Beraber çürüdük biz bu yollarda !

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ağustos 1 2018
Recep Tayyip Erdoğan, suça bulaştıktan sonra kurduğu kirli iktidarıyla toplumsal çürümeyi muazzam şekilde yaydı ve genele kabul ettirdi.
NACİ KARADAĞ - TR724.COM 


Enfal suresinde şöyle bir ayet vardır: “Bir zamanlar, o kafirler seni bağlayıp, hapsetmesi, ya öldürmeleri ya da Mekke’den çıkarmaları için sana tuzak kurarlarken, Allah’ta onun karşılığını yapıyordu. Allah, tuzak kuranlara karşılık verenlerin en hayırlısıdır.” (8/30)


 
Daru’n-nedve, bugünün Kaçaksaray’ına denk bir entrika ve hükmetme merkezine dönüşmüştü. Müşrikler orada toplanıyor ve Müslümanlara ne tür zulümler yapabileceklerini tartışıyor ve her türlü kumpası orada kuruyorlardı.

Zamanın kafirleri de sağlam kafirdi hani.

Ebu Cehil, Ebu Süfyan, Utbe b. Rebia… Her biri tek başına birer zulüm ve alçaklık modeli. Elbette içlerinden bazıları sonradan tövbe ettiler ama bazılarının kini hiçbir zaman bitmedi. Kendilerini tüketme pahasına hak ve hakikate düşmanlık etmeye devam edip bu yolda telef olup gittiler…

İşte yine böylesi bir toplantıda, Hz. Peygamber’e (SAV) ne tür bir kötülük yapabileceklerini düşünürken türlü türlü işkence ve zulüm teklifleri havada uçuşuyordu. Alçaklık tarihinde her biri nadide yer sahibi olan bu eşhastan kimileri, “hapse atalım, yıllarca aydınlık görmesinler” derken kimisi de “Su bile vermeyelim” diyordu. Bir başkasını “sürgün edelim” fikrini savunurken, diğeri “Hayır tam tersi, kaçmış olanları da bulup getirelim burada zulmedelim” teklifinde bulunuyordu.  Ebu Cehil söz aldı ve şöyle dedi; “İçimizden her aşiretin güçlü, kuvvetli, gözü pek, şerefli bir delikanlı alalım. Sonra onların her birine birer kılıç verelim. Onlar kılıçlarıyla Muhammed’i tek vuruşla bir anda vursun. Bunu tüm kabileler yaparsa, kan tüm kabilelere dağılmış olur ve böylece Abdülmuttaliboğulları bütün aşiretlerle savaşmayaca

Bu haberler de ilginizi çekebilir