Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’tan Can Atalay açıklaması:
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Şubat 21 2024
Eski Yargıtay Birinci Başkanı Sami Selçuk, Gezi davasında hüküm giyen Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ihlal kararını uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Üyelerin suç işlediğini belirten Selçuk, "Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu olaya el koymalıdır." dedi.

Eski Yargıtay Birinci Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Anayasa Mahkemesi’nin iki ayrı hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmeyen ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM kararlarına uymaması sonrasında TBMM Genel Kurulu’nda milletvekilliği düşürülen Avukat Can Atalay kararıyla ilgili konuştu.
Kararı uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleriyle ilgili Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nu göreve çağıran Selçuk, “Burada birbirinden ayrı ve birbirini izleyen bağımsız iki suç söz konusudur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu olaya el koymalıdır. Bundan otuz beş yüzyıl önce mahkeme kararlarına uymayanların ölümle cezalandırılacakları yolunda bir Buyrultu yayımlayan Hitit Kralı II. Tuthaliya bu topraklarda hüküm sürmüştür. Hiç kimse, Türkiye’nin insan ve hukuk düzeyini ‘Tunç Çağı’na taşımaya kalkışmamalıdır” dedi.
Eski Yargıtay Birinci Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, T24’ten Gökçer Tahincioğlu’na şunları söyledi:
AYM KARARLARINA UYULMASI ZORUNLUDUR
Kararı uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleriyle ilgili Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nu göreve çağıran Selçuk, “Burada birbirinden ayrı ve birbirini izleyen bağımsız iki suç söz konusudur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu olaya el koymalıdır. Bundan otuz beş yüzyıl önce mahkeme kararlarına uymayanların ölümle cezalandırılacakları yolunda bir Buyrultu yayımlayan Hitit Kralı II. Tuthaliya bu topraklarda hüküm sürmüştür. Hiç kimse, Türkiye’nin insan ve hukuk düzeyini ‘Tunç Çağı’na taşımaya kalkışmamalıdır” dedi.
Eski Yargıtay Birinci Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, T24’ten Gökçer Tahincioğlu’na şunları söyledi:
“Ben, ilke olarak ilk mahkemelerin önüne gelen davalarda demeç vermem. Sadece mahkemelere “uzman görüşü” (CMUK, m. 67/6) sunarım. O kadar. Bu yüzden Can Atalay davasında sadece bir suç ve ceza hukukçusu olarak karşımıza çıkan ve uygulanması gereken yazılı hukuk metinlerini yazmakla ve anımsatmakla yetineceğim. Zira hukukçuya düşen görev, her davranışı yazılı hukuk karşısında dürüstçe ve yansız olarak değerlendirmektir.
Bu konuda Anayasa şunları buyuruyor: “Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.” “Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi (egemenlik dâhil) kullanamaz” (m. 6/2 ve 3), “yargı(lama) yetkisi, Türk Ulusu adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır” (m. 9), “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır” (m. 119) dedikten sonra, 153/son madde ve fıkrasında çocukların bile kolayca anlayabileceği bir emir kipiyle AYM
Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kemal Gülen

HARUN TOKAK
Esra Büyükcombak

Numan Yılmaz







