'Basın özgürlüğünde askeri darbe dönemlerinden daha kötü durumdayız'

Demokratik Sol Parti (DSP) Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, basın özgürlüğü noktasında ülkenin askeri darbe dönemlerinden daha kötü durumda olduğunu söyledi.

Çakmak, yaptığı açıklamada G20 Zirvesi'ne akreditasyon ve Zaman Gazetesi'ne yapılan baskı ile özgür basına gözdağı verilmek istendiğini belirtti. Çakmak, "Askeri darbe dönemlerinde askerler matbaa basmamıştır. Ülkemiz basın özgürlüğü noktasında maalesef askeri darbe dönemlerinden daha kötü bir dönemdir. Dün 28 Şubat postmodern darbesini dillerinden pelesenk ederek iktidara gelenler bugün kendisi gibi düşünmeye herkesi yok etmek istiyorlar. 12 Eylül'de cunta matbaa basmadı. Gazetelerin haber dairesine girmediler." dedi.

Türkiye'nin basın özgürlüğü noktasında dünyada 153. sırada olduğunun altını çizen Çakmak, iktidarın tek başına iktidara gelse de gerçekleri yazan muhalif basından korktuğunun son baskınlarla açıkça görüldüğünü ifade etti. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini vurgulayan Çakmak, basın özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğunu, yargı siyasallaştığı ve gücü elinde bulunduranlara teslim oldukları için medya baskınlarının yeni adını kayyım atamalarının aldığının altını çizdi. Çakmak, şunları kaydetti: "Askeri darbe dönemlerinde bile dönemin kudretli komutanları matbaa basmamış, basma talimatı da vermemiştir. Bugün askerlerin hazırladığı 1982 Anayası'nda bile basın özgürlüğü anayasal garanti altındadır. Bugün ülkemizde yargı yürütmenin elinde oyuncak olmuştur. Askeri darbe dönemlerinde yapılmayan gazete baskınlarını bugün sözde ileri Türkiye'den söz edenler yapıyor. Basın susturulursa bir anlamda halk susturulur. Basına akreditasyonu kınıyoruz. Zaman gazetesine TOMA ve helikopterle gelerek gözdağı verilmesini kınıyoruz. Bu tablo ülkemize hiç yakışmıyor. Kolluk kuvvetleri ve yargı siyasi iktidarın oyuncağı değildir. Milletin vergileriyle maaşlarını alanlar keyfi uygulama yapamaz. Bugün ülkemizdeki dikta vesayeti askeri vesayetlere rahmet okur noktada."