Akif Beki: Ev sahibi oldular, evin ana direği Arınç'ı sorguluyorlar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Şubat 3 2016
Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, AKP'nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a ağır suçlamalar yönelten AKP'lileri sert bir dille eleştirdi. Beki, "İşi kayıkçı kavgasına çevirenler Erdoğancılığa soyunuyorlar. İktidarın ve Erdoğan'ın yerine geçerek sesini bastırmaya, boğmaya çalışıyorlar." dedi.
Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, AKP'nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a ağır suçlamalar yönelten AKP'lileri sert bir dille eleştirdi. Beki, "İşi kayıkçı kavgasına çevirenler Erdoğancılığa soyunuyorlar. İktidarın ve Erdoğan'ın yerine geçerek sesini bastırmaya, boğmaya çalışıyorlar." dedi.

Eski Adalet Sadullah Ergin, sabah Akif Beki'nin bugünkü köşesinde yer alan yazısını sosyal medyadan paylaşırken, eski AK Parti Genel Başkanı Danışmanı Hüseyin Çelik ise aynı saatlerde "AK Parti'de, emek sahiplerinin emeği üzerinde tepişen eyyamcıları iyi tanıyan A.Beki'yi okumak lazım." diyerek, sosyal medyadan takipçilerine o yazıyı okumalarını tavsiye etti.

Akif Beki'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü sayısında yer alan "Bülent Arınç'ın aforizmaları" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"AK Parti'nin kurucu babalarından biriydi. Adı, Erdoğan ve Gül'le aynı hizaya yazılıydı. 'Partinin triosu' olarak anılan ilk 3 isimden biri. İktidarın çelik çekirdeğini oluşturan asli unsurlardan, temel taşlardan, taşıyıcı sütunlardan sayılıyordu. Tehlike geçtikten sonra trene atlayan kimi açıkgözler, şimdi Arınç'ı aforoz etme hakkını kendilerinde görmüyor mu, şaşıyorum.

AK Parti'nin bir yere gitmediği, artık kalıcı olduğu kesinleşmeden ona yanaşmayan kimi sağlamcılar, şimdi kendilerini AK Parti'nin merkezine koyup Arınç'ı dışlamaya yeltenmiyor mu! Şaşakalıyorum. Ev sahibi oldular, evin ana direklerinden Arınç'ın samimiyetini sorguluyorlar.

Nerede haklı nerede haksız, söylediklerinin hangisi isabetli hangisi isabetsiz, nesi doğru nesi yanlış, hatasıyla sevabıyla tartışılacak elbette. Sözleri ilgililerine sorulacak, onlar da Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükumet sözcüsü Kurtulmuş veya bakanlar Çelik'le Ala gibi münasip gördükleri cevabı verecekler. Sonuçta siyaset, tarikat değil. Körü körüne peşinden gidilecek şeyhleri de aklını şeyhin emrine koşmuş kurşun askerden müritleri de olmaz. Demokrasilerde sorgudan sualden muaf, hatadan münezzeh, eleştiriler üstü, layüsel kişiler ve ku

Bu haberler de ilginizi çekebilir