AİHM'nin Türk yargıcı Saadet Yüksel'e sert eleştirisi: 'Otoriter rejimlere kalkan oluyor'
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Ekim 28 2025
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Saadet Yüksel’in Türkiye ile ilgili davalarda yazdığı muhalif görüşler, uluslararası bir hukuk makalesine konu oldu. Fransız hukuk profesörü Thomas Hochmann, European Human Rights Law Review dergisinde yayımlanan “Yargıç Yüksel’in Yolu: Kötü Niyetli Rejimler ve İkincillik İlkesinin Tehlikeleri” başlıklı makalesinde, Yüksel’in 33 davadaki muhalefet şerhlerini inceleyerek bunların insan hakları denetimini zayıflattığını savundu.
Makale, AİHM’in son yıllarda benimsediği “ikincillik” veya “tamamlayıcılık” ilkesinin, otoriter rejimler tarafından kötüye kullanıldığına dikkat çekiyor. Bu ilke, ulusal mahkemelerin kararlarına öncelik tanıyor ve AİHM’in sadece bu kararların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) uygunluğunu denetlemesini öngörüyor. Hochmann’a göre, Türkiye gibi otoriter eğilim gösteren ülkelerde bu yaklaşım, insan hakları ihlallerinin üzerini örten bir ‘hukuki kılıf’a dönüşüyor.
TR724'te yer alan habere göre Yüksel’in görüşleri, özellikle basın özgürlüğü ve muhaliflere yönelik davalarda tartışma yarattı. Yalçınkaya v. Türkiye davasında, ByLock kullandığı gerekçesiyle cezalandırılan binlerce kişinin yargılanmasını savunan Yüksel, ‘ulusal takdir hakkı’nı öne çıkardı. Mehmet Altan davasında haksız gözaltıyı meşrulaştıran bir muhalefet şerhi yazdı; Kavala davasında ise uzun tutukluluğun ‘yerel yargı kararı’ çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Hochmann, bu örneklerin tamamlayıcılık ilkesini ‘otoriter bir kalkan’a dönüştürdüğünü belirtiyor.
Makalede, AİHM’in ‘usule dayalı denetim’ anlayışının, hukukun kötüye kullanıldığı ülkelerde etkisiz kaldığı vurgulanıyor. Hochmann, AİHS’nin 18. maddesi (hakların kötüye kullanılması yasağı) çerçevesinde, bu tür durumların daha sık ihlal olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Yazar, ‘hukuki formalitelerle sürdürülen baskının’ Avrupa’da yeni bir eğilim haline geldiğine dikkat çekiyor.
Hochmann’a göre, Yüksel’in görüşleri yalnızca Türkiye’nin değil, Mahkeme’nin meşruiyetinin de zarar görmesine yol açıyor. “AİHM’in iş yükünü azaltma ve devletlere daha fazla alan tanıma çabası, kötü niyetli rejimlerce manipüle ediliyor” diyor. Makale, AİHM’nin farklı ülkelere farklı standartlar uyguladığı yönündeki eleştirileri hatırlatarak, ‘iyi niyetli’ ve ‘kötü niyetli’ devletler arasında ayrım yapılması gerektiğini savunuyor.
<
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Kenya'da adam kaçırma girişimi: Eğitimci Mustafa Güngör'ün Türkiye'ye iade riski var!2.Meriç'te Erdoğan'la aynı safta yer tutan Özgür Özel'e tepkiler büyüyor3.17-25 Aralık'ın yıl dönümünde AKP'li vekilin saati dikkat çekti: İşte o saat!4.AİHM kararlarına rağmen hukuksuz operasyonlar sürüyor: 1601 kişi daha tutuklandı5.Duygulara köprü kurmak

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

ŞERİF ALİ TEKALAN
ESRA BÜYÜKCOMBAK

HARUN TOKAK
ÇOK OKUNAN HABERLER







