Aktif Eğitim-Sen (AES) Aydın İl Temsilcisi Ömer Küçükgüldal, Milli Eğitim Bakanlığı'nın zorunlu rotasyonunun binlerce öğretmen ailesini olumsuz etkileyeceğini söyledi.
AES Aydın İl Temsilcisi Ömer Küçükgüldal, Millî Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün, aynı kurumda 15 yılını dolduran öğretmenlerin 20-24 Temmuz tarihleri içerisinde tayin tercihinde bulunmaları isteğiyle ilgili açıklama yaptı. Bu durumdan yaklaşık 13-14 bin öğretmenin etkileneceğini belirten Aktif Eğitim-Sen Aydın İl Temsilcisi Ömer Küçükgüldal, "Mevcut tecrübeli öğretmen sayısının fazla olması bakımından ilimiz Aydın bundan en fazla etkilenen iller arasında yer alacaktır. Rotasyon, bu öğretmenlerimizin aile bireyleri ve onlardan ders alan öğrenciler de dikkate alındığında, yüz binlerce insanın hayatını yakından ilgilendiren bir düzenlemedir. Bu nedenle böyle bir uygulamanın gerekliliği konunun tüm ilgilileriyle etraflıca görüşülerek tartışılmalı, gerçekten ihtiyaç varsa yerine getirilmelidir. Aksi taktirde, kimseyi hoşnut etmeyen bir eziyet ve sorun olarak görülecektir." dedi.
Bakanlığın milli eğitim sisteminde çözüm bekleyen daha hayati sorunlar varken, kimsenin hoşnut olmadığı zorunlu tayinle meşgul olmasını son derece manidar bulduklarını kaydeden AES Temsilcisi Ömer Küçükgüldal, şunları ifade etti: "Eğitimin paydaşları olan öğretmenlerin, velilerin, meslek kuruluşlarının ve öğrencilerin hiç birisi rotasyonun gerekli olduğunu düşünmezken ben yaptım oldu mantığıyla bir adım daha atılması maalesef milli eğitimimiz adına pişmanlıkla sonuçlanacak bir hareket daha olacaktır. Bakanlık daha yeni 12 yıllık öğretmenlere uygulanacak rotasyonun başarıyı arttırmayacağını tespit ettik diyerek rotasyonu ertelemedi mi? Şimdi ne oldu da 12 yıl aynı yerde çalışanlara uygulamadığınız rotasyonu 15 yıl çalışanlara uyguluyorsunuz? 12 yıllık öğretmenler başarılı da 15 yıl çalışanlar başarısız mı oldu? Maalesef özellikle son on yıldır tek parti istikrarı ile yönetilmesi beklenen MEB bırakın aynı partiyi, aynı bakan döneminde bile tutarlılık gösterememiş, Sayın Bakan'ın da itiraf ettiği gibi tam bir eğitim sistemimiz yapboz tahtası haline gelmiştir."
Eğitimin son yıllarda akademik ve eğitsel boyutları itibariyle tarihin en başarısız dönemlerini yaşadığını iddia eden Küçükgüldal, sözlerine şöyle devam etti: "Aradan aylar geçmesine rağmen TEOG sınavında ilimizin genel başarı sırası bir sır gibi saklanmakta, her yıl dereceleriyle övünen Aydın'ın Türkiye'deki başarı sırası bilinememektedir. Üniversite sınavlarında sıfır puan alan yüzbinler, ilkokul ara sınıflar- ortaokul ve liselerde okuma yazma bilmeyenler, uluslararası sınavlarda listenin son sıralarındaki yerimizin kemikleşmesi, okuma alışkanlığının dijital araçlara feda edilmesi vb. akademik engeller; uyuşturucu ve bağımlılık yapan madde kullanımının ilkokul düzeyine düşmesi ve yaygınlaşması. Okullarda şiddet, çeteleşme vb. zorbalıkların popüler hale gelmesi, bazı öğrencilerin okul güvenliği için tehdit oluşturması ilimizin bazı okullarında öğretmenlerin bile güvenliklerinden endişe etmesi, eğitsel engeller devletimizin ve milletimizin bugünlerine zarar verdiği gibi yarınları için de tehlike arz etmektedir. Bu nedenle MEB, eğitimdeki başarısızlıkları yenebilmek için eğitimin gerçek sorunlarını çözmek için çalışmalı ve eğitim kamuoyunda huzursuzluklara sebep olan öğretmenlere rotasyon uygulamasından derhal vaz geçmelidir."
Hiçbir öğretmenin keyfi nedenlerden dolayı aynı yerde 15 yıl çalışmak istemeyeceğini de aktaran Küçükgüldal, bunun gerekçelerini şöyle açıkladı: "Bir şekilde orada bir düzen kurmuştur, bir konut edinmiştir, çocuğunu evine yakın bir okula yazdırmıştır, ailesinin yaşadığı yerdedir, anne-babasına bakıyordur, belki tarlada bahçede kendisine ekonomik katkı sağlayacak ek bir iş yapmaktadır. Bunlar geçim sıkıntısıyla yaşayan öğretmenin zaruretten dolayı yaptığı şeylerdir. Devlet, öğretmene kaymakam gibi, daire müdürü gibi haklar tanımıyor ki onlar gibi 'ben seni yeterince tatmin ediyorum dolayısıyla da istediğim yerde çalışmak zorundasın' desin. Ayrıca bu zorunlu yer değiştirmeler öğretmenlerimize aile düzenlerini bozarak gereksiz külfet yaşatmanın yanında, kamuya da bir yük getirmektedir. Rotasyona tabi tutulacak binlerce personele ödenecek harcırah ve diğer giderlerde kullanılacak olan kaynak, atama bekleyen öğretmen adaylarının atanmasında, dezavantajlı bölgelerde çalışmayı teşvik edecek ek ödemelerde, okulların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında, okullarda sosyal, kültürel, sportif faaliyetleri için ihtiyaç duyulan sosyal donatıların oluşturulmasında, sınıf mevcutlarının makul sayıya çekilmesinde, eğitim çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesinde kullanılmalıdır. Sonuç olarak gerek hukuki olarak gerekse toplumun ihtiyaçları bakımından ne kadar ihtiyaç olduğuna dair somut hiçbir belge olmadan yapılacak her hamle hem eğitimimiz açısından zararlı olmakta hem de çalışanı olmaktan iftihar ettiğimiz Milli Eğitim Bakanlığının itibarını zedelemektedir. Bakanlığın itibarı aynı zamanda öğretmen camiasının da itibarıdır. Başvurular daha yeni başlayacak. Tekrar bu olumsuzlukları yaşamamak için bir an önce zorunlu rotasyon uygulamasından vazgeçilmeli, öğretmenlerin yer değiştirmesi gerçekten ihtiyaç olarak düşünülüyorsa çeşitli argümanlarla teşvik edilmeli ve isteğe bağlı yapılmalıdır." CİHAN