Erdoğan neden 17 Aralık'ı milat alıyor?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 26 2016
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin bilinçli olarak Amerikan düşmanlığı yaptığını belirten Murat Belge Erdoğan'ın 17 Aralık'ı milat alması ile ilgili çok çarpıcı bir iddia ortaya attı: Yani bir zaman içinde Amerika’da devam eden bu Zarrab davasında bizim “milât” ilan ettiğimiz 17 Aralık’ın perde arkasıyla ilgili bazı çarpıcı bilgiler ortaya çıkarsa, iktidar da bunun “Son Cemaatçi komplo” olduğunu söyleyecek, Türkiye’nin bir “dünya önderi” (Erdoğan’ın kişiliğinde kristalize olmuş bir durum) olmasından tedirgin olan Amerika’nın onu zayıflatmak için örgütlediği bir dolap olduğunu ilan edecek. Böylece, o taraftan gelebilecek bir takım şeylere karşı buna kamuoyu şimdiden hazırlanacak. Olabilir mi? Ne dersiniz?'

AMERİKAN DÜŞMANLIĞI

İktidarın önünü arkasını pek düşünmeden körüklediği bir “Amerikan düşmanlığı” aldı yürüdü (“iktidar” kelimesi kullanıldığında bundan Tayyip Erdoğan’ın anlaşılması gerektiğini söylemek artık bir fazlalık). 

Bu Türkiye’de eskiden de yok değildi. Eskiden öncelikle “sol”un kitabının başlıca maddelerinden biriydi. Hattâ bir tarihlerde “islâmcı” ahbaplarım kendilerini bu konuda solun uyardığını söylemişlerdi. 

Ama sol bu Amerikan düşmanlığını yaparken, sağ, sol ne yaparsa onun tersini yapmanın “doğru politika” olduğuna inandığı için altmışların “Kanlı Pazar” olayında olduğu gibi, Amerika’yı savunmaya hazırdı. Şimdi asıl salvolar, o yünden geliyor. İletişim kanallarını büyük ölçüde denetim altında tutan iktidar. Yoğun bir Anti-Amerikan kampanya açmış durumda.

ABD VE TÜRKİYE KAVŞAĞA HIZ KESMEDEN GİRİYOR

Hürriyet’te Tolga Tanış Amerikan politikalarını ve Türkiye-Amerika ilişkilerini dikkatli izleyen gazetecilerden biridir. Bugünkü “Erdoğan Notları” başlıklı yazısında bu gerilimi anlatıyor. Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler dolayımıyla gittiği Birleşik Amerika’da gerilimi özellikle yükselttiğini örnekler vererek söylüyor. “Ancak Türk-Amerikan ilişkilerinin, tam ABD’deki kasım seçimlerinden evvel çok kritik bir kavşaktan geçtiğine şüphe yok. Kavşakta ışık yok. Ve iki taraf da hız kesmeden giriyor.” Cümleleriyle bitirmiş yazısını.

Bütün dünya ile kavga etmeyi, Erdoğan önderliğinde AKP iktidarı değişmez bir politika haline getirdi. “Düşmanlar”ımız  günden güne değişebiliyor ama “bizim” konuşma tarzımız, üslûbumuz değişmiyor. Medyanın da söylemekten büyük haz duyduğu “sert” sıfatı sürekli gündemde. Biz herkese “sert” söylüyoruz. “Sert” cevap veriyoruz v.b.

Bunlara artık alıştık. Genel durum, genel tutum böyle. Ama bu arada Amerika özel bir yer tutuyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir