Zamanları aşan rol model ikili: Hacı abi ve hacı teyze

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Mayıs 12 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan yeni köşe yazısında, 15 Temmuz sonrası yaşanan hukuksuz sürecin önemli mağdurlarından olan Mustafa Türk ve eşi Selver Türk'ü 'Zamanları aşan rol model ikili: Hacı abi ve hacı teyze' başlıklı yazısında anlattı.
1970’li yılların başında, İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisiydim. Üniversite öğrencileri ile birlikte bir evde kalıyorduk. Rahmetli annem, Afyon’un ilçesi olan Sandıklı‘nın Ürküt köyünde babamla birlikte yaşıyorlardı. Annemin rahatsızlığından dolayı beni aradılar. Ben de babama, annemi Sandıklı‘dan, İzmir otobüsüne bindirmesini söyledim. Onu İzmirde otogarda karşıladım. Bornova’da oturan hacı abi (Mustafa Türk) ve hacı teyzeyi (Selver Türk) tanıyorduk. Onlara, annemi hastanedeki muayene ve tedavileri esnasında evlerinde misafir etmelerini rica ettim. Bana “Hiç bunun sözü mü olur, o senin annense, bizim de kardeşimizdir. Tabii ki bizde kalabilir” dediler. Annemin muayeneleri, teşhis ve tedavileri 3-4 gün sürdü ve sonra onu yine garajdan Sandıklı otobüsüne  bindirerek gönderdim. Onların bu misafirperverliklerini o gün bugün hiç unutmadım.

 

İşte o yıllardan (1970) şimdiye kadar (2025) bu insanlarla ilişkilerimizi hiç kesmedik. Onlar bizim hacı abimiz, hacı teyzemiz; biz de onların çocukları, kardeşleri gibi olduk. Keza onların dört oğulları da bizim kardeşlerimiz oldu.

 

O yıllardan bugünlere kadar, bu insanlar (hacı abi-hacı teyze) ve benzeri insanlardan (abilerimiz-ablalarımız) o zamanlar insanlık, din ve kardeşlik adına çok şeyler öğrendik. Öğrendiklerimiz, teorik şeyler değil, pratik yaşamlarıydı.

 

Herkese gülümseyen, herkesi kucaklayan, sosyal statüsü ne olursa olsun, herkesle güler yüzle diyalog kurabilen, ilk defa bile bir vesileyle tanışsalar, onları sanki senelerdir tanıyan samimi davranışlar sergiliyorlardı. Bunları yaparken de tamamen beklentisiz, hiçbir art niyet olmadan ve kimseyi de minnet altında bırakmadan böyle davranıyorlardı. Bu prensipler de aslında hizmet hareketinin temelini teşkil ediyordu.

 

Yüzlerindeki tebessümler, ömürleri boyunca  eksilmediği gibi, hep artarak devam etti. Bunlar da insandı. Tabii ki bunların da mutlaka şahsi, ailevi problemleri vardı. Olmaması da düşünülemez.

Bu haberler de ilginizi çekebilir