En büyük hayali konservatuvarda okumak

En büyük hayali konservatuvarda okumak -Kaval, saz, piyano, tef, davul ve batari gibi müzik aletlerini çalabilen 19 yaşındaki doğuştan görme engelli genç, eğitim alarak müzik öğretmeni olmak istiyor


GAZİANTEP (A.A) - Zerin Özdilek - Kaval, saz, piyano, tef, davul ve batari gibi müzik aletlerini çalabilen 19 yaşındaki doğuştan görme engelli genç, eğitim alarak müzik öğretmeni olmak istiyor.
     Çok küçük yaşlarda müziğe olan merakıyla sazı eline alan Yunus Ercan, engelini müzik sevgisiyle aşmaya çalıştı. Birçok müzik aletini çalmayı kendi kendine öğrenen Ercanın, en büyük hayali konservatuvarda okumak.
     500e yakın bestesi bulunan ve çıktığı programlarda bunları seslendiren Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ozanların, aşıkların muhabbetiyle büyüdüğünü söyledi.
     Saz çalmaya Murat Çobanoğlunu dinleyerek başladığını ifade eden Ercan, Her dala kondum ama bal yapacak özü, aşıkların, ozanların dalında buldum. Murat Çobanoğlu benim için çok önemlidir. Saza Çobanoğlunun eserleriyle başladım. Bağlama bana çok samimi bir arkadaştır, hem hayat arkadaşım, hem sırdaşım hem de dert ortağımdır. Zaten aşığın sırdaşıdır saz diye konuştu.
     Ercan, müziğe bağlamayla başladığını ancak bir süre sonra bu müzik aletinin kendisine yetmediğini ve diğer müzik aletlerine merak saldığını belirtti.
     Kaval, saz, piyano, tef, davul ve batari gibi müzik aletlerini çalmayı öğrendiğini aktaran Ercan, Güzel Sanatlar Lisesi sınavına girdiğini ancak görme engelli olduğu için okula alınmadığını öne sürdü.
     Kültür ve Turizm Müdürlüğü korosunda görev aldığını aktaran Ercan, Konservatuvarda okumayı hedefliyorum. Müzik öğretmeni olmak istiyorum dedi.
    
     -Dernek hayatını değiştirdi
    
     Ercan, engelli insanların kendilerini toplumda biraz dışlanmış hissettiğini ifade ederek, engellilere bu duygudan kurtulmak için derneklere üye olması tavsiyesinde bulundu.
     Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneğine (GÖRBİR) kayıt yaptırmadan önce içe kapanık olduğunu, bazı şeylerin zoruna gittiğini dile getiren Ercan, şunları anlattı:
     Bana kör denilmesi çok zoruma gidiyordu. Ailem benim yanımda konuşmaya çekiniyordu. Ancak ailem, akrabalarım ve arkadaşlarımın tavsiyesiyle derneğe üye oldum. İlk başlarda ortamı beğenmedim. Ancak, daha sonraları benim gibi olan insanlarla tanışınca ve onların neşeli halini görünce fikrim değişti. Gide gele ben de alıştım. Engelimle dalga geçmeye başladım. Engelim bana değil, ben engelime engel olmaya başladım.
    
     -Bağımsız rehabilitasyon merkezi istemi
    
     Yunus Ercanın babası Bilal Ercan ise 5 çocuğundan en büyüğü Yunusun görme engelli, en küçük çocuğu olan kızının ise lösemi hastası olduğunu söyledi.
     İlk çocuklarının görme engelli olması nedeniyle sıkıntı çektiklerini ancak Allaha olan inançları sayesinde bugünlere geldiklerini ifade eden Ercan, Yunus kendi çapında kendi alanını aşmış. Elimizden gelen imkanlar mukabilinde her zaman yanında olduk. Bundan sonra da olacağız diye konuştu.
     Devletin özürlü insanlar için güzel şeyler yaptığını ama yeterli olmadığını savunan Ercan, engelli insanların ulaşımda yaşadığı sıkıntılara değindi.
     Kentte bağımsız bir rehabilitasyon merkezi kurulmasını isteyen baba Ercan, engellilerin ihtiyaçlarının karşılanarak onlara eğitimler verilen merkezlerin sadece İstanbul ve Ankara gibi kentlerde bulunduğunu ifade etti.
     Bilal Ercan, çocuğu engelli olan ailelerin onları hayata bağlamak için çalışması gerektiğini de vurguladı.
    
     Yayıncı: İsmail Fidan
<< Önceki Haber En büyük hayali konservatuvarda okumak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER