ŞIRNAK (A.A) - Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Bölgesi Heyeti,
2011in aralık ayında Irak sınırındaki olayda ölenlerin ailelerini ziyaret etti.
Gülyazı köyüne gelen Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu ile üyeler Mehmet Emin
Ekmen, Kezban Hatemi, Yılmaz Erdoğan, Ahmet Faruk Ünsal, Etyen Mahçupyan, Murat
Belge ve Fazıl Hüsnü Erdemi olayda yakınlarını kaybeden aileler karşıladı.
Gülyazı Köyü Camisinde ailelerle bir araya gelen heyet üyeleri, olayda
ölenlerin yakınlarını dinledi. Ölen yakınlarının fotoğraflarını heyet üyelerine
gösteren aileler ise çözüm sürecinin desteklenmesini istedi.
Heyet üyesi Ahmet Faruk Ünsal, burada yaptığı açıklamada, Türkiyenin, son
30 yılını çatışmayla geçirdiği süreci nihayetlendirmeye karar verdiğini söyledi.
Savaşın, çatışmanın en büyük acısını bölgede bu köyün yaşadığını ifade eden
Ünsal, şöyle konuştu:
"Burada büyük bir faciayla 34 kardeşimizi kaybettik. Bu süreç, başka Roboski
olmasın, gençler ölmesin, cezaevine düşmesinler, barış ve kardeşlik içerisinde
bundan sonra hayatımızı devam etmenin kararlılığıdır. Bütün Güneydoğuda olduğu
gibi Roboskide de barışa destek var. Bu sürecin selametle yürümesi kalıcı adil
bir barışa dönüşmesi, Türkiyenin önündeki en önemli şanslardan bir tanesidir."
-"Üstü örtülecek bir olay değil"-
Kezban Hatemi de barış sürecinde tüm faili meçhullerin ortaya çıkması
gerektiğini belirtti. Uludere olayının üstü örtülecek bir konu olmadığını
kaydeden Hatemi, şöyle devam etti:
"İnsanlık onuruna uygun yaşanmayan yere örnek derseniz, burayı görmek, aklı
olan, vicdanı olan, bir nebze ahlaki değerlere önem veren insan için apaçık
ortadadır. Bu ülke çok uzun süredir yapanın yanına kar kalan bir ülke oldu. Ben
kendi adıma söylüyorum, barış sürecinde tüm faili meçhuller ortaya çıkmalı. Bu
katliamı gerçekleştiren faillerin bir an önce hasır altı edilmeden ortaya çıkması
lazım. Annelerin taleplerini dalga dalga yaymak zorundayız. Görmezlikten
gelinecek kadar basit bir olay değil. Üstü örtülecek bir olay değil. Ateşin
düştüğü yer vicdanımız olmadıkça bu ülkede barışı sağlayamayız."
-Ailelerden çözüm sürecine destek-
Olayda oğlu Erkan Encüyü kaybeden anne Felek Encü de barışı canı gönülden
isteyip, desteklediklerini belirterek, "Ama bizim adalet arayışımız devam edecek.
Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Bunu Başbakandan istiyoruz. Bu olayın
faillerini belirlesin. Artık yüreğimize su serpilsin. Acılarımız daha taze.
Başbakan vicdanlı bir insan. Bu olayın faillerini ortaya çıkarsın. Bu acıları
taşıyacak gücümüz kalmadı" diye konuştu.
Olayda oğlunu kaybeden Mercan Encü ise artık gözlerinde yaş kalmadığını
ifade ederek, "Biz Türk ve Kürt, kardeşiz. Laz ve Çerkez farkımız yok. Herkes
hakkını istiyor, kimliğini istiyor. Bu çocuklar ekmek tekneleri için gittiler.
Barış sürecini bizden fazla isteyen yoktur" ifadelerini kullandı.
Aynı olayda hayatını kaybeden Mehmet Ali Tosunun babası Zeki Tosun da barış
sürecini başlatanları kutladığını kaydederek, şunları söyledi:
"Kalıcı barışı birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için desteklemeliyiz.
Vicdanı olan herkes bu barış sürecini desteklemelidir. TBMM Uludere Alt
Komisyonunun raporunu kabul edenler, kendi çocukları burada ölseydi, yine de
kabul edecekler miydi- Bu komisyonda sizler de yer alın. Sizin vicdanlarınıza
bırakıyoruz. Bir yerde silahlar gömülsün deniliyor, diğer tarafta burada bazı
şahıslara koruculuk yaptırılıyor. Bizim bölgemizin çocukları silaha layık değil,
kaleme, deftere layık olmalı."
-Heyet üyeleri, mezarlıkta dua etti-
Heyet üyeleri, ailelerle yapılan görüşmenin ardından Gülyazı köyü
mezarlığına giderek, olayda yaşamını yitirenlerin için dua etti.
Heyet üyesi Yılmaz Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, yaşamını yitiren
çocukların fotoğraflarını, annelerinin kucaklarında görmenin çok sarsıcı olduğunu
söyledi.
Umarım bu sarsıntıyı, insani meseleyi, öbür taraflara anlatmakta başarılı
oluruz diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
Belkide beklenen tek şey budur. Bu, anlaşılırsa barış onun üzerine inşa
edilebilir. Ümit ediyorum ki kardeşlerimiz savaşın kurbanı oldular ama barışın
kahramanı olurlar. İnşallah son kaybettiğimiz çocuklarımız onlar olur. Biz bu
barışı onlara adar ve onlara borçlu hissederiz kendimizi. Çocuklarımız
cennettedir, sorunu yaşayan biziz. Her savaş, barışını, yitirdiği canlara
borçludur. Onlar barışın kahramanıdır. Nur içinde yatsınlar.
Heyet üyeleri, daha sonra Şırnaktan ayrıldı.
Muhabir: İbrahim Yakut - Şaban Yılmaz / İrfan Cemiloğlu
Yayıncı: A. Fatih Tekcan