Can Dündar kendi sarayını yazdı

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazartesi, Aralık 7 2015
Tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yazdığı bugünkü köşe yazısında içinde bulunduğu ruh halini ve cezaevinin durumunu betimledi.
Can Dündar kendi sarayını yazdı
Can Dündar, zor koşullarda, adeta bir Guantanamo’da tutsak edildiklerini yazdı. Cezaevi dışında tutulan umut nöbetinin, bazı gazetecilerin ve hukukçuların savunmalarının da kendisini sevindirdiğini kaleme aldı. 

Can Dündar’ın Cumhuriyet’te yer alan ‘Bizim Saray’ başlıklı yazısı şöyle: 

Aralık ayazı ağır demir kapının aralığından soğuk nefesini üflemeye başladı. 
Alafranga tuvaletin deliği, konuştukça kötü kokular yayan bir gardiyan ağzı gibi, bu toplama kampının içinde biriken pisliği yayıyor etrafa... 
Kalın beton duvarların ardından bekçi düdükleri işitiliyor; içerde florasanın biteviye ıslığı... 
Soğuk. 
Gündüz güneşi bile avluya uğramadan geçiyor; bina öylesine itici... 
Havalandırmanın ışığı, pencerenin kahverengi parmaklılıklarında parçalanıp soluk gölgeler halinde hücremin zeminine vuruyor. 
Asık suratlı çıplak duvar, sarışın bir kuyu sanki... 
Duyduğu tüm sesleri büyütüyor: 
Su, çağlayan gibi çınlıyor; kapı çarpması, gök gürültüsü... 
Yalnızlık da çoğalıyor o kuyuda, özlem de... 
Umudu yitirirsen, kapana kıstırılmış bir sıçan gibi içine kapanıp orada ufalanman işten bile değil... 
Hele adaletsizliğin tesellisini imanda arayanlardan değilsen... 
İyi ki hayal kurmayı öğretmişsin kendine... 
Havalandırma lambasından ay ışığı, florasan ıslığından yavuklu soluğu yapmayı biliyorsun. 
Ayazı, kokuyu, tecridi unutup semada aniden peydahlanan kuş sürüsüyle kanat çırpabiliyorsun. 
Ve üşüdüğünde haklılığınla ısınabiliyorsun. 
Asıl saray burası işte... İçinde haram yok. 
Odalar küçük, yürekler büyük...

Gündüz 
Değerli Yalnızlık 
Sabah 08.00... 
Hücremin gri hoparlörü her sabahki buyurgan sesiyle haykırıyor: 

Bu haberler de ilginizi çekebilir