Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenler Manisa'da anıldı

Geçen cumartesi günü Ankara'daki bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden 102 kişi, Manisa'da düzenlenen bir programla anıldı. Manolya Meydanı'nda KESK öncülüğünde yapılan anma töreninde, mumlar yakılıp yere karanfiller koyuldu. Olayın görgü tanıklarından Türk Tabipler Birliği (TTB) Manisa Şube Başkanı Dr. Derya Pekbayık, o anları anlatmakta zorlandı.

Anma programına, KESK'in yanısıra TMMOB, DİSK, TTB, CHP, HDP ve Manisa Barosu üyeleri katıldı. Hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşunun ardından saatler, patlama saati olan 10.04'ü gösterdiğinde alandakiler, ellerindeki karanfilleri meydana serilen ve üzerinde, "Katiller değil, barış kazanacak" yazılı pankartın etrafına koyarak mum yaktı. Ortak basın açıklamasını okuyan KESK Manisa Dönem Sözcüsü Metin Demirel, Ankara'daki patlamada hayatını kaybedenleri yedinci günde andıklarını belirterek, saldırıyı hiçbir zaman unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.

TTB Şube Başkanı Pekbayık ise olay anını anlatırken zorlandı. Daha önceki görev yerlerinde bu tip olaylara alışkın olduğunu ancak böyle bir tabloyu hayatı boyunca görmediğini belirterek, "Büyük bir ateş ve alev topu vardı. Bir iki dakikada, 'Bu da olmaz.' diye düşünürken, 'Sağlıkçılar var mı? Doktorlar alana girsin.' anonsuyla kendimizi yaralıların içinde bulduk. Ben çalıştığım, mecburi hizmetimi yaptığım, okuduğum yerlerden ötürü biraz alışkınım ya da geçmişimde gördüğüm manzaralardır diye düşünüyordum ama bu korkunçtu, korkunç ötesiydi. Parçalanmış cesetler, yerlerde kan, organlar, ayakkabılar, insanların ayakları, bacakları, ne olduğunu bilmediğimiz doku parçaları ve olabildiğince kan. İlk düşüncem benim, şu olmuştu: 'İki üç dakika içinde biz buraya geldik. Bu kadar bedeni nasıl üst üste attı?' Daha sonra bunun, bombanın etkisiyle insanların birbirinin üstüne düşmesi olduğunu algıladık ve altlarında yaralı aramaya başladık. Çok gencecik insanlar vardı. Çok güzel kadınlar vardı. Aydınlık yüzlü adamlar vardı, insanlar vardı ve hepsi paramparçaydı. Bir hekim olarak şunu söyley