsa vakıf olarak yaptık -Maalesef vakıflarımızın büyük bir kısmı 1950 öncesinde onun bunun eli


DİYARBAKIR (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 10 seneden bu yana taş üstüne taş koyduklarını, güzel camiler, külliyeler, hamamlar ne varsa vakıf olarak yaptıklarını söyledi.
     Arınç, Eğil ilçesinde Vakıflar Bölge Müdürlüğünce restorasyonu yapılan Peygamberler Türbesinin açılışında yaptığı konuşmada, Diyarbakıra pek çok defa geldiğini, bazı ilçeleri ziyaret ettiğini belirterek, ama ismini çok duymasına rağmen Eğile gelmenin kısmet olmadığını bildirdi.
     Eğile gelemediği için üzgün olduğunu, Vakıflar Bölge Müdürlüğü hayırlı bir işi yapınca bugüne kısmet olduğunu anlatan Arınç, mübarek bir günde birlikte olduklarını, Diyarbakırın, Eğilin, Anadolunun 75 milyonun inançlı insanların yaşadığı bir memleket olduğunu vurguladı.
     İslam ile müşerref, güzel bir dine sahip olduktan, yaşadıkları bütün medeniyetlerde İslamın izini, hamurunu nakşettikten sonra Allahın kendilerine en büyük başarıları, zaferleri nasip ettiğini kaydeden Arınç, inançlarına bağlı olduklarını, bütün peygamberleri sevdiklerini, esasen Müslümanları diğer dinlerden farkının da bu olduğunu dile getirdi.
     İsmi geçen geçmeyen bütün peygamberleri sevdiklerini, ama başka dinlerde böyle olmadığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
     Biz hamdolsun Allahın seçkin kullarını, bütün kavimlere hidayet rehberi olsun diye tevdi ve irşatla görevlendirdikleri o numune, örnek ve seçkin insanlara her zaman bağlı olduk. Onları her zaman sevdik. Onların her zaman şefaatlerini, inayetlerini üzerimizde hissettik. Anadolu zengindir. Pek çok yerde pek çok makamlar var. Şanlıurfa Peygamberler şehri olarak biliniyor. Eğil de Peygamberler beldesi. Belki ismi çok fazla duyulmamış olabilir. Ama bilirsiniz Mersinin Tarsusunda bile Dalyan Nebi orada bir makama sahip. Türkiyenin pek çok yerinde peygamberlere kucak açmış, onların bizzat bulundukları, makamlarının bulunduğu her yeri büyük bir itina ile muhafaza ediyorlar, saygı gösteriyorlar, orada ibadetlerini yerine getiriyorlar. Eğilin de bundan sonra tanıtıma ihtiyacı var. Biz 2 trilyona yakın masraf yapmışız. Helali hoş olsun. Daha fazlasını belki vilayetimiz kendi imkanlarıyla karşılamış. Ama peygamberlerimizin makamı olarak bildiğimiz türbelerini yaptığımız bu yerde elbette görevimizi yapmış olmamız gerekirdi. Biz inançlı insanlar olarak kitabımızın, Kuranımızın, peygamberimizin sünnetini, bizi gösterdikleri doğru ve hidayetli yolun gereğini yapıyoruz. Rabbım onların şefaatlerini hepimize mazhar eylesin. Allah hidayetini üzerimizde daim etsin. Saptırmasın, sapkın yollara götürmesin. Bu peygamberlerimize layık, güzel bir makamı hazırladığımız için biz çok büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Eğilin güzel insanları da onlara her zaman sahip çıktılar, onları bağırlarına bastılar. Onlara her zaman saygıda kusur etmediler. İnşallah bu güzel cami, yanındaki türbemiz, yeşil alanı bundan sonra inanç turizmi adına Eğilin sesinin duyulmasıyla bu bölge ayrıca bir ziyaret makamı olacak.
     Meclis Başkanı iken Şamı ziyaret ettiğini, genç yaşlarından itibaren içinde bir uktenin bulunduğunu bildiren Arınç, Beddii Zaman Sadii Nursi Hazretlerinin Hutbe-i Şamiyesini okuduğunu ve çok hoşuna gittiğini aktardı.
     Dedimki Allah bana en kısa zamanda Şam-ı Şerifi ziyareti nasip etsin. Allah kısmet etti. Şam-ı Şerifi ziyaret ettim. Orada da 2 peygamberimiz bulunuyor. Şüphesiz büyük zatların İslam tarihinin kahramanları olarak bilinen zatların bulunduğunu bilmiyordum. Pek çok zatın Halepte, Şamda, Humusta kabirlerinin bulunduğu bilmiyordum. Şamı ziyaret ettikten sonra Türkiyeye döndüm. Mutlaka orası ziyaret edilmeli dedim. Onu o kadar yaygınlaştırdım ki o zaman tabi halkına zulüm etmeyen bir Esad ile karşı karşıyaydık. Münasebetlerimiz çok iyiydi diyen Arınç, Türkiyeden Suriyeye turizm seferleri başlattıklarını anlattı.
     Eğil gibi mübarek bir beldenin böyle bir vesileyle bütün Türkiye ve dünyaya duyurulması gerektiğini belirten Arınç, artık dünyada inanç turizminin çok güçlendiğini ve saygın bir hale geldiğini kaydetti.
     Eğilin de yolunu güzelleştirmek suretiyle dünyanın gözdesi yapacaklarını söyleyen Arınç, hedeflerinin Eğili önce Türkiyeye sonra dünyaya tanıtmak olacağını bildirdi.
    
     -Köprü talebi-
    
     Bazı vatandaşların Eğil halkı sizden köprü istiyor afişi açması üzerine Arınç, Burada ısrarla afişlerini tutan arkadaşlarımız var. Sizleri gördük. Unutmadık. Eğil halkı sizden köprü yardımı bekliyor diyor. Kalp kalbe karşıymış. Biz de valimizin arabasıyla gelirken milletvekili arkadaşlarımızla birlikteydik. Barajın diğer tarafında kalan 6 köyümüze ulaşım imkanı zorlaştı, onlar bizden köprü istiyorlar dedik. İnşallah bu konunun üzerine eğileceğiz. En kısa zamanda da ulaşım imkanını sağlayacağız. San Francisco Köprüsü gibi böyle asma köprü... Yeterki paramız olsun, yapacağız dedi.
     Arınç, 6 tane köy merak etmeyin. Şimdilik yüzerek gelin. İnşallah köprünüz olacak diye espri yaptı.
     Eğil sizinle gurur duyuyor sözleri üzerine Arınç, 3 dönem yasağı olmasaydı, önümüzdeki dönem buradan mı adaylığını koysam diye düşünecektim. Bundan sonra yeni milletvekili arkadaşlarımız inşallah olacak. Milletvekillerimiz aramızda. Maşallah hepsi bir arada. 5i bir yerde sizleri ziyaret etti diye konuştu.
    
     -Vakıf çalışmaları-
    
     Vakıflar olarak güzel işler yaptıklarını, vakıfların inancımıza göre hali vakti yerinde olan insanların Sadaka-i Cariye yapmak üzere sadece Allahın rızasını kazanmak için insanlığa ve mahlukata hizmet ettiklerini bildiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Bunun adına da vakıf demişler. Adam arazisini bağışlamış, vakıf yapmış. Burası cami yapılsın demiş. Caminin bütün masraflarını da 2 tane evim var, oradan karşılayın demiş. Senin kazancın ne bundan. Allah bu yaptığım işten razı olursa o kazanç bana yeter demişler. Bugün Türkiyenin her yerinde binlerce vakıf var. Ama maalesef bu vakıflarımızın büyük bir kısmı 1950 öncesinde onun bunun elinde satılıp kaldı ve pek çok medrese, külliye Allah korusun içkili mekanlar, ticarethaneler haline geldi. Biz 10 yıldan bu yana hükümetlerimiz döneminde onlara tekrar sahip çıkıyoruz. Tekrar onları satın alıyoruz. Yıkılmak üzere olanları imar ediyoruz. Çok şükür 3 bin 500 vakıf eserini aynen burası gibi yaptık. Pırıl pırıl tertemiz hale getirdik.
     İstanbulda Süleymaniye, Fatih ve Sultan Ahmet Camisinin görülmesi gerektiğini, hepsini yeniden yaptıklarına dikkat çeken Arınç, sadece Süleymaniyeye 21 trilyon lira harcadıklarını, çok büyük eserler olduğunu bildirdi.
     Anadoluda bütün vakıfları ayağa kaldırdıklarını, bunun görevleri olduğunu aktaran Arınç, her vakfiyede bir dua ve bedduanın bulunduğunu, eserleri yaparken önce dua almak istediklerini söyledi.
     Bizler 10 seneden bu yana taş üstüne taş koyduk. Güzel camiler, külliyeler, hamamlar ne varsa vakıf olarak yaptık. Diyarbakırda bir bölgedir. Bölgeye talimat verdik. Ne kadar vakıf eseri var ve ne ihtiyacı varsa hepsini karşılayın. Çok şükür Hz. Süleyman Camisi, Ulu Camiyi restore ettik. Biz herkesten önce Müslüman olduk hamdolsun diyen Arınç, Diyarbakırın Müslümanlığı Türkiyedeki milyonlarca insandan daha öncedir şeklinde konuştu.
     Eğilde unutulmaz güzel bir gün geçirdiklerini, her işe başladıklarında ve bitirdiklerinde tekrar geleceklerini vurgulayan Arınç, okullar, üniversiteler, yollar yaptıklarını, köylüye yardımcı olduklarını, sağlıkta çok ileri gittiklerini, barajlar yaptıklarını, sulama kanalları açtıklarını ifade etti.
     Arınç, şöyle devam etti:
     Bizim işimiz bu. Bizim işimiz hizmetkarlık. Biz devletin efendi değil, hizmetkar olduğuna inanıyoruz. Bizim işimiz de hizmet etmek. Ama bir taraftan da dine hizmet etmek, milletimize hizmet etmek demektir. Çok şükür dünyada her yeri görüp geziyoruz. Türkiyedeki Müslümanlık, dindarlık anlayışı fevkalade güzel. Kurana özünden inanıyoruz. Peygamberimizin hadislerine, sünnetine sıkı sıkıya yapışıyoruz. Bizi bin yıldan beri var eden, güçlü kılan, bizi birbirimize bağlayan tek şey var, o da Müslümanlığımız. Allah bizi sizden, size bizden, sizi birbirinizden ayırmasın. Sizi Rabbime emanet ediyorum.
    
     Muhabir: Nurten Aslan - Aziz Aslan - Nail Kadırhan
     Yayıncı: Erdem Gültekin
<< Önceki Haber Başbakan Yardımcısı Arınç, Diyarbakırda: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER