1908’den 2018’e Hırsızlık destanı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Kasım 8 2018
Tarih tekerrür ediyor. Ama aktörlerin kalitesi(!) artıyor
Veysel Ayhan - TR724.COM 

Tarih tekerrür ediyor. Ama aktörlerin kalitesi(!) artıyor. Daha önce de aktarmıştım. Ahmet Kabaklı, Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma (Yağma Sofrası) şiirini aktarırken 100 yıl önceyi şu sözlerle anlatır:

 
“Biliyorsunuz 1908’de sözde Hürriyet ilân edilmiş, millet taşkın bir demokrasi çılgınlığına düşmüştü. Velâkin çok geçmeden, ipin ucu hemen açıkgözlerin, vurguncuların ve zalimlerin eline geçti. Derken İttihatçılar 1909’da milleti soyma namussuzluğunun görülmemiş ilk örneklerini verdiler. 1912’lere doğru diktatörlükte, vurgunda, millet haklarını yemekte, aşırı iğrençliklere düştüler. Milletin ümidi, serveti, gençlerin istikbali, eşkıyalar ve iş bilir mafya için asla terkedilmeyen ve daimî oturulan bir yağma sofrası oldu. Ne yazık o günlerde sersemletilmiş, yutulmuş ve gücü alınmış devlet ve milletimiz bir daha kendine gelemedi”

Yüz on yıl geçti. Aynı yerde sayıyoruz. Değişen tek şey, yağma sofrasının büyümesi, yağmacıların sefalet ve iştahta yüz yıl öncekilere rahmet okutturması.

Kendi yazarları hatta trolleri itiraf ediyor hırsızlıkların akıl almaz boyutlarını.

Tevfik Fikret çok enfes resmetmiş yağmayı. Az tadil edilmiş versiyonunu tercih ettim.

“İşte bu sofra efendiler,
İşte bu sofra kan ağlayan
Can çekişen halkımızın sofrası.
Nesi var, nesi yoksa hepsi bu.
Bekler sizi efendiler bu sofra,
Nasıl da durur, nasıl da titrer karşınızda.”

Siyasete ne için girmişlerdi ki zaten. Millete hizmet ediyorlar(!) şimdi de ücretlerini alıyorlar. Tıpkı yüz on yıl önceki gi

Bu haberler de ilginizi çekebilir