Ali Beyte, Seyyidlere düşen
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Eylül 3 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarımızdan Abdullah Aymaz bugünkü köşesinde 'Ali Beyte, Seyyidlere düşen' yazısını kaleme aldı.
Efendimiz (S.A.S.) bir hedef göstererek güneşin doğup battığı her yere gidilmesini, İslâmî güzelliklerin yaşanılarak temsil edilmesini istiyor. Bir İslâmî hüküm ortaya konulduğunda ilk icrâcı Efendimiz (S.A.S.) olurdu. Yani önce kendisinden ve en yakınlarından başlardı. Mesela beş vakit namaz farz ise, üzerine ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Kan davaları kaldırılmışsa ilk kaldırdığı Abdülmuttalip oğullarının kan davası olurdu. Faiz yasaklanmışsa “İlk kaldırdığım fâiz, amcam Abbas’ın fâizi” derdi. Aynen bunlar gibi eğer güneşin doğup battığı yerlere gidilecekse, en başta Efendimiz’in (S.A.S.) en yakınlarının birer tohum gibi dünyanın her tarafına gitmeleri gerekiyordu. Ama düşünelim, hadis-i şerife göre “Efendimizin Mescidinde kılınan bir namaz başka bir mescidde kılınan namazdan bin kat daha sevaptır.” Ka’be’de kılınan ise yüz bin kat daha sevaptır. Sevap ise sevap. Bütün tarih, bütün akraba ve taallukların hatıraları ve mezarları, Mekke ve Medine’de. Şimdi bu insanlar nasıl gitsinler. Fakat mesele hiç de öyle değil.
Tirmizi hadisine göre, Efendimiz (S.A.S.) bir gün Abdullah Bin Revaha’ya “Bir birlik hazırla, sefere çık!” buyuruyor. Medine bir şehir devleti. Sınırlar seriyye denilen askeri birliklerle korunuyor. Abdullah Bin Revaha birliğini hazırladı, onları gönderdi. “Ben arkadan geliyorum.” dedi. Çünkü o gün Cuma idi. Cuma namazını Efendimiz’in (S.A.S.) arkasında namazı kılacak büyük sevaplar alacak sonra sefere çıkacaktı. Cuma namazından sonra, Efendimiz (S.A.S.) kendisini görünce, “Sen gitmedin mi?” diye sordu. O da “İşte sizin arkanızda bir Cuma kılıp öyle gideyim, diye düşündüm.” deyince “Sen kaybettin. O sefere çıkanların kazandığına nâil olman için dünya dolusu infakta bulunsan kazanamazsın.” buyurdu.
Demek ki, sefere çıkmak, hizmet için hicre
Tirmizi hadisine göre, Efendimiz (S.A.S.) bir gün Abdullah Bin Revaha’ya “Bir birlik hazırla, sefere çık!” buyuruyor. Medine bir şehir devleti. Sınırlar seriyye denilen askeri birliklerle korunuyor. Abdullah Bin Revaha birliğini hazırladı, onları gönderdi. “Ben arkadan geliyorum.” dedi. Çünkü o gün Cuma idi. Cuma namazını Efendimiz’in (S.A.S.) arkasında namazı kılacak büyük sevaplar alacak sonra sefere çıkacaktı. Cuma namazından sonra, Efendimiz (S.A.S.) kendisini görünce, “Sen gitmedin mi?” diye sordu. O da “İşte sizin arkanızda bir Cuma kılıp öyle gideyim, diye düşündüm.” deyince “Sen kaybettin. O sefere çıkanların kazandığına nâil olman için dünya dolusu infakta bulunsan kazanamazsın.” buyurdu.
Demek ki, sefere çıkmak, hizmet için hicre
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Suriye’de Hakan Fidan’a Soğuk Duş2.BM koruması altındaki eğitimci Güngör'ün Türkiye'ye iade tehlikesi sürüyor!3.Amsterdam Oost Belediyesinden Birlikte Yaşama Kültürüne Güçlü Bir Katkı4.Enkaza ulaşıldı, kurtulan yok: Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçak Haymana civarında düştü!5.MEB yine yapacağını yaptı: Yıllardır sürüyordu kaldırdı!
6.Karadağ kısa süre önce yaşanan krizden sonra vize kararını verdi!7.Otobüs umre için Arabistan'da bulunan Türk kafilesinin içine daldı: Ölü ve yaralılar var!8.15 Temmuz sonrası iktidarın çöktüğü giyim devi Aydınlı Grup satıldı: İşte yeni sahibi...9.'Bildiklerimi anlatacağım!': Ela Rümeysa Cebeci'nin ek ifadesi ortaya çıktı10.İşte 2026'nın asgari ücret rakamı!

CUMA KARAMAN

SAFVET SENİH

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI

ABDULLAH AYMAZ
ÇOK OKUNAN HABERLER







