Hidayet Karaca ve polislerin yargılandığı dava devam ediyor

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Şubat 24 2016

Terör örgütlerine yönelik yaptıkları operasyonlar nedeniyle tutuklanan emniyet mensupları ve Hidayet Karaca'nın 'Tahşiye örgütüne kumpas' kurdukları iddiasıyla yargılandığı davaya devam edildi.

Davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza mahkemesine tutuklu polisler gelmedi. Duruşmaya Hidayet Karaca ve bazı tutuksuz polisler ile avukatları hazır bulundu. Kimlik yoklamasının ardından yargılamaya geçilen davada avukatlar, usule ilişkin itirazlarını yineledi. Hidayet Karaca'nın avukatlarından Nazif Akaş, eksikliklerin giderilmesi ve adil yargılama ile ilgili talepleri olduğunu belirterek, "Adil yargılama için mahkemenizce tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu karar eksik belge temini kadar önemli. Bu eksik evraklarla ilgili bize gelen DVD'leri iade ediyoruz. DVD'deki bu eksik belgelerin tespit edilmesini mahkemeden talep ediyoruz." dedi. Avukat Fikret Duran da, dün 17 sayfadan oluşan bir dilekçe sunduklarını belirterek, "Dosyadaki eksikliklerin Bakırköy'den gelmemişse ya da Savcılıktan gelmemişse oralardan temin edilmesini, bu konuda bir ara karar verilmesini talep ediyoruz." dedi.

Ali Fuat Yılmazer'in avukatı Yurtkan Yücel, soruşturmanın ihbar üzerine başladığını ve ihbar yapıldığı sırada savcının müvekkileri ile ilgili doğrudan soruşturma izni alması gerektiğini söyledi. Yücel, mevcut yasalara göre izin alınmaması durumunda iddianamenin iade edilmesi veya yargılamanın durdurulması gerektiğini hatırlattı. Bunun üzerine mahkeme bir ara karar verdi.

Ankara Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar veren mahkeme, avukatların durma talebinin Ankara Başsavcılığından cevap geldikten sonra karara bağlanacağını hükmetti. Mahkeme, avukatsız iddianame okumakta devam etmeye karar verdi. Avukatların müvekkilleri hakkında soruşturma izni alınması gerektiği yönündeki talebi ile reddi hakim talepleri reddedildi.

Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin avukatı Ömer Kavili, mahkeme heyetinin tutumu ve verdiği kararlara itiraz ederek, bu şeklide bir yargılama olamayacağını söy