Ankara Barosu’ndan 'Etki ajanlığı' düzenlemesine tepki
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Mayıs 28 2024
Ankara Barosu, 9'uncu yargı paketi taslağındaki 'etki ajanlığı' düzenlemesini sert tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, " Bu haliyle, söz konusu düzenlemenin basın özgürlüğü, haber verme ve alma hakkı ve ifade özgürlüğü gibi toplum için vazgeçilmez anayasal hakları tehdit ettiği açıktır. Bireyler ve basın mensupları, bu belirsiz kanun hükmü karşısında, suçlamaktan korkarak kamunun bilmesi gerekenleri araştırmaktan ve yazmaktan kaçınacaklardır'' denildi.
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Ankara Barosu'ndan, kamuoyunda tartışılan ve önümüzdeki günlerde Meclis'e gelmesi beklenen 9'uncu yargı pakete taslağına ilişkin yazalı açıklama yapıldı.
"Söz konusu düzenleme, hukuki güvenlik amacına hizmet etmek şöyle dursun, bu ilkeyi açıkça tehdit eder niteliktedir. Düzenlemenin basın özgürlüğü, haber verme ve alma hakkı ve ifade özgürlüğü gibi toplum için vazgeçilmez anayasal hakları tehdit ettiği açıktır" denilen açıklamada, taslağın basın özgürlüğünü tehdit ettiği ifade edildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Söz konusu düzenleme, hukuki güvenlik amacına hizmet etmek şöyle dursun, bu ilkeyi açıkça tehdit eder niteliktedir. Düzenlemenin (a) bendinde suçun sınırları belirgin şekilde çizilmemiştir ve basın mensubu olsun veya olmasın, kişilerin 'araştırma yapması' gibi meşru bir faaliyet suç haline getirilmek istenmektedir. Dahası, kişilerin yaptığı bir araştırmanın, yabancı bir devlet veya organizasyonun 'stratejik çıkarları'na uygun olup olmadığını bilmelerini ve davranışlarını buna göre yönlendirmelerini beklemek, ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olabilir? Bu haliyle, söz konusu düzenlemenin basın özgürlüğü, haber verme ve alma hakkı ve ifade özgürlüğü gibi toplum için vazgeçilmez anayasal hakları tehdit ettiği açıktır. Bireyler ve basın mensupları, bu belirsiz kanun hükmü karşısında, suçlamaktan korkarak kamunun bilmesi gerekenleri araştırmaktan ve yazmaktan kaçınacaklardır.
"TOPLUMUN GENELİ YÖNÜNDEN CİDDİ SORUNLAR DOĞURABİLİR"
Dahası, böyle bir düzenlemenin ilgili düzenleme kapsamında suç işlediği iddia edilen kişiler kadar, toplumun geneli yönünden de ciddi sorunlar doğurabileceğine işaret etmek gerekmektedir. Gerçekten de bu türden belirsiz düzenlemelerin yarattığı asıl sorun; bu hükümlerden hareketle kurulan mahkumiyet hükümlerinin sayısı değil; özgür araştırma, haber alma ve kamusal tartışma ortamlarını bir bütün olarak 'onmasına' yol açma potansiyelidir. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında öz
"Söz konusu düzenleme, hukuki güvenlik amacına hizmet etmek şöyle dursun, bu ilkeyi açıkça tehdit eder niteliktedir. Düzenlemenin basın özgürlüğü, haber verme ve alma hakkı ve ifade özgürlüğü gibi toplum için vazgeçilmez anayasal hakları tehdit ettiği açıktır" denilen açıklamada, taslağın basın özgürlüğünü tehdit ettiği ifade edildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Söz konusu düzenleme, hukuki güvenlik amacına hizmet etmek şöyle dursun, bu ilkeyi açıkça tehdit eder niteliktedir. Düzenlemenin (a) bendinde suçun sınırları belirgin şekilde çizilmemiştir ve basın mensubu olsun veya olmasın, kişilerin 'araştırma yapması' gibi meşru bir faaliyet suç haline getirilmek istenmektedir. Dahası, kişilerin yaptığı bir araştırmanın, yabancı bir devlet veya organizasyonun 'stratejik çıkarları'na uygun olup olmadığını bilmelerini ve davranışlarını buna göre yönlendirmelerini beklemek, ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olabilir? Bu haliyle, söz konusu düzenlemenin basın özgürlüğü, haber verme ve alma hakkı ve ifade özgürlüğü gibi toplum için vazgeçilmez anayasal hakları tehdit ettiği açıktır. Bireyler ve basın mensupları, bu belirsiz kanun hükmü karşısında, suçlamaktan korkarak kamunun bilmesi gerekenleri araştırmaktan ve yazmaktan kaçınacaklardır.
"TOPLUMUN GENELİ YÖNÜNDEN CİDDİ SORUNLAR DOĞURABİLİR"
Dahası, böyle bir düzenlemenin ilgili düzenleme kapsamında suç işlediği iddia edilen kişiler kadar, toplumun geneli yönünden de ciddi sorunlar doğurabileceğine işaret etmek gerekmektedir. Gerçekten de bu türden belirsiz düzenlemelerin yarattığı asıl sorun; bu hükümlerden hareketle kurulan mahkumiyet hükümlerinin sayısı değil; özgür araştırma, haber alma ve kamusal tartışma ortamlarını bir bütün olarak 'onmasına' yol açma potansiyelidir. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında öz
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Cem Küçük de battı: Ayakkabı firması ekonomik krize direnemedi2.Düşen uçak ile kule arasındaki son konuşmalar netleşti! İşte o anlar!3.AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkacak mı?4.Gözaltına alınmaktan kurtulamadı: Özel laboratuvara test yaptırmıştı!5.TBB Başkanı Sağkan'dan Sadettin Saran tepkisi: 'Hukuka aykırı'
6.Kara para soruşturması saraya uzandı: Erdoğan'ın danışmanı şüpheli olarak...7.11. Yargı paketi tamam 50 Bin Mahkuma af geliyor: Siyasiler hariç8.Adli Tıp sonuçları pozitif çıkan Sadettin Saran özel bir laboratuvara test verdi!9.BİM Bank geliyor: Süreç resmen başladı10.Zelenski 20 maddelik barış planını kamuoyuna ilk kez açıkladı

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI

ABDULLAH AYMAZ
ÇOK OKUNAN HABERLER

Cem Küçük de battı: Ayakkabı firması ekonomik kriz...

Düşen uçak ile kule arasındaki son konuşmalar netl...

AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkacak mı?

Gözaltına alınmaktan kurtulamadı: Özel laboratuvar...

TBB Başkanı Sağkan'dan Sadettin Saran tepkisi: 'Hu...


