[ Kamil Ergin ] Toparlanma zamanı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Mayıs 2 2021
Hayatta kalma dürtüsü, normal zamanda görülmeyen bir enerjiyi ortaya çıkarır

KAMİL ERGİN - SAMANYOLUHABER.COM 

Türkiye’de cemaati bitirdiğini düşünen devlet aklı, bugünlerde yeniden bir dirilişin olup olmayacağını sorguluyor. O halde en çok korkulan da bu. Yani yerde baygın halde yatan boksörün yeniden ayağa kalkıp kalkamayacağı sorusu. 

Hayatta kalma dürtüsü insanlarda ve toplumlarda normal zamanda görülmeyen bir enerjiyi ortaya çıkarır. Tarih kitaplarının bize anlattığı haliyle bu tür bir gerilime Seyit Onbaşı’nın hikayesinden aşinayız. Çanakkale Boğazını geçmek üzere olan Ocean zırhlısını görünce payitahtın yıkılacağı algısına kapılan Seyit Onbaşı, o esnada yerde duran 215 kiloluk mermiyi sırtlanır, topun ağzına sürer ve gemiyi batırır. Efsaneye göre o mermiyi daha sonra 4 kişi birlikte kaldıramaz. 

Her şeye sıfırdan başlama inancı ve azmi de normalde birkaç yıl sürecek yolu birkaç ayda katetmeye vesile olur. İkinci Dünya Savaşı sonrası sıfırlanan Almanya ve Japonya’nın verdiği mücadele ile kısa süre içinde geldikleri nokta ortada. 

Benzer şekilde azınlık psikolojisi ve dışlanmışlık duyguları da grup içinde kenetlenmeyi sağlar. Günün sonunda birlikten kuvvet doğar ve bundan herkes istifade eder. Soykırıma maruz kalan ve dünyanın dört bir tarafına yayılan Yahudi topluluğunun gittikleri ülkelerde nasıl ortak hareket ettikleri ve yükseldikleri bir model olarak önümüzde duruyor.

90’lı yıllardan bu yana cemaati gözüne kestirdiği anlaşılan ve plan üstüne plan yaparak bugüne kadar kovalayan derin devletin bu işin peşini bırakacağını düşünmek naiflik olur. Cemaati yok etme meselesinde bu kadar yol katetmişken ideolojisine ve saltanatına tehdit gördüğü bir topluluğun nefesini kesmek devleti ele geçiren mafya örgütlenmesinin halen birinci önceliği. Cemaati Türkiye’de şeytanlaştırmayı başaran yapının ona yurtdışında da be

Bu haberler de ilginizi çekebilir