BURSA (A.A) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, Biz özel sektör olarak para ve pul istemiyoruz. Biz bir
tek şey istiyoruz. Benim rakibim, hangi şartlarla mücadele ediyorsa üretim
yapıyorsa mal satıyorsa aynı şartlarda bize sağlayın. Onu sağladığınız zaman biz
bu ülkeyi dünyanın ilk 10 büyük ülke arasına sokar mıyız- Sokarız dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Ekonomiye Değer Katanlar-2012 ödül
töreninde 7 farklı kategoride 504 üyesine ödül verdi.
2011 yılında en fazla gelir vergisi ödeyen 69, en fazla kurumlar vergisi
ödeyen 74, en fazla ihracat yapan 342, uluslararası kara taşımacılığı
faaliyetleriyle en fazla döviz girdisi sağlayan 10, turizm faaliyetleriyle en
fazla döviz girdisi sağlayan 2, bir ürünü Bursadan ilk kez ihraç eden 6 ve yeni
bir pazar yaratarak, ilk kez bir ülkeye ihracat yapan 1 BTSO üyesi plaketle
ödüllendirildi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, BTSO hizmet binasında düzenlenen törende
yaptığı konuşmada, perakende sektörünün yasasının olmadığını hatırlatarak, bu
sektörün çalışmalarını düzenleyen yasayı Türkiyenin hala çıkartamadığını
söyledi.
Dünyanın her ülkesinde perakende sektörünü düzenleyen yasa olduğunu ifade
eden Hisarcıklıoğlu, Serbest piyasa ekonomisinin ana vatanında bile bu vardır.
Ama Türkiyede bu yok. Türkiyede herkes her şeyi yapabilme imkanı varsa
yapabiliyor. Antalyada bir cadde üzerinde 89 tane cep telefon satıcısı vardı. Bu
şekilde olursa bu iş yerleri batar. Battığı zaman kime zarar veriyor- Milletin
tamamına zarar veriyor. Bizde perakende sektörünü düzenleyen bir yasa ile ilgili
çalışmamız yok diye konuştu.
-Avrupaya tarifeli tren seferleri başlatacağız-
Hisarcıklıoğlu, Türkiyenin dünyanın en pahalı enerjisini kullandığına
dikkati çekerek, Özellikle İç Anadolunun Avrupaya bağlantısının çok sıkıntılı
olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
Düşünün sanayici Gaziantepte malını yükledi. Ta Kapıkuleye kadar
içerideki yakıt fiyatlarını kullanarak gidecek. Kimle rekabet edecek- Çin ile
rekabet edecek. Edebiliyor mu- Edemiyor. Size basit bir örnek: Bütün mermerciler
geçenlerde Afyonda toplandılar. Başkan gel dertlerimizi dinle dediler. Adam
anlatıyor kürsüden. Başkanım, mermeri yükledim Afyondan diyor. Antalyaya
limana gönderdim, 100 lira. Antalya Limanından gemiye yükledim Çine
göndereceğim 70 lira diyor. Bu tabii, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmış
olmanın getirmiş olduğu bedel. Bu çerçevede TOBB olarak odalarımızla birlikte
özelikle Gaziantep ve Malatyadan başlayarak, tüm İç Anadoluyu Orta Avrupaya
bağlamak üzere bir çalışma başlattık. Bu da yüklerimizi tren yoluyla Avrupaya
gönderme projemiz. Bugüne kadar Türkiyeden halen Avrupaya tarifeli tren hattı
seferi yok... Bunun için TOBB, TCDD ile birlikte bütün OSBlerimizle dahil olmak
üzere tarifeli tren seferleri başlatacağız. Bütün yükleri yanı başımızdaki
Bandırmada Okçugölde toplayacağız. Buradan düzenli olarak yükler, Avrupaya
gidecek. Hepimiz artık, termin veriyor olacağız. İşte Çin ile rekabet etmek
istiyorsak ucuz nakliye masraflarıyla bunu yapabiliriz.
-Sistemin her tarafı çürümüş durumda. Yama ile tutmuyor-
Türkiyenin, ABDden sonra 11 tane ayrı otomobil markası üretilen dünyada
ikinci ülke olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiyenin müteahhitlik ve nakliye
sektöründe de dünya ikincisi olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
Şimdi biz Türkiyeyi ilk 10a sokmak istiyoruz. 2023te cumhuriyetimizin
100. yılında ilk 10a sokmak istiyoruz. Ama artık tekerlek yerinde patinaj
yapıyor. Haberiniz olsun. Peki ne yapmak lazım- Sistemi yeniden ele almak lazım.
Açık söyleyeyim: sistemin her tarafı çürümüş durumda. Yama ile tutmuyor bu iş...
Onun için diyoruz ki: sistemi yeniden inşa etmemiz lazım. Sistemin yeniden
inşası, binanın orta katından başlamaz kardeşim. Binanın temelinden başlar. Bütün
gelişmiş ülkeler artık bireyi esas alıyor. Rifatı, Celali esas alıyor.
Ahmetin, Mehmetin hakkı diyor. Biz diyoruz ki; yeni sistemde bireyin esas
olduğu, bireyin var olmadığı yerde devletin var olamayacağı yeni bir sistem
inşasına ihtiyacımız var. Bu yeni sistemin inşası da ancak yeni bir anayasa ile
olur. Yeni bir anayasa olmadan bu yeni sistemi inşa edebilmemiz mümkün değil.
Yeni yapılan bütün değişiklikler, yamalı bohça, açık söyleyeyim. Onun için
tekerlek patinaj yapıyor. Biz özel sektör olarak para ve pul istemiyoruz. Biz bir
tek şey istiyoruz. Benim rakibim, hangi şartlarla mücadele ediyorsa, üretim
yapıyorsa, mal satıyorsa, aynı şartlar da bize sağlayın. Onu sağladığınız zaman
biz bu ülkeyi dünyanın ilk 10 büyük ülke arasına sokar mıyız- Sokarız.
-En çok üzüldüğüm günlerden bir tanesidir-
TOBB olarak en çok okula ihtiyaç olan bölgelere okullar yaptırdıklarını
hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 14 sene önce Vana bir ilköğretim okulu yaptıklarını,
4 yıl önce bunun yetmediği gerekçesiyle kapasitesinin büyütülmesinin istendiğini
söyledi. Hisarcıklıoğlu, gereken her şeyi yaptıklarını vurgulayarak, şöyle
konuştu:
Fakat, 25 gün önce bu okulu yaktılar. En çok üzüldüğüm günlerden bir
tanesidir bu. TOBBun adını taşıyan bir okulu yaktılar. Çok şükür, hemen oda
başkanım ve sayın valimle temasa geçtim. Maddi hasar meydana gelmiş ve can kaybı
yok. Sevindik. Ama yüreğime ateş gibi oturdu. Dedim ki: Çocuklarımızı cahil
bırakacak, okul yaktıracak kadar gözleri dönenlere lanet olsun. Esas lanetim de
bunları kınamayıp, çeşitli bahaneler üretip kamuoyuna bunu bir türlü tatlı
göstermeye çalışanlara, en büyük lanetim de onlara. Yönetim Kurulu olarak şöyle
bir karar verdik. Kardeşim bu yakılan okulu yapacağız. Ama Vana bir okul daha
yapacağız şimdi dedik. Onlar yaksınlar oraya iki okul daha yapacağız. Haberiniz
olsun. Oradaki insanları cahil bırakmayacağız.
Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda BTSO bünyesinde faaliyet gösteren Bursa
Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) bünyesinde bir okul yapılması
için destek sözü verdi.
Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ve çok sayıda iş adamı
katıldı.
-BTSO Başkanı Sönmez-
BTSO Başkanı Celal Sönmez de Türkiyenin küresel bir güç olma iddiasında
olduğunu, ancak bu yolda önümüzde pek çok zorluk olduğunu belirtti.
Sönmez, zorlukların çözümünün ise kendilerinde olduğunu ifade ederek, şöyle
konuştu:
Bugün gelişmiş ekonomiler sallanırken Türkiye yükseliyorsa bunu 2001
krizinden sonra yaptığımız reformlara borçlu olduğumuzu biliyoruz. Biz petrol ve
doğal gaz gibi önemli doğal kaynağa sahip olmadan bu başarıyı yakalayabilen nadir
ülkelerden bir tanesiyiz. Gücümüzü üretim kapasitemizden alıyoruz. Küresel güç
olmak istiyorsak, üretim kapasitemizin niteliğini yükselterek, artırmanın peşinde
olmalıyız. Bakın küresel kriz Avrupayı sarsarken bu bölgenin üretim gücü Almanya
dik duruşunu koruyor. Kendimizi kıyasladığımız Güney Kore geride kalan 30 yılda
bize fark atmışsa bunun 3 kuralı var: Eğitim düzeyi yüksek, iş gücüne kadın
katılımı bizden iki kat fazla ve Ar-Geye ayrılan bütçenin de bizim 4 katımız
olmasıdır.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: İbrahim Uyar