KIRIKKALE (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu
Başkanı Ahmet Taşgetiren, çözüm süreci ile ilgili olarak, "Tepkilerin yoğun
toplumsal bir zemine oturduğu kanaatinde değiliz. Daha çok organize tepkilerle
karşı karşıya kalıyoruz" dedi.
Taşgetiren ve grup üyeleri Cemal Uşşak, Hilal Kaplan, Doğu Ergil, Erol Göka,
Beril Dedeoğlu, Vahap Coşkun ve Celalettin Can, Makine Kimya Endüstrisi lokalinde
gazetecilerle bir araya geldi.
Taşgetiren, burada yaptığı konuşmada, Kırıkkalenin ziyaret ettikleri 12. il
olduğunu söyledi. Akil İnsanları Heyetinin geçtiği her yerin hareketlendiğini
ifade eden Taşgetiren, şöyle konuştu:
"Bunu doğrusu benimsediğimiz söylenemez. Ama her nedense bizim de farkında
olmadığımız şekilde akil insanların çalışmaları olağanüstü bir ilgi, hassasiyet
ve yer yer tepki oluşturuyor. Tepkilerin yoğun toplumsal bir zemine oturduğu
kanaatinde değiliz. Daha çok organize tepkilerle karşı karşıya kalıyoruz. Hepimiz
medyanın içindeyiz. Türkiyede tanımadığımız bir zemin değil. Bunları da olağan
karşılıyoruz."
İnsanların süreçle ilgili duygu, düşünce ve önerilerini tespit eden bir
misyonları olduğunu belirten Taşgetiren, 30 yıldır yaşanan ve içine kanın
karıştığı, karanlık oyunların karıştığı bir sürecin, anormal bir yapının
bitirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Taşgetiren, "Bu coğrafya yeniden harmanlanıyor, karılıyor. Bu harmanlanma
süreci içinde Türkiyenin hem kendi konumunu güçlendirmesi hem de dünyada daha
etkin bir ülke haline gelebilmesi imkanı var" diye konuştu.
Türkiyenin, sancılarından kurtulmaya ve devlet toplum ilişkilerini yeniden
düzenlenmeye çalıştığına işaret eden Taşgetiren, "Bizi böyle bir Heyete
çağıranlar açısından konmuş bir yol haritası yok. Şöyle yapacaksınız, şöyle
konuşacaksınız diye bir yol haritası yok. Buradaki arkadaşlarımız sizlerin
tanıdığı insanlar" ifadelerini kullandı.
Grup Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil de uzlaşma ve barış sürecinin şartlarının,
yeni bir hukuk sistemi, daha demokratik bir düzen ve bu demokratik düzeni
garantileyecek olan herkesin kendini içinde gördüğü bir anayasa olduğunu söyledi.
PKK ile barış diye bir şeyin söz konusu olmadığını vurgulayan Ergil, "PKKyı
üretmiş olan düzeni ortadan kaldıracak yeni bir sistemin oturtulması ve bu
yapının kendi aramızda, bu ülkenin vatandaşları arasındaki müzakeresi diye bir
şey var. O yüzden PKKyı merkeze alan bir mantıkla bakmayalım bu olaya. Barışma
kendi içimizde olacak bir süreç" dedi.
-"Şehit ailelerinden menfi bir duygu yok" -
Gittikleri her ilde, hatta bazı ilçelerde şehit ailelerini ziyaret
ettiklerini anlatan Ergil, çözüm sürecinin büyük destek gördüğünü dile getirdi.
Ergil, şunları kaydetti:
"Gittiğimiz illerde bir ya da iki şehit ailemizi ziyaret ediyoruz. Hepsi bu
ülkede barış, huzur ve sükun istiyoruz diyorlar. Kondanın yaptığı son
araştırmada, bu ülkenin yüzde 90ı bu sorunu herkesin sorunu olarak görüyor.
Yüzde 80i de hepimizin bu sürece katkıda bulunmasını bir yurttaşlık sorumluluğu
olarak görüyor. Bu çok önemli. Sadece bir beklenti değil, bu işe katılma bilinci
var. Şehit aileleri ziyaretlerinde son derece duygusal anlar yaşadık. Laik bir
kesimden gelip şehit ailesine baş sağlığı diledikten sonra ne yapacağını bilmeyen
bir iklimin insanıyım ben. Elimi ayağımı nereye koyacağımı bilmiyordum
heyecandan. İçimizden iki kişi şehidimize dua okuyalım diyerek, dua okudular. Bu
kayıp sadece bizim ailemizin değildir. Bütün ülkenin kaybıdır. Çocuklarımızı
kaybettik. Ama başkalarının çocuklarının kaybedilmemesi için ne yapılacaksa
lütfen yapalım, beraber yapalım diyorlar. Şehit ailelerinden bir engel gelmesi,
bir menfi duygu ortaya çıkması gibi hiç bir şey yok. Bir tane bile olmadı. Her
ilde bir ya da birden fazla asker ya da polis şehit ailesini ziyaret ettik."
Muhabir: Fatih Gökmen - Abdullah Yıldız
Yayıncı: Ersin Altınsoy