'Gitsinler özelde çalışsınlar sözü görülmemiş bir münafıklık eseriydi'
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Cumartesi, Eylül 30 2017
''Malum şahıs, bir taraftan cemaat mensuplarını âvâneleri ile birlikte devlet kadrolarından çıkarırken, diğer taraftan da “Gitsinler özelde çalışsınlar tutan mı var” diyordu. Münafıklık bu ya. Çıkarılan şahıslara iş verilmemesi ve bir dilim ekmeğe muhtaç olmaları için Sosyal Sigortalar Kurumu’na talimat veriliyor''
Levni Kayı / YORUM
BAK ŞU CEMAATİN ETTİĞİNE!
Bugün Türkiye’de yaşananlar, Birleşmiş Milletler’in “soykırımı” tanımına uygun bir hal içeriyor. Zîrâ, biatını alamadığı gruba işkence ve zulmün alâsını yapan bir müstebid işbaşında. Hatırlanacağı üzere, malum şahıs, ilk başlarda “bunlara bir damla su bile yok” diyerek açık etmişti niyetini. Diğer yandan, kendisinin istemediği, sevmediği ve toptan yok olmalarını gerekli gördüğü bir cemaate yapılanlar bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Bu vahşet ve zulüm ne zamana kadar devam edecek belli değil. Ancak görünen o ki, bir proje olarak kendisini işbaşına getirenler, görevini/ödevini bitireceği ana kadar ona mühlet tanıyacak, daha sonra da “yeni proje”yi kahraman “eski proje”yi de “hain” olarak damgalayıp yollarına devam edeceklerdir.
Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden şahsın ne devlet, ne millet, ne din, ne de diyanet umurunda değil. Hırsızlık ve yolsuzluk gibi adi suçlarını örtmek, diktatörlüğe giden yolların kaldırım taşlarını yalan, iftira, baskı ve zulümle döşemek için bir cemaati hedef haline getirdi. Üç-beş kuruşa peylenen, bir iki binaya tav olan, din ve dünyaya ait öngörüleri/fikirleri/plan ve programları olmayan sözüm ona bir kısım insanları da bu işte yanına aldı. Şimdi hepsi bir tarafa geçmiş cemaate kin ve nefret kusuyorlar.
Hz. Peygamber (as)’in kürsüsünü işgal eden bir kısım Cilveli mahluklar cemaat mensuplarının katline ferman kesiyorlar; çaprazlama el ve ayaklarının kesilmesi, idam edilmeleri ya da sürgüne gönderilmeleri… Kimisi asıyor, kimisi kesiyor, kimisi de açlığa ve ölüme mahkûm ediyor. Malum şahıs, bir taraftan cemaat mensuplarını âvâneleri ile birlikte devlet kadrolarından çıkarırken, diğer taraftan da “Gitsinler özelde çalışsınlar tutan mı var” diyordu. Münafıklık bu ya. Çıkarılan şahıslara iş verilmemesi ve bir dilim ekmeğe muhtaç olmaları için Sosyal Sigortalar Kurumu’na talimat veriliyor; “KHK ile işten atılanlara özelde de iş verilmeyecek.” Şimdilerde işveren, iş başvurusunda bulunan şahsın evve
BAK ŞU CEMAATİN ETTİĞİNE!
Bugün Türkiye’de yaşananlar, Birleşmiş Milletler’in “soykırımı” tanımına uygun bir hal içeriyor. Zîrâ, biatını alamadığı gruba işkence ve zulmün alâsını yapan bir müstebid işbaşında. Hatırlanacağı üzere, malum şahıs, ilk başlarda “bunlara bir damla su bile yok” diyerek açık etmişti niyetini. Diğer yandan, kendisinin istemediği, sevmediği ve toptan yok olmalarını gerekli gördüğü bir cemaate yapılanlar bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Bu vahşet ve zulüm ne zamana kadar devam edecek belli değil. Ancak görünen o ki, bir proje olarak kendisini işbaşına getirenler, görevini/ödevini bitireceği ana kadar ona mühlet tanıyacak, daha sonra da “yeni proje”yi kahraman “eski proje”yi de “hain” olarak damgalayıp yollarına devam edeceklerdir.
Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden şahsın ne devlet, ne millet, ne din, ne de diyanet umurunda değil. Hırsızlık ve yolsuzluk gibi adi suçlarını örtmek, diktatörlüğe giden yolların kaldırım taşlarını yalan, iftira, baskı ve zulümle döşemek için bir cemaati hedef haline getirdi. Üç-beş kuruşa peylenen, bir iki binaya tav olan, din ve dünyaya ait öngörüleri/fikirleri/plan ve programları olmayan sözüm ona bir kısım insanları da bu işte yanına aldı. Şimdi hepsi bir tarafa geçmiş cemaate kin ve nefret kusuyorlar.
Hz. Peygamber (as)’in kürsüsünü işgal eden bir kısım Cilveli mahluklar cemaat mensuplarının katline ferman kesiyorlar; çaprazlama el ve ayaklarının kesilmesi, idam edilmeleri ya da sürgüne gönderilmeleri… Kimisi asıyor, kimisi kesiyor, kimisi de açlığa ve ölüme mahkûm ediyor. Malum şahıs, bir taraftan cemaat mensuplarını âvâneleri ile birlikte devlet kadrolarından çıkarırken, diğer taraftan da “Gitsinler özelde çalışsınlar tutan mı var” diyordu. Münafıklık bu ya. Çıkarılan şahıslara iş verilmemesi ve bir dilim ekmeğe muhtaç olmaları için Sosyal Sigortalar Kurumu’na talimat veriliyor; “KHK ile işten atılanlara özelde de iş verilmeyecek.” Şimdilerde işveren, iş başvurusunda bulunan şahsın evve
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.ABD, Türkiye'deki 'büyük depremi' biliyor mu? Uzmana göre açıklama tesadüf değil!2.Almanya'da sokak ortasında Hüseyin Baybaşin'in yeğenine kurşun yağmuru3.Özel nihayet askeri öğrenciler ve KHK'lıları hatırladı!4.Saran baskılara dayanamadı: Fenerbahçe 'Olağanüstü Seçimli Genel Kurul'a gidiyor5.İşkencecilere AYM'den kötü haber: 'İşkence suçlarında ceza ertelenemez'
6.Avrupa endişeli: Oreşnik seyir füzeleri Belarus'ta aktive edildi!7.Ersoy'un etkin pişmanlık oyunu tutmadı: 'Soruşturmaya katkı sağlamadı'8.Zelensky görevden ayrılma işareti verdi9.Türkiye'nin adaletsizlik rekoru: AİHM'nin 2.420 kişi için verdiği ihlal kararı ne anlama geliyor?10.2026'nın ilk günü Yeni Zelanda'da başladı!

SAFVET SENİH

ERTUĞRUL İNCEKUL

ABDULLAH AYMAZ

ORHAN KESKİN

ARİF ASALIOĞLU
ÇOK OKUNAN HABERLER

ABD, Türkiye'deki 'büyük depremi' biliyor mu? Uzma...

Almanya'da sokak ortasında Hüseyin Baybaşin'in yeğ...

Özel nihayet askeri öğrenciler ve KHK'lıları hatır...

Saran baskılara dayanamadı: Fenerbahçe 'Olağanüstü...

İşkencecilere AYM'den kötü haber: 'İşkence suçları...


